Araştırma sonuçları içerisinde en çok dikkati çeken, Londra merkezli Türkçe Konuşan Kadınlar Derneği'nin (İMECE) "Londra'da yaşayan Kürtçe ve Türkçe konuşan kadınlar arasında ev içi şiddet araştırması" oldu.
İMECE'nin yaptığı araştırma Haziran ve Aralık 2005 tarihleri arasında Londra'da yaşayan, Kürtçe ve Türkçe konuşan 90 kadınla yapıldı.
Tüm kurum ve derneklerin çeşitli alanlarda yaptıkları araştırmaların sonuçları "Toplumsal Katılım Projesi" adı altında broşür olarak hazırlandı ve kamuoyuna sunuldu.
1960-70-80'li yıllarda çok büyük oranda Türkiyeli göçmenin geldiği İngiltere'de, nüfusun hızlı artması, kendi sorunlarını da içinde bulundukları topluma taşıdıklarını gösteriyor.
Kadın haklarının ileride olduğu İngiltere'de, Türk, Kürt ve Kıbrıslıtürkler arasında yaşanan aile içi şiddet üzerine yapılan araştırma ve çözüm önerileri aslında tartışmaya açık gözüküyor.
Göçmen topluluklarının göç ettikleri bölgelerde hiç değişmeden kalma ısrarları, entegrasyonu da çıkmaza sokan çok karmaşık sorunlar yumağı olarak devam ediyor.
Türkçe konuşan kadınlar arasında yapılan araştırmadan çıkan sonuçlar, ev içi şiddeti yalnızca basite indirgenmiş tipik bir fiziksel şiddet olarak görmediklerini gösterdi.
Şiddetin boyutları fiziksel şiddetin yanı sıra cinsel şiddet, ekonomik şiddet, duygusal şiddet, psikolojik şiddet, sözel şiddet, ırka dayalı şiddet, kurumsal şiddet, politik şiddet gibi çok geniş bir alanı kapsıyor.
Araştırma, şiddete maruz kalan kadınların polisi aramadıklarını, bunun nedeninin de dil bilmemekten ve toplumsal baskıdan kaynaklandığını gösteriyor.
Ayrıca, polisi arayanların kadınların da, polisin ilgisizliğinden şikayetçi olduğu, çıkan sonuçlar arasında.
Araştırma sonuçlarına göre esas problem olarak, toplumsal baskıdan dolayı kadınların polisi aramaktan korkmaları gösteriliyor. Çünkü toplumda kadının şikayetinin ayıp karşılandığına ilişkin inanç, daha baskın çıkıyor.
Ev içi şiddetin yaşandığı ailelerde çocukların yüzde 99'u bire bir şiddete tanık oldukları gibi, çok büyük oranı da şiddete maruz kalıyor.
Çocukların ev içi şiddetten aşırı derecede etkilendiklerini ve psikolojik olarak ağır travma geçirdiklerini göstermesi bakımından da, bu araştırma oldukça dikkat çekiyor.
Şiddete uğrayan kadınlarla yapılan görüşmeler, kadınların şiddete katlanmalarının nedenleri arasında birincil sırada çocuklarının olduğunu gösteriyor.
Kadınların şiddete maruz kalmaları sonucu intihar etmeyi düşündükleri ya da intihar etme girişiminde bulunduklarını söylemeleri, Londra'da yaşayan Türkçe konuşan topluluk içerisinde kadına yönelik şiddetin hangi boyutlarda olduğunu gösteriyor.
Şiddete uğrayan kadınlar, kendilerini çaresiz ve değersiz hissettiklerinde ve gidecek hiçbir yer bulamadıkları zaman, intihar etmeyi ya da kendilerine zarar vermeyi tek yol olarak görüyorlar.(AD)