Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Meclis Grup Toplantısı'nda konuştu.
Erdoğan’ın “Şayet bir gün milletimiz 'tamam' derse ancak o zaman biz kenara çekiliriz” sözleri üzerine Twitter’da “Tamam” etiketi Türkiye gündemine girerek birinci sıraya yükseldi.
Erdoğan saat 11.00 sıralarındaki konuşmasının ardından Twitter'da "Tamam" etiketi saat 16.00 itibariyle 336 bin tweet atıldı. Saat 17.00 sıralarında ise "Tamam" etiketi dünya gündeminde birinci sırayı aldı.
“Bu isim ‘çatı adayı’ değil”
Erdoğan, Muharrem İnce’nin adaylığına dair isim vermeden “CHP kongrelerinde genel başkanlık için aday olan ama bir türlü seçilemeyen bir ismi, Türkiye'nin cumhurbaşkanlığı için önerdiler” dedi. Gazetecilerin, cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin randevu talebine ilişkin sorusunu ise "Talepte bulundular. Benim yani randevu noktasında herhangi bir sıkıntımız yok. Partide kendisine bir randevu verebiliriz" diye yanıtladı.
"Nitekim kimi partiler, grup kararıyla veya imza toplamak suretiyle, genel başkanlarını cumhurbaşkanı adayı olarak ilan ettiler. Tek bir parti hariç. Anamuhalefet Partisinin Genel Başkanı her nedense cumhurbaşkanı adayı olmak istemedi. Partisini yönetmek, Türkiye'yi yönetmeye talip olmaktan daha cazip gelmiş olacak ki, bir başka ismi aday olarak öne sürdü.
“Bu isim öyle uzun zamandır lafını ettikleri 'çatı adayı' filan da değil. CHP kongrelerinde genel başkanlık için aday olan ama bir türlü seçilemeyen bir ismi, Türkiye'nin cumhurbaşkanlığı için önerdiler. Demek ki anamuhalefet partisinin gözünde 'Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanlığı', 'cumhurbaşkanlığı'ndan daha önemli ve kritik bir görev. Zaten Kılıçdaroğlu'nun, cumhurbaşkanı adayını tanıtırken ki hali, tavrı, ifadeleri, mimikleri, takdim şekli bu konuya bakışını gayet açık bir şekilde ortaya koyuyor."
"Bizim cumhurbaşkanlığı makamına saygımızın temelinde bu görevi üstlenen kişinin her şeyden önce cumhurun yani milletin en üst düzey temsilcili olması geliyor.
"Ülkemizi ve milletimizi en üst düzeyde temsil edecek bir makama talip olacak kişinin de herhalde buna uygun bir kişi olması icap eder. CHP kendi cumhurbaşkanı adayları için başarı hikayesinden ekonomi bilmeye kadar pek çok vasıf saymıştı. İsim açıklandığında bu adayda belirtilen vasıflar arasında pek ilişki kurabilen çıkmadı.
“Bu işin sonu CHP’nin satışına kadar gider”
“Sadece bununla kalmadı anamuhalefet partisi, dün 15 milletvekillerini ağlata ağlata başka bir partiye nöbete göndermişlerdi. Şimdi de seçmenlerine, başka partilerin cumhurbaşkanı adayları için seçim kurullarında görev çıkartmışlar. Bunu da 'demokrasi' ile açıklıyorlar.
“Dünyanın hiçbir yerinde siyaset mühendisliği hesapları için milletvekili ve seçmen pazarlamak, demokrasinin kuralları içinde yoktur. Korkarım bu işin sonu CHP'nin toptan satışına kadar gider. Her neyse, bu meseleyi daha fazla uzatmak istemiyorum, nasıl olsa CHP, seçim kampanyası boyunca bütün bunların hesabını milletimize tek tek verecektir."
“Çıldırtmasalar da şaşırtmayı başardılar”
"Ortada bir aslı var bir de kuklası var. Şimdi biz sopanın ucundaki figürle mi uğraşacağız, sopayı tutanla mı uğraşacağız, doğrusu şaşırdık."
