Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Elazığ'da toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, Anayasa değişikliği teklifine dair “Bu sistemin adı cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi” dedi.
"Her şeyden önce Türkiye'de rejim değişmiyor, değişen sadece yönetim sistemidir” diye konuştu.
"İdam istiyoruz" sloganlarına "Devlet, kendisine karşı işlenen suçları affedebilir; fakat herhangi bir vatandaşın şehit edilmesi noktasında, onun katilini affedemez. Ona af yetkisi, onun varislerinindir. İnşallah o günler de yakın, o günleri de göreceğiz" dedi.
Konuşmadan sonra Ağın ilçesinde bulunan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan'a canlı yayınla bağlanılarak, Karamağara Köprüsü ve karayolunun açılışı yapıldı. Daha sonra Baskil Kaymakamı Uhud Emre Koyuncu'ya da canlı yayınla bağlanılarak Baskil Çimento Fabrikası'nın açılış kurdelasının kesimi yapıldı. Ağın ve Baskil'de yapılan açılışlar, alanda toplanan kalabalığa canlı yayınla izlettirildi. Son olarak Elazığ'daki açılışı da Erdoğan yaptı.
"Fatih 21 yaşında çağ açtı, siz de açarsınız"
Seçilme yaşının 18'e inmesi gerektiğini söyleyen Erdoğan'ın açıklamasından satır başları şöyle:
"Bunu 18'e indirmemiz lazım. 18 yaş, hem seçme hem seçilme yaşıdır. Ne diyorlar, 'Çoluk çocuğa mı bırakacağız parlamentoyu?' Lafa bak. Bu ne demektir biliyor musun? Kendi gencine, gençliğine güvenmemek demektir. Şimdi ne yapıyoruz? Bu millet diyoruz, sıradan bir millet değil, bu gençlik sıradan bir gençlik değil. Bu gençlik, Fatih'lerin torunudur. Fatih, 21 yaşında bir çağı kapatıp bir çağı açtı mı? Siz de açarsınız.
"Öyleyse gençler, durmak yok, daha çok çalışacağız, daha çok koşacağız, İnşallah parlamentomuzda 18 ile 25 yaş arası seçilmiş gençler görmek istiyorum. İnşallah 18 ile 25 yaş arası kabinede de bakanlar görmek istiyoruz. Olur mu bu? Niye olmasın. Bugün dünyanın dev şirketlerini, bakıyorsun, 25 yaşında, 30 yaşında gençler yönetiyor. Ama bunların kafası basmaz bu işe. Onun için biz gençliğimizle iftihar ediyoruz.
"Rejim değişmiyor, yönetim sistemi değişiyor"
"Şimdi de benim milletim, halkım nihai adımı atıyor ve şimdi sistemin adını tam olarak koyuyoruz" diyen Erdoğan, "Şimdi, ne diyor o güzel Elaziz türküsünde? Bahçeye indim ki taş bulamadım. Bir yüzük yaptırdım taş bulamadım. Kendime münasip eş bulamadım. Türkiye yıllardır aradığı münasip yönetim sistemine nihayet kavuşuyor. Bu sistemin adı cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi"
"Her şeyden önce Türkiye'de rejim değişmiyor, değişen sadece yönetim sistemidir."
“Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi”
“Türkiye, yıllardır aradığı münasip yönetim sistemine şimdi, nihayet kavuşuyor. Bu sistemin adı, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi. Yeni sistemde yürütme doğrudan millet tarafından seçilen, sorumluluğu da millete karşı olan cumhurbaşkanına veriliyor. Cumhurbaşkanı’nı getirir, Cumhurbaşkanı’nı götürür. Seçimlerde 5 yıl süreyle görev verilen Cumhurbaşkanı, milletten başka kimseye hesap vermeden anayasa çerçevesinde vazifesini yerine getirecektir. Bu, ülkenin istikrar ve güven ortamının 5 yıl süreyle garanti altına alınması anlamına geliyor. Sürekli seçimlerin yapıldığı veya konuşulduğu dönem sona erecek.
