Haberin İngilizcesi için tıklayın
Fotoğraf: İslam Yakut/ İstanbul/ AA
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye-AB toplantısına katılmak üzere İstanbulAtatürk Havalimanı'ndan Bulgaristan'ın Varna şehrine hareketi öncesi açıklamalarda bulundu.
TIKLAYIN - Varna'da "Çetrefilli" Konular Akşam Yemeğinde
Türkiye'nin stratejik hedefinin AB'ye tam üyelik olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ciğerini çok iyi bildiğimiz çevrelerin de Türkiye'nin AB'de tam üye olmasına mani olmalarına izin vermeyeceğiz" şeklinde konuştu. Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
"İktidarlarımız döneminde ilişkiler gelişti"
"Biraz sonra bakan arkadaşlarımla birlikte Varna'ya hareket edeceğiz. Juncker ve Tusk'un davetlerine icabetle gerçekleştiriyoruz. Borisov'ın en sahipliğinde yapacağımız toplantının hayırlı olması temennimizdir. Bu zirve Türkiye olarak AB ile kasım 2015'ten beri 5. kez bir araya gelmemizi sağlayacak.
"AB ile köklü ilişkilerimiz var. İktidarlarımız döneminde Türkiye-AB münasebetleri olmadığı kadar gelişmiştir. Zaman zaman gerilimin arttığı, tıkanıklıkların yaşandığı dönemleri de gördük. Fasıllar konusuna belli çevreler tarafından nasıl siyasi bir boyut kazandırıldığına da şahit olduk.
"Türkiye olarak yolumuza döşenen mayınlara aldırmadan yolculuğumuzu tam üyelik hedefi ile sürdürdük. Bugün de üyelik, stratejik hedefimiz olmaya devam ediyor.
"Ciğerini çok iyi bildiğimiz çevreler..."
"Ciğerini çok iyi bildiğimiz çevrelerin de Türkiye'nin AB'de tam üye olmasına mani olmalarına izin vermeyeceğiz. AB ile görüşmelerimizi sürdüreceğiz. Ülkemizin müzakere sürecinde karşılaştığı siyasi ve suni engellerin kaldırılması beklentimizi AB liderlerine tekrar ileteceğiz. Muhataplarımıza Türkiye'nin çifte standartlara tahammülü olmadığını bir kez daha hatırlatacağız.
"Birçok konuda yüksek düzeyli diyalog mekanizmalarımız var. Ne denli verimli sonuçlar çıktığını 2016'daki göç mutabakatı gözler önüne sermiştir. Ege'deki insani kriz böylece dinmiştir. AB kendi yükümlülüklerini yerine getirme konusunda bizim sergilediğimiz samimiyeti göstermedi, göstermiyor. Mali katkılarının halen çok cüzi bir kısmı ülkemize ulaştı. Bugün bu konuları ayrıntıları ile masaya yatıracağız.
"Çelişen açıklamaları duyuyoruz"
"Bu konuda AB'den bizzat kendi ilkeleri ile çelişen açıklamaları duyuyoruz. Avrupa'da PKK'ya yönelik bazı adımlar önemlidir ancak beklentilerimizi karşılamaktan çok uzaktır. Afrin operasyonu dolayısıyla bölücü yandaşlarının sergiledikleri şiddet ve barbarlık inanıyorum ki, Avrupalı dostlarımızın da gözünü açmıştır.
"Avrupa'nın emniyeti için de çok büyük bir tehdittir. Şayet şimdiden önlem alınmazsa, üstüne gidilmezse bölücü terör örgütü yandaşları daha çok pervasız hale gelecektir. Türkiye olarak ikazlarımızı yapacak, ibadet hürriyetinin tesisi noktasında meselenin takipçisi olacağız.
"Sincar Irak'tan gelecek yetkiliyle konuşulacak"
Erdoğan, Irak ordusunun Sincar'a girmesiyle ilgili soruya ise şöyle yanıt verdi: "Dün akşam itibarıyla Irak merkezi yönetiminin Sincar'a yönelik bazı operasyon girişimlerini ben de doğrusu istihbarat örgütümüzden aldım fakat bunun netice itibarıyla tamamıyla bittiği konusunda takipteyiz.
"Kısmi müdahaleri olmuş olabilir, bugün de bir yetkili Irak'tan bu konularla ilgili Türkiye'ye gelecek, müsteşar ile görüşmeleri olacak".
"ABD'nin tavrı Trump'ın iradesi değil"
Erdoğan, Menbiç'e yönelik operasyon olasılığıyla ilgili ABD ile süregelen anlaşmazlığa ilişkin ise şunları söyledi:
"Münbiç bizim için yeni değil. Obama döneminden bu yana üzerinde durduğumuz bir konuydu. Sayın Obama'nın bize söylediği kesinlikle burada PYD, YPG duramaz ve bunlar Fırat'ın doğusuna çekilecektir. Bu Obama'nın bize verdiği sözdü. Yeni yönetim de bize yine benzer sözler verdiler.
"Sayın Tillerson'ın Türkiye ziyaretinde bize Münbiç'in güvenliğini beraber sağlayalım teklifi geldi. Şimdi güvenliğini beraber sağlayalım dediğinde buralara bizim girmek gibi bir niyetimiz yok buradan terör örgütlerini çıkartalım buranın güvenliğini ABD Türkiye birlikte sağlayalım.
"Bizim durduğumuz nokta şu anda bu. Burada biz çıkmayız biz buradayız gibi yaklaşımlar bana göre Sayın Trump'ın kendi iradesi değildir. Biz zaten bu tür gelişmelerde de anında Sayın Trump'la da Sayın Putin ile de görüşmeleri yapıyoruz yapmaya devam edeceğiz". (PT)