Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AKP Kastamonu 6. Olağan İl Kongresi'nde konuştu.
Konuşmasında 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün darbe girişimi ve terör olaylarına müdahalede bulunanlara cezai sorumsuzluk getiren KHK maddesine dair sözleriyle başlayan karşılıklı açıklamalara devam etti.
Erdoğan, Gül’ün ismini vermeden “Biz bir yolda, beraber aynı dava arkadaşı değil miyiz? Gönüldaş değil miyiz? Nasıl oluyor da bir anda affedersiniz gidip Bay Kemal'in kayığına biniyorsunuz?" dedi.
“Üzüldük”
Anadolu Ajansı'ndaki habere göre Erdoğan'ın sözleri şöyle:
"Diyelim ki bu kararnamede özellikle geçen ifadenin sıkıntısı yeni anlaşıldı. Yapılacak iş gayet basittir, ilgili yerlere bu görüşler iletilir, konuşulur, tartışılır ve gereği yapılır. Doğrusu budur. Bunun yerine CHP'nin ve birtakım terör örgütlerinin sırf millete hakaret etmek için açtıkları bir yoldan gitmenin adı olsa olsa fırsatçılıktır.
"Her nedense bir anda büyük bir gürültü kopartıldı. Bana göre büyük bir gürültü değil, bunu da söyleyeyim. Tuhaf kampanyalar başlatıldı, hatta hatta içimizden bazıları da bu kampanyaya katıldı. Tabii üzüldük. Yapmamaları gerekirdi ama bu katılanların ne yazık ki 16 Nisan'da da aynı kampanyaya katıldığını görüyoruz. 16 Nisan'da da, bugün bu kampanyaya katılanlar o zaman 'evet' demediler, 'hayır' dediler. Niye? Onlar bu işleri çok iyi biliyorlar. Biz bir yolda, beraber aynı dava arkadaşı değil miyiz? Gönüldaş değil miyiz? Nasıl oluyor da bir anda affedersiniz gidip Bay Kemal'in kayığına biniyorsunuz?"
Gül ve Erdoğan’ın karşılıklı yanıtları
24 Aralık’ta Resmi Gazete’de yayınlanan 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 121. Maddesi kamuoyunda iç savaş tartışmalarıyla karşılanarak tepki gördü.
Söz konusu maddede "Resmi bir sıfat taşıyıp taşımadıklarına veya resmi bir görevi yerine getirip getirmediklerine bakılmaksızın 15/07/2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında hareket eden kişiler hakkında da birinci fıkra hükümleri uygulanır" ifadesi yer alıyor.
Abdullah Gül de 25 Aralık’ta Twitter’dan yayınladığı mesajında maddenin yazımındaki muğlaklığın kaygı verici olduğunu söyledi.
“15 Temmuz hain darbe teşebbüsüne karşı arkasına bakmadan sokağa çıkıp direnen kahraman vatandaşlarımızı koruma amacıyla çıkartıldığını düşündüğüm 696 sayılı KHK’nın yazımındaki hukuk diliyle bağdaşmayan muğlaklık, hukuk devleti anlayışı açısından kaygı vericidir.
“İlerde hepimizi üzecek olaylara ve gelişmelere fırsat vermemek için gözden geçirileceğini ümit ediyorum.”
Gül’ün sözlerine Erdoğan’ın yanıtı 28 Aralık’ta gazetelerde yer aldı. Çad-Tunus yolunda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, Gül’ün eleştirilerine karşılık şöyle dedi:
“Geçmiş Cumhurbaşkanımızın da, burada kalkıp maalesef bir muğlaklıktan bahsetmiş olması üzücüdür. Neye dayanarak siz böyle bir muğlaklıktan bahsediyorsunuz? Hangi madde sizi bu muğlaklığa itebiliyor? Bu üzücü olmuştur. Kendileri tarafından yapılan o açıklama, aldığı retweet’lerle süreci çok farklı bir yere doğru işletmiştir. Gerek Adalet Bakanımız gerek Hükümet Sözcümüz bu konuyla ilgili gerekli cevapları vermiş durumdadırlar."
Abdullah Gül, 29 Aralık’ta şöyle konuştu:
"Biliyorsunuz bir Kanun Hükmünde Kararname yayınlandı. O kararnameyi ben sahiplendim doğru amaçla ve iyi niyetle yapılmış bir kararname. Yalnız orada bir boşluk görüyorum ve tereddüdüm şu; ileride durumdan vazife çıkartacak bazıları hepimizi çok üzecek olaylara vesile verebilirler. Onun için ufak bir düzeltmeyle bunun önüne geçilebilir diye düşündüm. Nitekim birçok saygı duyduğumuz hukukçu da bu şekilde açıklamalarda bulundular.
“Bunu oraya buraya çekmenin hiçbir anlamı yok açıkçası. Ben bütün hayatımı millet ve devlete hizmet ederek geçirmiş eski bir cumhurbaşkanıyım. Önemli konularda görüşlerimi halkla paylaşmak da tabi ki bir sorumluluk benim için. Bunun arkasında bir mesele aramanın da hiç anlamı olmadığı kanaatindeyim. Bu vesile ile yeni yılın hep hayırlar getirmesini hem memleketimize hem de bütün insanlığa temenni ederim." (BK)
* Fotoğraf: Yasin Bülbül / Kastamonu / AA