bianet'in gazetelerden, internet sitelerinden ve haber ajanslarından derleyerek hazırladığı çeteleye göre, erkekler aralıkta en az 18 kadın ve bir çocuk öldürdü, 21 kadın ve çocuğu yaraladı. İki kız çocuğu ve bir kadının ise intihar ettiği öne sürüldü.
İki kadının öldürülmesinin, bir kadının ağır yaralanmasının bahanesi “töre / namus”tu. Ancak kadınlar boşanmak istedikleri için, erkeklerin arkadaşlık ya da evlenme tekliflerini kabul etmedikleri için, kıskançlık sebebiyle de öldürüldü.
Haberlere göre, aralıkta 19 çocuk, 25 kadın tacize, 10 çocuk ve 4 kadın tecavüze maruz kaldı.
Cinayet, taciz, tecavüz ve yaralama olaylarının faili olarak 100 erkek ve çocuk hakkında yasal işlem başlatıldı.
bianet'in haberlerden yararlanarak oluşturduğu çeteleye göre, erkekler kasımda 18, ekimde 23, eylülde 17, ağustosta 35, temmuzda 23, haziranda 10, mayısta 16, nisanda 25, martta 20, şubatta 14, ocakta 16 kadını, 2010’da toplam 217 kadın ve üç çocuğu öldürdü. 2009'da öldürülen kadınların sayısı 198, geçtiğimiz yıl aralık ayında öldürülen kadın sayısı ise 18’di.
Ayşe Paşalı'nın ölümü ders oldu ama
Ankara'da Ayşe Paşalı'yı sokak ortasında bıçaklayarak öldüren eski eşi tutuklandı. Paşalı'nın can güvenliği bulunmadığı için savcılığa suç duyurusunda bulunduğu ve iki kez koruma istediği ancak savcılığın eski kocayı gözaltına almadığı, mahkemenin ise koruma talebini "aralarında evlilik bağı kalmadığı" gerekçesiyle reddettiği ortaya çıktı. Paşalı'nın ölümünü "münferit" diye tanımlayan Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, daha sonra 4320 Sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun'daki eksikliklerin giderilmesi için çalışma başlatıldığını açıkladı.
Taslak metne göre, yasa bundan sonra "eski eşleri" de koruma altına alacak ancak ekonomik bağımlılıkları nedeniyle kocalarından şiddet gördükleri halde şikayetçi olamayan, kendilerini ve çocuklarını şiddetten korumak için girişimde bulunamayan kadınların korunmasına dair açık bir düzenleme halen yok.
4320 Sayılı Yasa'yı değiştirmek yetmeyecek
Oysa geçtiğimiz ay en az dört kadın ve çocukları bu nedenle şiddet karşısında korunmasız kaldı.
İzmir'de dokuz yaşındaki E.Ö.'yü babası döverek öldürdü. Annesi, yaklaşık altı ay önce iki kardeşini yanına alıp Mardin'e ailesinin yanına taşınırken bütün çocuklarını yanında götüremediği için kendisini ve beş yaşındaki kız kardeşini babasına bırakmıştı. Babası polisteki ifadesinde kızını annesini özlediği ve yemek yemediği için daha önce de birkaç kez dövdüğünü söyledi.
Bursa'da ise üvey çocuklarına cinsel tacizde bulunan ve şiddet uygulayan İ.B. (50), komşularının ihbarı üzerine eve polis baskın yapınca kaçtı. Çocukların annesi Ü.B. (30), daha önce kocasından şikayetçi olduğunu ancak geçim sıkıntısı yaşadığı için daha sonra şikayetini geri çekmek zorunda kaldığını açıkladı. Ü.B. ayrıca firari kocasının kendisini telefonla tehdit ettiğini ve kocasının yokluğunda nasıl geçineceğini bilemediğini de söyledi.
Birlikte yaşadığı kişi bir başkasıyla yaşamaya başlayınca iki yaşındaki kızıyla birlikte sokakta kalan S.K. (28), dilencilik yaparken tanıştığı Ü.Ö. (21) ile birlikte yaşamaya başladı. Ü.Ö. hem kendisine hem de kızına işkence yapıyordu ancak gidecek yeri olmadığı için şikâyetçi olamıyordu. Yaşadıkları, iki yaşındaki kızı gördüğü şiddet nedeniyle beyin kanaması geçirince ortaya çıktı. Kızı ameliyata alınırken S.K. hastanedeki tedavisinin ardından kadın sığınma evine götürüldü. S.K. sığınma evinde en fazla üç ay kalabilecek. S.K.'nin kendisine şiddetten uzak bir hayat kurabilmek için rehabilitasyona ve desteğe ihtiyacı var.
Adana'da ise yedi yaşındaki İ.Ö. ders kitabını okumadığı için kendisini döven babasını polise şikâyet etti. Olay sırasında annesi, babasından şiddet gördüğü için hastanedeydi. İ.Ö. hastanede tedavi görürken annesi, henüz 14 yaşındayken evlendirildiğini ve üç çocuğu olduğunu anlattı, gidecek bir yeri olmadığını söyleyip kocasından şikayetçi olmadı. İ.Ö. babasından korktuğunu söylese de hastanedeki tedavisinin ardından annesiyle birlikte eve dönmek zorunda kaldı. Babası ise polisteki ifadesinin ardından serbest bırakıldı.
