Haberin İngilizcesi için tıklayın
İfade Özgürlüğü Derneği (İFÖD) tarafından BM 2020 Evrensel Periyodik İnceleme Mekanizması (EPİM) kapsamında hazırlanan Türkiye raporu ve tavsiyelerini yayınladı.
İfade özgürlüğünün savunulması ve desteklenmesi alanında uzman bağımsız sivil toplum kuruluşu İFÖD raporunda, Türkiye'de erişime engellenen internet sitelerinin sayısının 2015 yılından beri katlanarak arttığı belirtildi ve şu verilere yer verildi:
- 2015 sene sonu itibariyle Türkiye'de 80 bin 553 internet sitesine erişim engellenmişken 2018 sene sonu itibariyle erişime engelli internet sitelerinin sayısı 245 bin 825'e yükselmiştir.
- Ekim 2019 itibariyle de Türkiye'de erişime engellenen internet sitesi sayısı 288 bin 310'u bulmuştur. Bu nedenle, 2015 tarihli EPİM tavsiyeleriyle karşılaştırıldığında erişime engellenmiş internet siteleri %358 oranında artmıştır.
- Buna ek olarak, 2014 senesi itibariyle 48 binden fazla URL bazlı erişim engelleme kararı verilirken 150 bin URL kişilik haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle erişime engellenmiştir.
- Türkiye'deki İnternet sansür uygulamaları çarpıcı seviyelere ulaşmıştır. Bu durum ayrıca sosyal medya platformları tarafından yayımlanan yıllık şeffaflık raporlarında da görülmektedir. Türkiye'nin Twitter Şeffaflık Raporu'ndaki sıralaması diğer ülkelerle karşılaştırıldığında da şaşırtıcı derecede yüksektir. Twitter, Türkiye'de politik tartışmalar ve ifadeler açısından diğer sosyal medya platformlarından daha çok kullanıldığından dolayı, tweet içeriklerinin ve Twitter hesaplarının kaldırılma ve görünmez kılınma talebi sayıları sıralamada Türkiye'yi takip eden Rusya ve Fransa'dan çok daha fazladır.
Raporda tavsiyeler şöyle sıralandı:
- Vikipedi gibi uluslararası platformlara İnternet erişiminin engellenmesinin durdurulması;
- İnternete ilişkin mevzuatların Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin ifade özgürlüğüne ilişkin içtihatları da dahil olmak üzere uluslararası ve Avrupa standartları ile uyumlu hale getirilmesi,
- İnternete ilişkin mevzuatın, internete erişimin engellenmesi hususunda çeşitli idari kurumlar yerine sadece mahkeme ve hakimlere yetki verilmesinin sağlanması;
- Erişim engellenmesi kararlarının kapsamı daraltılarak kararların sadece belirli içeriklerin URL'lerine yönelik olması ve tüm İnternet sitesine erişimin engellenmesinin önüne geçilmesinin sağlanması; aynı zamanda bu kararların süresiz değil sınırlı zaman aralığı için verilebilmesinin sağlanması;
- 5651 sayılı Kanunun erişime engellenmeye ilişkin maddelerinin ifade özgürlüğü kapsamında bilgiye erişme, yayma hakları açısından yürürlükten kaldırılması tavsiye edilmektedir. (AÖ)
Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.