Ev-eksenli çalışanların asgari ücret talebi, aslında dünyada da Türkiye'de de yeni değil. Dünyada çeşitli uygulamalar var; 2004 yılı kasımında gerçekleşen Türkiye HomeNet'e Doğru: Ev-Eksenli Çalışan Kadınlar 1. Ülke Konferansı'nın kararlarından biri de asgari ücretti.
"Bağımlı" Ev-Eksenli Çalışanlar Kimler?
Şöyle düşünülebilir: "Bağımlı" ev-eksenli çalışanlara asgari ücret talebi, tüm ev-eksenli çalışanları kapsayan bir talep değil. Adı üzerinde, sadece "bağımlı" çalışanlar için.
Bu düşünce tarzı, bir bakıma doğrudur, ama bir bakıma da Türkiye için geçerli değildir. Neden?
Bunu cevaplayabilmek için, ev-eksenli çalışmanın türlerine ve bazı özelliklerine değinmek gerek.
Ev-eksenli çalışma, başlıca üç ayrı istihdam ilişkisi içinde gerçekleşiyor:
ilki fason çalışma da denilen, parça başı çalışma.
İkincisi yine parça başı olan ama genellikle konu komşunun tek tek siparişlerinin yapılması; buna sipariş üzerine çalışma diyoruz.
Üçüncüsü ise, ev-eksenli çalışanın önceden herhangi bir sipariş ya da bağlantı yapmaksızın, pazarda satmak üzere üretim yapması ki buna da kendi hesabına çalışma diyoruz
Burada da mikro girişimcilikten değil, çalışmaktan söz ediyoruz; yani sermaye üzerinden değil, emek / çalışma üzerinden bir tanımdır..
Bunlardan ilk iki tür, bağımlı çalışma, üçüncüsü, kendi hesabına yani bağımsız çalışma oluyor.
Düzensiz ve belirsiz iş
Türkiye'de ev-eksenli çalışanların hangi şekilde yani bağımlı mı bağımsız mı çalıştıklarına baktığımızda ise karşılaştığımız çok tipik bir durum var: bir ev-eksenli çalışan kadın, hayatının hatta aynı gününde hem parça başı, hem siparişle hem de kendi hesabına çalışabiliyor.
Bazen parça başı çalışan bir kadın aynı zamanda kendi hesabına da çalışıyor; bazen siparişle çalışan bir kadın buldukça parça başı iş de yapıyor.
Ev-eksenli çalışmanın üç ayrı tipinin aynı anda aynı kadın tarafından uygulanıyor olması, aslında bu çalışmanın düzensizliği, düşük gelirliliğiyle sıkı sıkıya bağlantılı.
İşin düzensiz ve belirsiz olması, olduğunda da çok düşük ücretlerle çalışılması, kadınların birden fazla iş yapmalarına neden oluyor.
Dolayısıyla, ülkemizde bağımlı ve bağımsız çalışanlar aslında çoğu durumda aynı kişiler. Bir başka deyişle, bağımlı ev-eksenli çalışanlara asgari ücret talebi, ilk anda sanıldığından çok daha geniş bir ev-eksenli çalışan kesimini ilgilendiriyor.
Asgari ücret aslında tüm ev-eksenli çalışanların talebi
Asgari ücret ev-eksenli çalışan kadınların sadece bağımlı çalışmaları, üstelik de fason türdeki bağımlı çalışmaları için belirlenecek.
Bir başka deyişle, kadınların tüm ev-eksenli çalışmalarıyla ilgili bir düzenleme talebi değil, asgari ücret talebi.
Ancak, yine de, aslında asgari ücret hem bağımlı hem bağımsız tüm ev-eksenli çalışanların talebi. Bunun iki temel nedeni var. Birincisi, yukarda da belirttiğim gibi, hemen her ev-eksenli çalışan aynı anda hem bağımlı, hem bağımsız çalıştığı için doğrudan ilgili gruba dahil.
İkincisi de, ev-eksenli çalışan kadınlar, asgari ücreti diğer türdeki ev-eksenli çalışmaları için de kullanabilecekler.
Öncelikle, asgari ücret uygulanmasını sağlayabildikleri oranda, gelirleri de yükseleceği için diğer ev-eksenli çalışmalarında da dayanma ve pazarlık güçlerinde bir yükselme olması beklenebilir.
Ayrıca, bir kez fason çalışmaları için asgari ücret belirlenmesi demek, kadınların diğer ev-eksenli çalışmalarında da örnek alabilecekleri bir ücret standardı oluşması demek olacak.
Önemli bir adım olacak, ama sadece bir adım!
Ev-eksenli çalışanlara asgari ücret belirlenmesi, çok önemli bir adım olacak. Ancak bu talep yine de "kısmi" bir talep. Diğer ev-eksenli çalışma üzerinde olumlu etki yapması da çok muhtemel olduğu halde, yine de kadınların sadece "bağımlı" ev-eksenli çalışmalarını kapsıyor çünkü.
Oysa onların siparişle ya da bağımsız gerçekleştirdikleri ev-eksenli çalışmanın da düzenlenmesine ilişkin talepleri var. Tüm ev-eksenli çalışmalarının bir arada çalışma sayılmasını, bunun da kendilerine çalışan haklarını kazandırmasını istiyorlar.
Ev-Eksenli Çalışan Kadınlar Çalışma Grubu olarak, 2001'den beri gerçekleştirdiğimiz 19 yerel atölyede yaptığımız yerel öncelik belirleme çalışmasında, hep aynı sonucu aldık: Ev-eksenli çalışan kadınların birinci önceliği örgütlenme, ikinci önceliği ise yasal sosyal güvenlik koruması.
Aslında yasal sosyal güvenlik istiyorlar, ama bunu gerçekleştirmenin, bu amacın peşine düşmenin ancak kendi örgütlenmelerini yaratabilirlerse mümkün olacağını düşündükleri için, birinci öncelik olarak örgütlenmeyi belirliyorlar. (DH/FK)