Cinayetler her yerde
Geçtiğimiz ay erkekler Adana, Ağrı, Ankara, Gaziantep, İstanbul, İzmir, Konya, Mersin, Muğla, Niğde, Şanlıurfa ve Zorguldak'ta kadınları ve çocukları öldürdü. İç Anadolu bölgesinde altı, Güneydoğu Anadolu ve Ege bölgelerinde üçer, Akdeniz ve Marmara bölgelerinde ikişer, Karadeniz ve Doğu Anadolu bölgelerinde birer cinayet işlendi.
Yaralama olaylarında ise ilk sırayı Marmara bölgesi aldı. Onu sırasıyla Akdeniz, İç Anadolu, Ege, Karadeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri izledi.
Taciz olaylarının onu Marmara,beşi Güneydoğu Anadolu, ikisi Ege, biri de Karadeniz bölgelerinde yaşandı. Akdeniz ve İç Anadolu bölgelerinde ise üçer taciz vakası basına yansıdı.
Haberlere göre, Marmara'da üç, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu ve Karadeniz bölgelerinde ikişer, Ege ve Doğu Anadolu bölgelerinde ise birer tecavüz olayı yaşandı.
Kadınları en çok kocaları öldürüyor
Kadınları en çok kocaları öldürdü. Onları eski kocalar, babalar, ağabeyler izledi. Bir erkek kayınvalidesini, bir diğeri nişanlısını öldürdü. Kadınlar erkeklerle birlikte olmak istemedikleri, boşanmak ya da ayrılmak istedikleri, barışma ya da arkadaşlık tekliflerini reddettikleri için de öldürüldü, yaralandı. Tanımadıkları erkeklerden şiddet gören kadınların sayısı ise yalnızca ikiydi.
Taciz zanlıları arasında ilk sıraları ise babalar, üvey babalar ve öğretmenler aldı. Tacize maruz bırakılanların önemli bir bölümü 18 yaşından küçüktü. Özellikle çocuklar en çok tanıdıkları erkeklerin taciz ve istismarına maruz kalıyordu. Tanıdıkları kişilerden yönelen taciz ise bir kereden fazla tekrarlanıyordu.
Benzer şekilde, kadınlara ve çocuklara tecavüz edenlerin büyük çoğunluğu da arkadaş, işveren, müşteri, nişanlı ya da "tanıdık"tı. Yalnızca iki tecavüz zanlısı tanımadığı kadınlara tecavüz girişiminde bulunmuştu.
Zanlılar her meslek ve yaş grubundan erkekler
Cinayet işleyenler her yaş grubundan ve meslekten erkeklerdi. Cinayet zanlılarından biri Kıbrıs gazisiydi. Yaralama olaylarının failleri arasında da bir emekli, bir avukat ve bir terzi vardı.
Taciz olaylarının faillerinin önemli bir bölümü, benzer suçlardan sabıkalıydı. Aralarında elektrikçi, öğrenci, öğretmen, infaz koruma memuru, esnaf, siyasetçi, işadamı, bürokrat, öğretim görevlisi, pazarlamacılar vardı. Öğrenci, astsubay, uzman çavuş gibi farklı mesleklerden ve yaş gruplarından gelen tecavüz faillerinin bir bölümü hakkında da benzer suçlardan işlem yapılmıştı.
Cinayet zanlılarının yaşları 15-65 arasında değişiyor. En küçük cinayet kurbanı 9, en yaşlısı 63 yaşındaydı. Yaralama olaylarının faillerinin yaşları 16-47 arasında değişirken, mağdurların yedisinin yaşı 18'den küçüktü.
Cinsel şiddetin küçük mağdurları
Taciz zanlılarının üçü 18 yaşından küçüktü. En küçük taciz zanlısı 13, en büyüğü 52 yaşındaydı. Mağdurların ise büyük çoğunluğu çocuktu. Tacize maruz bırakılanların beşi 10 yaşından küçüktü, 14'ünün yaşları 10 ile 18 arasında değişiyordu. En büyük taciz mağduru ise 26 yaşındaydı.
Tecavüz mağdurları arasında da benzer şekilde çocuklar çoğunluktaydı. Tecavüze maruz bırakılanların 11'i 18 yaşından küçüktü.
Failler aramızda
Aralıkta kadınları öldüren erkeklerden üçü, yaralayanların beşi kaçtı. İki taciz ve tecavüz zanlısı da aranıyor. Bir cinayet, 12 taciz, iki tecavüz zanlısı ile yaralama olaylarına karışan üç kişi tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Geçtiğimiz ay dört cinayet, bir yaralama zanlısı ile 17 yaşlarında iki kız çocuğu intihar etti, 25 yaşındaki bir kadının intihar ettiği öne sürüldü. (BB/EÖ)
* Görsel: Nigel Tomm