Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi, PKK örgütünün hapisteki lideri Abdullah Öcalan için "Kürt halk önderi" ifadesini kullandığı gerekçesiyle kapatılan Demokratik Toplum Partisi (DTP) eski milletvekili Leyla Zana'yı üç yıl hapse mahkum etti.
Mahkeme, 20-22 Eylül 2008 günlerinde Demokratik Toplum Kongresi'nin sonuç bildirgesinin de okunduğu etkinlikte ve 1-3 Kasım 2008'de Öcalan'ın hapis koşullarının kötüleştiği iddialarıyla ilgili yapılan oturma eylemi sırasında Zana'nın yaptığı konuşmaları "terör örgütü propagandası" olarak değerlendirdi.
Gıyabında üç yıl hapis cezası
Zana'nın avukatlarından Fethi Gümüş, bugünkü karar duruşmasına katılamayan Zana'nın yanlış tebligat yapılması nedeniyle avukatlarınca da temsil edilemediğini bianet'e söyledi; kararla ilgili "Hiçbir indirim uygulanmadığı gibi üst sınırdan ceza verildi. Elbette temyiz edeceğiz" dedi.
Her bir konuşma için 1 yıl 6 ay hapisle cezalandırılan Leyla Zana, 9 Ocak 2009'dan beri hapis istemiyle yargılanıyordu.
İki yılda 13 yıl 3 ay hapis
Zana, 2007 Newrozu'nda "Kürtlerin üç önder Celal Talabani, Mesut Barzani ve Abdullah Öcalan" sözlerinden Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nce iki yıl hapse mahkum edilmişti.
Söz konusu davadan yaptığı savunmadan dolayı , "suç ve suçluyu övmek"ten bir kez daha yargılanan Zana, Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nce bu kez beraat ettirildi.
Zana, Britanya, Londra'daki Suas Üniversitesinde 24 Mayıs 2008'deki bir seminerde "İnsan için beyin ve yürek neyse Kürt halkı için PKK ve Öcalan o demektir. Kürt halkı için yeni bir yaşam kurdu öyle ki varlığından utanır hale gelmiş halka özgürlük ve direniş ruhu kazandırdı" dediği için "örgüt propagandası" yaptığı suçlamasıyla 1 yıl 3 ay hapse mahkum edilmişti.
4 Aralık 2008'de de Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi, Zana'yı çeşitli tarihlerde yaptığı dokuz konuşmadan "PKK örgütü propagandası yaptığı" iddiasıyla 10 yıl hapse mahkum etmişti. Mahkeme, "sanığın eylemlerinin ve faaliyetlerinin kül halinde PKK/KONGRA-GEL terör örgütünün üyeliği boyutuna ulaştığı" kanaatine varmıştı. Zana'nın seçme-seçilme hakkı ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına da karar verilmişti. (EÖ)