* Fotoğraf: Anadolu Ajansı (AA) - Arşiv
Uluslararası Kriz Grubu (International Crisis Group) 2023 yılında dünyadaki çatışma ihtimallerini ele alan bir rapor yayınladı.
Grubun raporuna göre, Rusya'nın Ukrayna'yı işgaliyle başlayan savaş, tüm dünyadaki krizlere yansıdı, etkisi özellikle Güney Kafkasya'da sert oldu.
Agos gazetesinin aktardığına göre, Uluslararası Kriz Grubu, "Dağlık Karabağ'daki son savaştan iki yıl sonra, Ermenistan ve Azerbaycan yeni bir çatışmaya doğru gidiyor gibi görünüyor" yorumunu yaptı.
"Rusya'nın Ukrayna'daki başarısızlıklarının bölgedeki hesapları bozduğunu" söyleyen grup, 2023'te dikkat edilmesi gereken on ihtilafı da şöyle sıraladı:
Ukrayna, Ermenistan ve Azerbaycan, İran, Yemen, Etiyopya, Demokratik Kongo Cumhuriyeti ve Büyük Göller, Sahel, Haiti, Pakistan, Tayvan.
Uluslararası Kriz Grubu'nun raporuna göre, "Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki yeni savaş, 2020'deki altı haftalık çatışmadan daha kısa sürecek fakat iki yıl önceki savaştan daha az dramatik olmayacak."
Raporun Ermenistan-Azerbaycan ilişkilerinin ele alındığı ilgili bölümünden öne çıkanlar özetle şöyle:
"Gaza olan talep Bakü'yü cesaretlendirdi"
"O zamandan (ateşkes sağlandığından) beri denge Azerbaycan lehine daha da değişti. Ermenistan ordusu, geleneksel silah tedarikçisi Rusya'nın erzak sıkıntısı çekmesi nedeniyle birliklerini ve silahlarını ikmal etmedi. Azerbaycan ise tam tersine gelişiyor.
"Azerbaycan Ordusu Ermenistan'ınkinden birkaç kat daha büyük, çok daha iyi silahlanmış ve Türkiye tarafından destekleniyor. Avrupa'nın Azerbaycan gazına olan talebinin artması da Bakü'yü cesaretlendirdi.
"Her saldırı dalgası daha kanlı hale geliyor"
"Rusya'nın Ukrayna'da yaşadığı zorluklar başka açılardan da önemli. 2020 ateşkesi çerçevesinde, Dağlık Karabağ'ın halen Ermenilerin yaşadığı bölgelerine Rusya barış güçleri konuşlandırıldı.
"Rusya, savaştan sonra yeni cephe hattı haline gelen Ermenistan-Azerbaycan sınırının bu kısımlarında sınır muhafızlarını ve askeri personelini güçlendirdi.
"Fikir, birliğin sayıca az olmasına rağmen saldırıları caydırmasıydı. Bununla birlikte, Rusya kuvvetleri geçen yıl içinde birkaç gerginliği durdurmadı.
"Mart ve Ağustos aylarında Azerbaycan birlikleri Dağlık Karabağ'da stratejik dağ mevzileri de dahil olmak üzere daha fazla toprak işgal etti. Eylül ayında Azerbaycan ordusu, Ermenistan'ın egemen topraklarının bir bölümünü işgal etti. Her saldırı dalgası giderek daha kanlı hale geliyor.
"Ticaretin gelişmesi uzlaşmaların yolunu açar"
"Ancak, Ukrayna'daki savaş, barış görüşmelerini gölgeledi.
"Moskova tarihsel olarak Dağlık Karabağ çevresinde barış çabalarına öncülük etme eğiliminde olmuştur. 2020 ateşkesinin, bölgede ticareti açması gerekiyordu. Ticaretin geliştirilmesi, Dağlık Karabağ'ın geleceği gibi çetrefilli bir konuda uzlaşmaların yolunu açacaktır.
"2021'in sonlarında Moskova, çok az ilerleme kaydeden Rusya anlaşmasını hızlandıracağını umarak Ermenistan ile Azerbaycan arasında Avrupa Birliği (AB) öncülüğünde yeni bir arabuluculuğu kabul etti.
"İki taraf birbirine uzak"
"Ancak Ukrayna'da savaşın başlamasından bu yana Moskova, AB diplomasisini Rusya nüfuzunu frenlemeye yönelik bir çabanın parçası olarak gördü.
"Batı başkentlerinin girişimlerine rağmen, Kremlin sürece angaje olmayı reddediyor. Sonuç olarak, iki taslak anlaşma dolaşıyor.
"Biri Rusya tarafından hazırlandı, diğeri ise Batı'nın desteğiyle Ermenistan ve Azerbaycan tarafından geliştirildi (birçok yerinde her iki tarafça önerilen çelişkili metinler var).
"Her taslakta ticarete ve Ermenistan-Azerbaycan sınırının istikrarına atıfta bulunuluyor ve Dağlık Karabağ Ermenilerinin kaderi ayrı bir sürece bırakılıyor.
"Batı tarafından desteklenen iki yönlü bir yol, kısmen sahada çalışıldığı için muhtemelen daha fazla umut vaat ediyor, ancak bu anlaşma gerçekleşirse Moskova'nın nasıl tepki vereceği belli değil.
"Her durumda, iki taraf birbirinden uzak. Tüm kozları elinde tutan Bakü, anlaşmadan askeri açıdan çok özellikle ticaret ve dış ilişkiler açısından daha fazla yararlanacak.
Tehlike şu ki müzakereler hiçbir yere varamayacak veya başka bir askeri çatışma hem Moskova'nın hem de Batı'nın desteklediği kanalları baltalayacak ve Azerbaycan elinden geleni zorla alacak." (SD)