“Sıkıyönetim yerine OHAL”
"Bu ülkede Cumhurbaşkanı’nın, Başbakan’a Anayasa kitapçığını fırlattığını gördük mü? Dünyada böyle çirkinlik olur mu? Bunu bile yaşattılar bize. Şimdi biz bunu da kaldırıyoruz. Tek kişide bu gücü topluyoruz. Böylece, ’Kitapçıkları fırlat’ böyle bir şey olmayacak. Mevcut sistemde Cumhurbaşkanı, vatana ihanet dışında hiçbir şeyle suçlanamıyor, yargılanamıyor. Yeni sistemde bu sıkıntıyı da aşıyoruz. Cumhurbaşkanı, milletimizle birlikte Meclis’e karşı da sorumluluk üstleniyor. Tüm bu düzenlemelerle yürütme göreviyle yasama organlarının görevleri arasındaki ayrım netleştirildiği için karşılıklı yetki aşımı, diye bir mesele inşallah olmayacak.
"Birileri çıkıp, Meclis’in ortadan kaldırıldığını, işlevsiz kılındığını söylüyor. Yok böyle bir şey. Meclis, ortadan kalkmak bir yana; güçleniyor. İşlevsiz bırakılmak bir yana daha geniş vazifeler üstleniyor. Öte yandan yargının bağımsızlığının yanına tarafsızlığını da ekliyoruz. Yeni sistemde herkes kendi işine odaklanacak. Eski dönemde çok tartışılan sıkıyönetim artık kalkıyor. Bu ülkede artık sıkıyönetim olmayacak. Bunun yerine zorunlu durumlarda olağanüstü hal ilan edilerek, sorunların üstesinden gelinmesi imkanı getiriliyor. Anayasa değişikliğiyle getirdiğimiz bir başka yenilik de cumhurbaşkanının partisiyle ilişiğini kesme şartını ortadan kaldırmak. Böyle şey olur mu? Cumhurbaşkanı adayı olacaksın, kurucusu olduğun partiden ilişiğin kesiliyor. Neymiş? O, tarafsızlığı getirirmiş. Bir insanın karakterinde, tarafsız olmak diye bir şey olur mu? Olmaz.
“Hatta HDP’ye gönül veren kardeşlerim…”
"Bu bir reformdur. Şahsım için değil, şahsımın öncülüğünde ülkemiz için, özellikle de gençlerimiz için bu reformu yapıyoruz. Meselenin aslı bundan ibarettir. AK Parti ve MHP’nin dayanışmasıyla özellikle Sayın Yıldırım, Sayın Bahçeli’ye çok teşekkür ediyorum. Zira parlamento sırasında, oradaki mücadeleleri her türlü takdirin üzerindedir. Liderlerine bağlı kalarak, samimiyetle dürüst şekilde el ele veren oradaki milletvekillerini de ben alkışlıyorum. Çünkü bu farklı bir mücadeleydi. Bu mücadeleyi de başarılı şekilde verdiler, işi bitirdiler. Şimdi sıra, bu siyasi hareketlerin tabanında. AK Parti’ye, MHP’ye, CHP’ye gönül veren kardeşlerim hepinize sesleniyorum. Hatta HDP’ye gönül veren kardeşlerim, size de sesleniyorum. Bu birlik ve beraberlikte gelin bütünleşin" dedi.
“Af yetkisi varislerinindir”
“İdam istiyoruz” sloganlarına şöyle yanıt verdi:
"Bu konudaki düşüncem belli. Bildiğiniz gibi bu konuda, parlamentomuz inşallah 16 Nisan’dan sonra, bu bir anayasa değişikliği gerektiriyor biliyorsunuz, anayasa değişikliğiyle bu parlamentomuzdan geçtiği takdirde cumhurbaşkanı olarak ben bunu onaylarım. Bunun aksi düşünülemez. George ne der, Hans ne der, filanca ne der; ben ona bakmam. Ahmet, Mehmet, Hasan, Ayşe, Fatma ne der; Rabb’im ne der, ben ona bakarım. Çünkü böyle bir yetki, böyle bir hak bizde yok. Devlet, kendisine karşı işlenen suçları affedebilir; fakat herhangi bir vatandaşın şehit edilmesi, öldürülmesi noktasında kalkıp, onun katilini affedemez. Ona af yetkisi, onun varislerinindir. İnşallah o günler de yakın, o günleri de göreceğiz.” (BK)
* Bu haberi AA ve Hürriyet'ten derledik.
* Fotoğraf: AA