Eski Başbakanlardan Hayır Uyarısı
Kumuçakos, Atina'nın açıklamalarının bir mektupla Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Kofi Annan'a da iletildiğini de açıkladı.
"Mektupta ayrıca, Yunanistan'ın bu durumda 29 Nisan itibariyle diğer garantör güçler Türkiye ve İngiltere'yle birlikte, birleşik Kıbrıs'la, kurulan yeni düzeni onaylayan ortak bir anlaşma imzalamaya hazır olduğu kaydediliyor" diyen Kumuçakos, bu taahhüt mektubunun referandumlarda Kıbrıslıların vereceği kararla ilişkisi olmadığını da vurguladı.
Kumuçakos, kararı Kıbrıslıların alacağını söyledi.
Rum tarafının "hayır" oyu vermesi halinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin tanınması olasılığına da değinen Kumuçakos, "Yunanistan için işgal altındaki topraklar üzerindeki sahte devlettir ve öyle kalacak" diye konuştu.
Miçotakis: Yunanistan ve Rum kesimindeki partilere çağrı
Eski Yunanistan başbakanları Kostas Simitis ve Konstantin Miçotakis, Rum tarafının referandumda "hayır" oyu vermesinin bedelinin ağır olacağı uyarısında bulundu.
Atina'da yayımlanan "Elefterotipiya" gazetesine demeç veren Miçotakis, referandumda KKTC'li Türklerin "evet", Rumların "hayır" demesinin "felaket olacağını" belirtti.
Annan planının reddedilmesinin Kıbrıs'a zarar vereceğine ve Türk-Yunan ilişkilerini olumsuz etkileyeceğine dikkat çeken Miçotakis, Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın yaptığı açıklamaların "özel bir önemi olmadığı" ve "ağırlığın Ankara'da olduğu" değerlendirmesinde bulundu.
Miçokatis, Yunanistan ve Rum kesimindeki siyasi partilere hızla Annan planına ilişkin değerlendirmelerini açıklamaları çağrısı yaptı.
Simitis: Kıbrıs'ta kesin taksim tehlikesi
Elefterotipiya gazetesi, Kostas Simitis'in Annan planını değerlendirdiği bir makalesini yayımladı.
Makalesinde, Annan planının iyileştirmeler içermekle birlikte bünyesinde olumsuz düzenlemeler de taşıdığını belirten Simitis, her şeye rağmen planının reddedilmesinin Kıbrıs'ta "kesin taksime" yol açabileceği uyarısında bulundu.
Kıbrıs'ta taraflar önerilen çözüm çerçevesinde iyi niyetle davranırsa sorunların çözülebileceğini belirten Simitis, tarafların birbirine zıt taleplerini uzlaştıracak ideal çözümün mevcut olmadığını kaydetti.
AB içinde daha iyi çözüm bulunamaz
"Bu noktada işbirliği ya da çekişme seçeneklerinden birisi tercih edilebilir. İşbirliğinin mümkün olmadığını düşünen, iki devlet formülünü seçer. Çekişmelerin emek ve çabayla aşılabileceğini düşünense, tek devleti seçer" diyen Simitis, Yunanistan'ın daima adada tek devlet bulunması gerektiği tezini savunduğunu söyledi.
Simitis, "Annan Planı da bu çerçeveyi öngörüyor" dedi.
"Annan Planı'nın reddedilmesi halinde, Avrupa Birliği (AB) içinde daha iyi bir çözüm bulunabileceği iddiasının gerçeği yansıtmadığını" da vurgulayan Simitis, makalesinde şu ifadelere yer verdi:
* AB Kıbrıs'la ilgilenmek istemiyor; Annan Planı, adanın birleşik olarak AB'ye girmesi için son fırsat.
* Kıbrıs'ı 1963 ya da 1974 öncesine götürebilecek bir BM planı yok. Bunu bekleyenler, bekleyişlerini ebediyen sürdürecekler.
* "Zaman bizim için çalışıyor" görüşü, aldatmacadan ibaret. Türkiye'nin jeopolitik rolünün Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve AB için gitgide daha da önemli olacağı ortada.
* Türkiye, büyük enerji kaynaklarına sahip Ortadoğu, Hazar ve Orta Asya bölgelerini önemli bir biçimde etkileyebilecek durumda. Çıkmazları aşmanın bedeli ağırdır, bugün bunu görüyoruz. Yarın yine görmeyelim. (BB)