Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "11. Muhtarlar Buluşması"nda medyaya ve HDP’ye seslendi.
Adıyaman, Erzincan, Kilis, Antep, Adana, Osmaniye, Trabzon, Kütahya, Kahramanmaraş, Karaman, Bursa, Hatay ve Sivas'tan muhtarlarla Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda biraraya gelen Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:
“Yerli değiller”
"Ambulansları, itfaiye araçlarını, camileri, okulları, iş yerlerini, evleri kurşunlayan, yakan, tahrip eden bir örgütün, o bölge için, o bölgenin insanı için mücadele ediyor olabilmesi mümkün müdür? Terör örgütü sadece insanlığın, sadece ülkenin değil aynı zamanda milletimizin tüm fertleriyle birlikte Kürt kardeşlerimizin de düşmanıdır. Terör örgütü, kendilerini nasıl gösterirlerse göstersinler yerli değildir, bu ülkenin ve bu milletin bir parçası asla değildir. Hangi adla, hangi kisveyle olursa olsun ülkemizin kazanımlarına saldıranlar, birliğine, bütünlüğüne kastedenler bu vatana ait değildir, isterse parlamentonun içinde olsun.
“Hamburg'da toplantı yapıyorlar. Hamburg'daki toplantıda Trinidad'ın bayrağı asılı ama orada Türk bayrağı yok, Japonya'nın bayrağı asılı ama Türk bayrağı yok. Hani sizin bayrakla sorununuz yoktu. Sizin milletle de bayrakla da, vatanla da, devletle de sorununuz var, kimi aldatıyorsunuz?
“Siz bu milleti aldatırız diye birkaç tane Türk bayrağı sallamakla bu milleti aldatamayacaksınız. 7 Haziran'da bunu başardınız ama 1 Kasım'da inanıyorum ki benim milletim buna prim vermeyecek.”
“Yayın organlarının sahipleri de yerli değil”
“Terör örgütüne dolaylı ve doğrudan destek veren yayın organlarının sahipleri de bu tavırlarıyla yerli olmadıklarını gösteriyorlar. İstanbul'un en mutena köşelerinde yaşıyor olmak, holdinglerin, kıymetli mülklerin sahipleri olmak, yerli ve milli dairesinde bulunmanızı sağlamaz.
“Yaşanan çatışmalarla, terör örgütünün eylemleriyle, şahsım ve hükümetimiz arasında ilişki kuran, terör örgütünün amacına hizmet ettiğini bilmelidir. Madem ki terör örgütü demokrasinin ve hukukun çizgisine gelmek istemiyor, öyleyse ona anladığı dilden konuşacak gücümüz de imkanımız da kararlılığımız da vardır.
“Bu oyunun kazananı asla siz olmayacaksınız”
“Buradan çeşitli şekillerde terör örgütüne hizmet eden herkese bir çağrıda bulunuyorum, 'Gelin bu oyuna alet olmayın. Ey medya bu oyuna alet olma.' Erdoğan'a düşmanlığınız olabilir ki bu düşmanlığınızı zaten attığınız başlıklarda görüyorum ama bilesiniz ki siz ne kadar düşman olursanız olun Rabbimin takdir ettiği ömrü hiçbir zaman azaltamayacaksınız ve bu mücadele azmimizi de hiçbir zaman yıldıramayacak, durduramayacaksınız ve bu oyunun kazananı asla siz olmayacaksınız.
“Bugün sizi kullananlar, sizi tahrik edenler, sizi öne sürenler, yarın yüzünüze dahi bakmayacaklar. Ben bir Conrad meselesi anlatmıştım. Bunların hepsini inkar ediyor. Şimdi ne kadar hayırlı oldu. O inkar etti, bütün kirli çamaşırları, şimdi her taraftan piyasaya dökülmeye başladı mı? Bu ülkeyi, bu devleti nasıl soyup soğana çevirdiklerine dair her şey şimdi piyasaya dökülmeye başladı mı? Herkes açıklamaları yapıyor mu? Sen busun. Kimin bu ülkede dürüst, kimin dürüst olmadığına zaten bu millet şahittir. Tayyip Erdoğan, yalandan en fazla kaçınan insandır. Ama siz, bütün hayatınızı yalan üzerine inşa ettiniz. Şimdi de 'Ben böyle demedim' diyorsunuz, işte eserleriniz ortada ve herkes çıkıyor sizin nerede neler yaptığınızı, nasıl yaptığınızı ortaya koyuyorlar.
“O mektupların kıymeti yok”
“Teröristi ekranlarınıza çıkarmak suretiyle, 'cici kız' diye gösteren sizsiniz. Sizin ekranlarınız. Onlar için her türlü yolu meşru kılan sizsiniz. Sizin ekranlarınız, sizin sayfalarınız ve iftira atmakta üzerinize zaten yok. Tayyip Erdoğan'a oradan mektup göndermene filan da gerek yok. Senin o gönderdiğin mektupların da kıymeti harbiyesi yok.” (ÇT)
* Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yazdığı mektubu okumak için tıklayın.