Fotoğraf: Özge Özgüner/csgorselarsiv.org
Eşitlik için Kadın Platformu (EŞİK), bugün TBMM Şiddet Araştırma Komisyonu'nun toplanmasıyla ilgili olarak yaptığı açıklamada "Bu kaçıncı komisyon" diyerek tepki gösterdi.
Komisyon, Samsun'da birçok kez koruma talebinde bulunmasına rağmen sokak ortasında öldürülmeye çalışılan kadının görüntülerinin yol açtığı tepkinin de etkisiyle 9 Mart 2021'de kurulmuştu.
EŞİK, "Kadınlar olarak bu süreçlerde her türlü itiraz hakkımızı demokratik yollarla kullanacak, gözümüzü komisyonun, komisyon üyelerinin, tüm milletvekillerinin ve TBMM'nin üzerinden ayırmayacağız" dedi.
"Kamuoyu oyalanıyor"
EŞİK'in açıklaması özetle şöyle:
"'Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Tüm Yönleriyle Araştırılarak Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu' adlı komisyonun bu amaçla TBMM'de kurulan kaçıncı komisyon olduğunu artık biz de sayamıyoruz. 25 Kasım 2014 tarihinde aynı adla kurulan komisyonun raporu bile açıklanmadı. Aynı şekilde KEFEK alt komisyonu olarak kurulan İstanbul Sözleşmesi'nin uygulanması ile ilgili komisyonun raporu da inatla yayınlanmıyor. Çalışma raporlarının uygulanması bir yana, yayınlanmasının bile engellendiği koşullarda yeni komisyonlar kurmak kamuoyunun oyalanmasından başka bir anlam taşımıyor."
"İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmeyeceğiz"
"Şiddetin, ölümlerin, tecavüz ve tacizlerin artarak sürdüğü; kadın cinayetlerinin, tecavüz dahil tüm şiddet biçimlerinin sıradanlaştırıldığı, LGBTİ+'ların sistematik olarak hedef gösterildiği koşullarda bir alarm durumu ilan ederek frenleyici politikalar ve mekanizmaların acilen devreye sokulması gerekiyor. Oysa siyasi iktidar bu süreçlerde, Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesi gibi akıl almaz girişimlerde bulunuyor. Biz kadınlar bu hukuksuz çekilmeyi hiçbir şekilde kabul etmediğimizi ve sözleşmeden vazgeçmeyeceğimizi her yerde ve her platformda ilan ettik, etmeye devam ediyoruz.
"İstanbul Sözleşmesi'nden çıkış girişimi, bugün ilk toplantısını gerçekleştirecek olan Meclis araştırma komisyonunun meşruiyetini de tartışmaya açmıştır. AKP ve MHP'li üyelerin çoğunluğu oluşturduğu bu komisyonun çalışmalarından şiddetle mücadele bağlamında olumlu bir sonuç çıkacağına inanmak çok güçtür. Sözleşmeyi ve 6284 sayılı yasayı hedefe koyan iktidar bloğu kadına karşı şiddeti araştıramaz, çözüm yolları üretemez. Komisyonun bu koşullarda, İstanbul Sözleşmesi'nden çıkış girişimlerini ya da onun yerine, "milli" ve "yerli" gibi atıflarla hayata geçirileceği duyurulan ve hak mücadelelerinin evrenselliğini tümüyle yadsıyan Ankara Sözleşmesi ya da benzeri girişimleri meşrulaştırmaya çalışmaktan başka bir işlevi olamaz.
"İlgili genelgeleri açıp okuyun"
"Komisyonun bilhassa iktidar bloğundan olan üyelerini, İstanbul Sözleşmesi'nden geri çekilme girişimlerine derhal son verilmesi, 6284 sayılı yasanın etkin uygulanması için girişimlerde bulunmaya çağırıyoruz. Şiddetin nedenlerini de, çözüm yollarını da yeniden keşfediyor gibi yapmanın hiçbir gereği yok. Önceki komisyonların raporlarını ve halen yürürlükte olan ilgili genelgeleri açıp okuyun. Mevzuat çerçevesindeki kazanımları hatırlamak üzere kadın örgütlerinin ve kadın mücadelesinin rehberliğinden yararlanın. Çünkü kaybedecek zamanımız yok.
"18.05.2005 tarihinde kurulan "Töre ve Namus Cinayetleri ile Kadınlara ve Çocuklara Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Konulu Meclis Araştırması Komisyonu"nun Raporu TBMM kayıtlarında. Herkes açıp okusun. Yapılması gereken her şey orada yazıyor. Bu raporun ardından çıkarılan "Çocuk ve Kadınlara Yönelik Şiddet Hareketleriyle Töre ve Namus Cinayetlerinin Önlenmesi İçin Alınacak Tedbirler"e ilişkin 2006/17 sayılı Başbakanlık Genelgesi, bugüne dek oluşturulan en kapsamlı ve sonuç almaya yönelik etkili bir genelde. Altında Başbakan olarak Recep Tayyip Erdoğan'ın imzası var ve halen yürürlükte. Uygulanması için çağrı yapın, tüm ilgilileri göreve çağırın.
"Görevinse yap, değilse talep et; herkes göreve"
"Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK), olarak kurulduğumuz günden beri, TBMM'yi kadın cinayetlerinin ve kadına karşı şiddetin durdurulması için "özel gündemli toplantı" yapmak üzere göreve çağırıyoruz. Bu özel gündemli toplantı ile Türkiye'nin kadına karşı şiddetle mücadele yol haritasının çıkarılmasını talep ediyoruz. Tam da İstanbul Sözleşmesi'nin TBMM'den tüm partilerin mutabakatıyla geçirilmesi örneğindeki gibi, bu yol haritasının da tüm toplumun ve partilerin mutabakatıyla oluşturulmasını ve uygulanmasını önemsiyor ve çağrımızı yineliyoruz. Komisyonu da bu yönde çalışmaya çağırıyoruz."
(AÖ)