Erdoğanın Mesajı Siyasi İradeye Dönüşmeli
Tanrıkulu ve Fırat, Başbakan Erdoğan'ın görüşmede, ilk kez Kürt kavramını kullanmasının ve sorunun demokrasi çerçevesinde çözümlenebileceğini söylemesinin anlamlı olduğunu belirtti.
Beştaş, "Kürt sorunu konusunda aydın vicdanının harekete geçmesini, Başbakan'la aydınlar arasında gerçekleşen görüşmeden daha çok önemsiyorum" dedi.
Tanrıkulu, Fırat ve Beştaş, Başbakan'ın bugün söylediklerinin havada kalmaması için, hükümetin güçlü bir siyasi irade ortaya koyması gerektiğine dikkat çektiler.
Tanrıkulu: Erdoğan'ın Diyarbakır mesajı yeni bir inanç yaratabilir
Diyarbakır Barosu Başkanı Av. Sezgin Tanrıkulu, Başbakanın 12 Ağustos'taki Diyarbakır ziyaretini, sorunların çözümü ve kalıcı demokrasinin yerleşmesi bakımından çok önemli bulduklarını belirtti.
"Bu ziyaret ve Diyarbakır'dan verilecek mesaj, AKP Hükümeti'nin soruna yaklaşımının anlaşılması bakımından da önemli bir gösterge olacaktır."
Tanrıkulu, görüşmenin Türkiye'de toplumsal sorunların çözümünde, sivil iradenin ne kadar önemli olduğunu ortaya koyduğunu belirtti.
Tanrıkulu, Başbakan'ın Kürt adını tanımlayarak konuşmasının ve sorunun asayiş değil demokratikleşme olduğunu söyleyen aydınlarla mutabık kalmasının da önemli bir adım olduğunu söyledi. Başbakan'ın Diyarbakır'da demokratikleşme yönünde vereceği mesajların yeniden bir inanç yaratabileceğini ekledi: "Umarım başbakan bu söylemi daha da geliştirebilir."
Tanrıkulu, AKP Hükümeti'nin, Kürtlerin temel hak ve özgürlükleri konusunda, gerek seçim sırasında gerekse iktidarının ilk döneminde yarattığı iyimser havanın ardından, aradan geçen süre içinde, bu iyimser atmosferin giderek karamsarlık ve geleceğe ilişkin kaygılara dönüşmesine yol açtığını söyledi.
"Kürtlerin temel hak ve özgürlüklerini kullanmaları ve bizzat kendi kimlikleri ile demokratik bir siyasal irade oluşturmalarının önündeki engeller kaldırıldığı takdirde, Kürtlerin temel hak ve özgürlüklerini hangi çerçevede kullanmak istedikleri de ortaya çıkabilecektir" diyen Tanrıkulu şöyle devam etti:
"* Son günlerdeki anti-terör yasasına yeniden dönme arayışları ve arzusu, sadece bir çıkmaz sokak değil, aynı zamanda AB'ye giden yola bizzat hükümet tarafından döşenmiş bir mayın olacaktır.
* Bu çerçevede hükümetin meseleye 'asayiş sorunu' açısından değil, 'hukuk-demokrasi-insan hakları' perspektifinden yaklaşması ve buna uygun politikaları hayata geçirmesi, acil bir ihtiyaç haline gelmiştir. Toplumun beklentisi de bu yöndedir."
Ümit Fırat: Hükümet politikasında yenilik göstergesi
Ümit Fırat, görüşmenin diyalog yolunun açılması açısından önemli olduğunu ve bu diyalogların sürdürülmesi gerektiğini söyledi.
Fırat, "Statükocu şahsiyetler, kurumlar ve partilerin böylesi bir gelişmeden rahatsızlık duymaları da görüşmenin öneminin göstergesi" dedi.
Fırat, "bugüne kadar Kürt sorununu yok sayan çıkışlar yapan Başbakan Erdoğan'ın ilk kez Kürt sorununun çözümüne yönelik bir adım atmasının" önemli olduğunu ifade etti.
"Erdoğan'ın aydınlarla görüşmesi ve söyledikleri, hükümetin politikasında önemli bir değişiklik ve yenilik göstergesi. En azından Erdoğan'ın bundan sonra Kürt sorunu üzerine düşüneceğini gösteriyor."
Fırat, Erdoğan'ın Diyarbakır ziyaretinde, Kürt sorununu görmezden gelen tehditkar bir söylem yerine, olumlu mesajlar vermesini beklediğini ve aydınlarla mutabık kalmasının da buna işaret ettiğini söyledi.
Kürt aydınlarının heyette yer almaması tartışmasını da anlamsız bulduğunu söyleyen Fırat şöyle devam etti:
"Kürt aydınların heyette yer almamasına yönelik eleştirilere katılmak mümkün değil. İlk çağrı metinini yazan insanlar görüşme talebinde bulundular. Kürt aydınları bu çağrıya sadece destek verdiler. Böylesi bir çağrının muhatabı çağrıyı yapanladır; destekleyenler de dolaylı muhataplarıdır. Erdoğan da çağrının mimarlarını, birkaç kişiyi ekleyerek çağırmıştır. Kürt aydınlarını çağırsaydı Kürtlerin taleplerini öğrenebilirdi. İlerde bunu da deneyebilir."
Mesut Beştaş: Erdoğan samimiyse, açıklama hükümet programına eklenir
Beştaş, Başbakan'ın aydınları kabul etmesi büyük bir olay olarak değerlendirilmemesi, aksine aydınların girişiminin sonuç alıcı olduğunun görülmesi gerektiğini söyledi.
Erdoğan'ın bugün söyledikleri hükümette oldukları süre içerisinde dile getirmediğini, politikalarına yansımadığını belirten Beştaş, "Erdoğan samimiyse bu açıklamalar hükümet programına eklenir" dedi.
Beştaş, Erdoğan'ın bugünkü söylediklerinden öte, bundan sonrasının izlenmesi gerektiğini ve bunun en önemli izleyicilerinin de aydınlar olması gerektiğini ifade etti.
Erdoğan'ın göreve geldiğinden bu yana bölgeye gelmekten kaçındığına dikkat çeken Beştaş, "Erdoğan'ın bu seyahat sırasında söyleyeceklerini önemsemek gerekir. Erdoğan'ın güçlü bir siyasi iradeyi ortaya koyması gerekiyor. Böyle bir güçlü irade ortaya konulduğunda sorun çözülür" dedi.
"Kürtler ne parlamentoda ne de başka alanlarda temsil ediliyor. Kürtlerin görüşlerinin alınması zorunludur; bunu hak ediyorlar. Başbakan'ın Diyarbakır ziyareti programında DEHAP'lı belediye başkanlarıyla görüşmeyeceği söyleniyor. Kürt halkının bugünkü temsilcileri DEHAP'lı belediye başkanlarıdır. Bu gerçeğin yadsınması sorunu çözümüne tek yanlı yaklaşıldığının göstergesi olur." (KÖ/TK)