"Hani Hacivat-Karagöz oyunlarında olur ya, perdenin önünde bir figür, bir kukla vardır ama tüm konuşmaları ve hareketleri arkada sopayı elinde tutan kuklacı yapar. Şimdi biz sopanın ucundaki figürle mi uğraşacağız, sopayı tutanla mı uğraşacağız? Doğrusu şaşırdık. Bizi 'çıldırtacaklarını' söyleyerek yola çıkmışlardı. Haklarını vermek lazım, çıldırtmasalar da şaşırtmayı başardılar."
"Sürekli bize meydan okuyan, 'hadi bakalım işte er meydanı' dediğimizde köşe bucak kaçan bu yalancı pehlivan, hiçbir işe yaramasa da milletimizi eğlendiriyor. "Bu karikatür tipin ve adayının maceralarını seçimlere kadar izlemeye devam edeceğiz. İşin doğrusu geçtiğimiz 16 yıla ilişkin en büyük hayıflanmam, şöyle sıkletimize uygun bir ana muhalefet bulamayışımızdır. Hizmet yarışını da siyaset yarışını da hep kendi kendimizle yapmak zorunda kaldık. Kendi rekorlarımızı kırmak için çalıştık."
“Popülist politikalar”
" Ülkemizin 2023 hedeflerine ulaşabilmesinin, 2053 ve 2071 vizyonlarını hayata geçirebilmesinin tek yolu, yönetim sistemini buna uygun hale getirmekti. Çok partili dönemde neredeyse tüm liderlerin, tüm başbakanların, tüm cumhurbaşkanlarının tespit ettiği, hayal ettiği ama bir türlü hayata geçiremediği bir değişimi gerçekleştirmek Allah'a hamdolsun bize nasip oldu.
“Biz bugüne kadar hep değişimden, yenilikten ve gelişmeden yana olduk, icraatlarımızı da bu doğrultuda yaptık. Buna karşılık muhalefetin vaatlerine baktığımızda, karşımıza şöyle bir manzara çıkıyor: Biri gözüne Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ni, öteki devletin uçaklarını, beriki yönetim sistemini kestirmiş, illa 'biz bunları yıkacağız, yok edeceğiz' diyorlar.
“Biri artık Çankaya'da yatacakmış, bir diğeri de külliyeyi gençlere tahsis edecekmiş. Böyle politika olur mu? Bu nasıl bir cüce politikadır. Çankaya'da yatmakla, orayı konukevi haline getirmekle politika yapacağını zannedenler, bu milleti ne yerine koyuyorlar? Bu millet gerekeni zaten 24 Haziran'da gerektiği gibi verecektir. Bunlar çok basit, popülist politikalardır. Bunlar artık mazide kaldı. Kimse bunları yutmuyor. Millet sizden neyi yıkacağınızı değil, neyi inşa edeceğinizin projesini bekliyor. Zaten bugüne kadar bir dikili ağacınız yok. Neyi dikeceksiniz, onu söyleyin. Kafanızda Türkiye için, Türk milleti için, şöyle akılda kalacak, dertlere derman olacak, tarihe geçecek bir projeniz var mı, onu söyleyin."
“Tek dertleri Erdoğan’ı yıkmak”
"Tek bir dertleri var o da Recep Tayyip Erdoğan'ı yıkmak. Bizi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına da AK Parti Genel Başkanlığına da Başbakanlığa da Cumhurbaşkanlığına da milletimiz getirdi.
"Şayet bir gün milletimiz 'tamam' derse ancak o zaman biz kenara çekiliriz. Bugüne kadar vesayetçilerden darbecilere kadar kim bizi haksız, hukuksuz yere yıkmaya çalıştıysa her seferinde milletimizle birlikte biz karşılarında durduk. İnşallah 24 Haziran'da da milletimizle birlikte yıkım ekibine hak ettiği dersi bir kez daha vereceğimize inanıyorum." (BK)
* Fotoğraf: Meclis Haber