Cumhurbaşkanı, AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan Dolmabahçe'de iftar programı ardından gençlerin sorularını yanıtladı.
Soruların ağırlıklı kısmı yenilenen İstanbul seçimine dairdi.
Erdoğan, Yüksek Seçim Kurulu’nun iptal gerekçesi olan sandık görevlilerinin memur olmamasıyla ilgili, “Şimdi bu seçimde bu olamayacak. Her siyasi parti seçim kurulundan isimleri alabilecek. Bu ciddi kontrol mekanizmasıdır. 23 Haziran seçimleri iddialı konuşuyorum, daha da güzel olacak” dedi.
CHP’li yetkililerin YSK’ya tepkisini de eleştiren Erdoğan, “Bakıyorsunuz YSK mensuplarına çete diyor. Anayasamızın 138. maddesinde bırakın çete demeyi ima dahi edemezsiniz diyor. Maalesef YSK'nın mensupları bunlara karşı dava açmadılar. Bana göre dava açmaları lazım, bunun adı tazminat davası olur, dokunulmazlıkların kaldırılması olur” diye konuştu.
“S-400'le ilgili konuyu bitirdik, geri adım sözkonusu değil”
Rusya’dan alınacak olan S-400 savunma sistemiyle ilgili bir soruyu da şöyle yanıtladı:
“S-400'le ilgili konuyu bitirdik. Bizim geri adım atmak gibi bir şeyimiz sözkonusu değil. Anlaşmamız Temmuz itibarıyla S-400'lerin bize teslimiydi. Bunu belki de öne çekecekler.
“Bu noktada ödeme planları itibariyle Rusya Federasyonu bunu bize çok uygun şartlarda vermiştir. S-400'den sonra bir de S-500 sözkonusu. Yine ortak üretim sözkonusu olacak.
“ABD diyor ki bu sizin bizden alacağınız F-35'lere uyumlu değil. Öyle bir şey teknik olarak söz konusu değil, teknik çalışmalarını yaptık öyle bir şey yok.
“F-35'te ise 5 taneyi bizim generalimize ve pilotlarımıza teslim ettiler. Amerika'da şu anda onlar. Simülatörleri teslim etmediler. Aparatlar buraya gelmedikten sonra 7 milyar dolarlık oraya parça üretimimiz var.
“Biraz bize naz yapıyorlar, orta sahada top çeviriyorlar ama bu işin olmayacağı noktasında değilim, er ya da geç F-35'leri teslim alacağız, aparatları da teslim alacağız. S-400'ler de inşallah ülkemize gelecek.”
“YSK kararını verdikten sonra işi bitireceksiniz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sivas’tan Cemal Faruk Yayla isimli gencin “Eğer seçimi siz kazansaydınız, yine de itiraz edecek miydiniz? 4 pusuladan sadece bir tanesinin iptali konusunda yorumunuz nedir, merak ediyoruz?” şeklindeki sorusunu şöyle yanıtladı:
“Her şeyden önce böyle bir netice karşısında itirazlar olabilir, bunlar siyasette seçime girenlerin, sandığa müracaat edenlerin en tabii en doğal hakkıdır. Bu itiraz mercii ilçe seçim kurulları, il seçim kurulları daha üst mercii Yüksek Seçim Kurulu'dur.
“YSK kararını verdikten sonra da artık diyeceksiniz ki, 'tamam şeriatın kestiği parmak acımaz' diyecek işi bitireceksiniz. 29 binden 13 bine oy düşüyor. Buradan buraya eğer oylar düşüyorsa burada bir hırsızlık var. Bir kaçak var.”
“Pazartesi beklenen o ki gerekçeli karar da açıklanacak”
“Nitekim 1963'de seçime şaibe karıştığı için seçim iptal edildi, onların döneminde. Şimdi şaibe çok çok büyük, itirazlarımız yapıldı. Delil ve belgeleriyle yapıldı. YSK bunun iptaline karar verdi.
“İptal kararı verilene kadar CHP'nin başındakiler hepsi YSK'ya methiyeler döşenirken ne zamanki iptal kararı verildi bu defa aman yarabbim neler söylediler? Çete mi demediler!
“Müddei iddiasını ispatla mükelleftir. İspat edemiyorsan o zaman kusura bakma. YSK kararını verdi. Pazartesi beklenen o ki gerekçeli karar da açıklanacak. Şu anda süreç başlamış vaziyette, bizler de çalışıyoruz. Diğerleri de çalışıyor.
“Ben inanıyorum ki, İstanbullu hemşehrilerim bunun gereğini yapacaktır. İlçelere yapılan itirazlarla büyükşehire yapılan itirazlar aynı ağırlıkta, aynı ölçekte değildir. Büyükçekmece, Maltepe'yi örnek verdim. Herkes boynunu büker. Büyükşehir olayı 39 ilçeyi kapsıyor. Diğerlerinden çok farklı.
“Beyefendi Samanyolu'nda çalıştığı için oradan biliyor”
Erdoğan, seçimi kazanmış olan Ekrem İmamoğlu’nun uygulamalarıyla ilgili de şu yorumu yaptı:
“Hemen veri kontrollerini yapmaya başladılar. Bu da FETÖ örgütünün uygulamalarıdır. Beyefendi Samanyolu'nda çalıştığı için oradan biliyor veri kontrolüdür. Talimatı verilen yerler var. Getirseydin Meclise, suyu da çıkarsaydın.” (AS)