İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, haftalık Aydınlık dergisi yetkilisi Deniz Yıldırım ve Ulusal Kanal'dan Ufuk Akkaya'yı yargılamaya, tutuklandıktan sekiz ay sonra, önceki gün 28 Haziran) başladı.
İki kişi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eski Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'la 2004 yılında yaptığı ve yasadışı olarak kaydedilen telefon konuşmalarına haber olarak yayımladıkları iddiasıyla 9 Kasım 2009'da tutuklanmışlardı.
"Kamu yararı vardı, yayımladık"
Ev ve işyerleri 19 Ekim 2009'da aranan Akaya ve Yıldırım, bundan 20 gün sonra gözaltına alındıklarında, "Ergenekon terör örgütüne üyesi olmak, örgüt adına faaliyette bulunmak"tan suçlandılar.
İki gazeteciyi Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz, "Özel hayata ilişkin görüntü ve sesleri ifşa etmek", "kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları kaydetmek", "kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yayınlamak" suçlamalarıyla tutuklanmalarını istemişti.
Duruşmada söz verilen Yıldırım ve Akaya, kamu yararı taşıdığı için habere yer verdiklerini ifade etti; Başbakanlığın talimatıyla tutuklandıklarını savundular.
"Her gün gazetelerde özellikle yandaş gazete ve televizyonlarda güncel olarak Yargıtay üyelerinin, generallerin, işlerine gelen bütün dinlemelerini ibretle okuduk, izledik. Bunlar yayınlanırken hiçbirisiyle ilgili bir soruşturma başlatıldı mı?"
Güreli: Balbay, Özkan, Perinçek tahliye edilsin
Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Turhan Özlü, gazeteci Nail Güreli'ye, "Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'a ait ses kayıtları, devletin gizli belgeleri, üstelik tahrif edilerek, gazeteci sıfatıyla birilerine neredeyse törenle ve bavulla teslim edilirken; Erdoğan'ın inkâr etmediği telefon kayıtlarını yayınlamak, 'terör örgütü' üyeliği oluyor. Haber suçlu yapıldı" dedi.
Güreli de, yazısında, Cumhuriyet gazetesi eski Ankara temsilcisi Mustafa Balbay'ın da 482 gündür tutuklu bulunduğunu yazdı; Tuncay Özkan ve Doğu Perinçek gibi çok sayıda "Ergenekon" tutuklusu için tahliye istedi. (EÖ)