Erdoğan, AKP Konferans Salonu'nda düzenlenen, partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda yeni anayasa yapma kararlılığını dile getirdi.
"CHP, mütegallibenin siyasetteki temsilcisi"
Toplantının 27 Mayıs askeri darbesinin yıldönümünde gerçekleşmesi vesilesiyle, Türkiye yakın tarihindeki bütün olumsuz gelişmeleri muhalefetteki CHP'nin dünya görüşü, siyaset anlayışı ve siyasi pratikleriyle ilişkilendirdiği konuşmasında Erdoğan CHP'yi "tıpkı bugün olduğu gibi geçmişte de mütegallibenin [zorla, kuvvetle hüküm süren; meşru olmayan yollarla iktidarı ele geçiren ve elinde tutan kişi ya da gruplar] siyasetteki temsilcisi" ilan etti.
27 Mayıs'a giden yolun taşlarını döşeyen dönemin CHP liderliğidir. Sokakları karıştırarak, üniversite gençliğini kışkırtarak, toplumsal gerilimi tırmandırarak ülkemizi darbe atmosferine sokan yine CHP'dir. 'Şartlar tamam olduğu zaman milletler için ihtilal meşru bir haktır' diyerek darbeden yalnızca bir ay önce müdahaleye davetiye çıkaran dönemin CHP Genel Başkanı'dır. Şu noktaya özellikle dikkat etmenizi istiyorum, 27 Mayıs'ta sadece Menderes hükümetine değil aynı zamanda milletin takdirine, tercihine ve umutlarına darbe vurulmuştur. Asıl darbe, 'Yeter söz milletindir' ifadesinde anlamını bulan ruha, iradeye, cesarete indirilmiştir."
Erdoğan, "27 Mayıs 1960 darbesiyle açılan parantezi 15 Temmuz gecesi yazılan milli irade destanıyla bir daha açılmamak üzere [kendilerinin] kapattık[larını]" iddia etti.
Erdoğan, "[...] Nasıl 15 Temmuz direnişiyle darbecilere meydanları dar ettiysek, nasıl Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle milli iradenin egemenliğini perçinlediysek, nasıl sandığın üzerindeki bütün vesayet gölgelerini ortadan kaldırdıysak inşallah darbe anayasası utancından da bu milleti mutlaka kurtaracağız." dedi ve [...] yeni anayasayı, evrensel ölçüleri yansıtan eksiksiz bir hürriyetler listesi olarak aziz milletimizin ve demokrasimizin envanterine katmakta kararlı [olduklarını]" ekledi.
Başkomutan "10 hukukçu görevlendirdim" dedi
24 Haziran 2018 seçimlerinde CHP Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'yi "Ben başkomutanım Ey Muharrem sen kendini ne zannediyorsun?" diyerek hizaya getirme girişimiyle bilinen Erdoğan, yeni dönemde "sivil anayasa" bayrağını kaldırdı.
Erdoğan "Yapılan değişikliklerle, ayıplarından geniş ölçüde arındırılan 1982 Anayasası[nın], maalesef hala darbe döneminin tortularını taşı[dığını]" söyledi ve "Yeni ve sivil bir anayasa[nın], bu tortulardan ebeden temizlenme, üzerimizdeki ölü toprağını tamamen atma imkanını [...] sunacağını" iddia etti.
Erdoğan "Dün itibarıyla 10 hukukçu arkadaşımı görevlendirdim. Ve şimdi bu hukukçu arkadaşlarımız çalışmaya başlayacaklar. Bu çalışmayla birlikte de inşallah yeni anayasa hazırlık çalışmalarını yürüteceğiz." dedi.
PKK'nin silah bırakma süreci
Erdoğan, "iç cepheyi güçlendirme çağrıları" olarak nitelediği "Terörsüz Türkiye" çalışmalarında, kritik bir eşiği daha suhuletle aştıklarını kaydetti. "Örgütün aldığı fesih ve silah bırakma kararıyla, yeni bir safhaya geçilmiş oldu. Türkiye'yi, yaklaşık yarım asırdır mücadele ettiği, nice vatan evladının hayatına mal olan büyük bir beladan kurtarmanın arifesindeyiz. Şurası bir gerçek ki, her yeni aşamayla birlikte hem ümitlerimiz hem de yükümüz artmaktadır. Öncelikle, nazaran daha hassas daha narin, provokasyona daha açık bu aşamanın da inşallah kazasız, belasız tamamlanacağına inanıyoruz." dedi.
Erdoğan, güvenlik birimleri başta olmak üzere, devletin tüm kurumlarının, kadrolarının ne yaptıklarını çok iyi bildiğini belirterek, "Terörsüz Türkiye menziline vardığımızda, sadece bir zümre veya kesim değil, inşallah 86 milyonun tamamı kazanacak." dedi.
Şehit yakınlarımız ve gazilerimizle birlikte, vatan uğruna bedel ödeyen herkes kazanacak. Terör duvarı yıkılınca inşallah, kardeşliğimiz daha da güçlenecek. Sivil siyasetin tepesinde 40 yıldır sallanan silah baskısı ortadan kalkınca, demokrasimizin sorun çözme kapasitesi daha da genişleyecek. Türkiye'nin ufku aydınlanacak, yolu açılacak. Tüm negatif söylemlere, şeamet tellallarına, güvensizlik iklimi oluşturmak için her gün yeni bir fitne kazanı kaynatan nifak tüccarlarına rağmen biz son derece umutluyuz. Allah'ın izniyle bu sefer hedeflerimize ulaşacağız. El ele, gönül gönüle verecek, Türkiye'yi bu musibetten kurtaracağız. Türkiye Yüzyılı'nı, inşallah 'kardeşliğin de yüzyılı' haline getireceğiz."
Erdoğan, "Yerel yönetimlere neşter vurmak"tan söz etti
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in İstanbul'da düzenlenen Sosyalist Enternasyonal Konseyi toplantısında tutuklu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na "özgürlük" talep etmesini "ülkesini ona buna şikayet etmek" olarak nteleyen Erdoğan kendi talimatlarıyla sürmekte olan soruşturmaların hukuksuzluğunu tartışmayı da "Yolsuzlukların üzerini örtmek, hırsızlıkları aklamak için yabancı konukların huzurunda adeta taklacı güvercin misali şekilden şekle girmek" olarak suçladı ve CHP içindeki tartışmalara gönderme yaparak "Açık söylüyorum, biz CHP'nin sırf bir avuç muhterisi savunmak uğruna İngiliz Muhipler Cemiyeti'ne dönüşmesinden hiç memnun değiliz." diyerek Özel karşıtı eğilimlerle aynı doğrultuda konuştu.
Erdoğan belediyelere gönderme yaparak " "Milletin parası kimsenin şahsi arpalığı değildir ve olamaz. Burada saymaya kalksak saatler sürecek nice başlıkta sorunlar yumağıyla karşı karşıyayız. Bu sorunlara neşter vurulmasının vaktinin çoktan geldiği kanaatindeyiz." dedi ve geçtiğimiz hafta başlattığı yerel yönetimleri merkezin kontrolüne alma tartışmasını devam ettirdi.
"Özel titreyip kendisne gelmeli"
Erdoğan konuşmasının sonunda "Temennimiz Sayın Özel'in bir an önce titreyip kendine gelmesidir." dedi. "Sayın Özel kendisini ne kadar hızlı toparlar, sorumluluklarının farkına ne kadar erken varırsa ülkemiz ve milletimiz için daha hayırlı olacaktır."
(AEK)

