Haberin İngilizcesi için tıklayın
Kemal Kılıçdaroğlu Twitter hesabından yayınladığı yeni videoyla, Cumhurbaşkanlığı için gündelik siyasetin ötesine bakan bir vizyon ileri sürdü: "Hepimizi birleştirmesi gereken asıl mesele şudur: Dünyayla rekabet etmek ve kazanmak ve hakkımız olanı almak. Türkü, Kürdü, Sünnisi, Alevisi, başı açığı, başı kapalısı, solcusu, sağcısı bu müşterekte birleşmeli. Daha iyi bir yaşam müşterekinde, hakkını alma müşterekinde buluşmalı."
"Tayyip Erdoğan'a karşı
birleşmiyoruz: O küçük bir hedef"
"Sevgili dostlar iyi akşamlar evime hoş geldiniz. Bu akşam bir konuyu netleştirmek adına sizleri evime davet ettim. Asıl konuya geçmeden önce seçim yaklaştıkça giderek artan tuhaf bir duruma dikkatinizi çekmek istiyorum. Saray iktidarı ve onunla yola çıkanlar, kadınların en temel haklarını bir kaç oy için pazarlık meselesi yapmaya hazır olduklarını gösterdiler. Kadınların en basit kazanımlarını çöpe atmaya kalkıyorlar. Bakın açık konuşalım, oradaki hedef başı kapalı genç, muhafazakar kadınlardır. Bu genç kadınları ezmek istiyorlar, onları kontrol altına almak istiyorlar. Evet, dehşetle izliyoruz onları ve evet bunların hepsi üzülerek ifade edeyim gerçek. Şimdi gelelim asıl meseleye biliyorsunuz. Birleştirme, birleştirme, ülkeyi kazanan bir oyuncu haline getirmeye çalıştığımı uzun süredir anlatıyorum. Peki biz ne için birleşiyoruz, neyi kazanmanın peşindeyiz? Tayyip erdoğan'a karşı mı birleşiyoruz? Bu kadar emeği bu kadar küçük bir hedef için mi harcayacağız? Yok böyle bir şey.
"Rekabetçi bir Türkiye
inşasının koşullarını yaratacağız"
"Evet, bizim demokrasimiz, ekonomimiz, adalet sistemimiz ve özgürlüklerimiz ağır bir Erdoğan tehdidi altında. Bu zaten uzun yıllardır böyle. Ancak herhalde bu yaşımda bu ülkeye bırakacağım miras bu kadar küçük olmasa gerek, Erdoğan'ı göndereceğiz. Bunu hep söylüyorum. Zaten bu hedeflerimizin en kolayı ama bizim asıl ana hedefimiz çok daha büyük. Biz rekabetçi bir Türkiye inşa edilecek şartları oluşturacağız. Bugün sistemik bir teknolojik rekabet çağında yaşıyoruz. Bakmayın siz "Türk'ün Türk'e propagandası"na. İletişim Başkanlığının çöpe attığı milyarlara. Biz dünya ile rekabet etmiyoruz. Sevgili dostlar rekabette iyi olup olmadığımızı tek bir kriter gösterir. Kazanıyor musun kaybediyor musun? Bu da iki şekilde anlaşılır. Yeni bir refah seviyesi yaratabiliyor musun? Bu refaha tam bir barış nesli yaratarak ulaşabiliyor musun? Rekabette kazanıyorsanız, milletimizin standardı, alım gücü, huzuru, mutluluğu artar. Seninki artıyor mu sevgili milletim, sevgili halkım, mutlu musun?
"Ben onarıcı, telafi edici, birleştirici,
kucaklayıcı liderlik yapacağım"
"Sevgili vatandaşlarım, sevgili yurttaşlarım öyle boş propagandalarla algınızın manipüle edilmesine asla izin vermeyin. Biz maalesef rekabette zayıfız. Evet açık konuşalım. Bu problemler Erdoğan'la başlamadı. Ancak Erdoğan'la ayyuka çıktı. Çünkü Türkiye yıllardır enerjisini iç sorunlarına harcadı. Darbeler gördü, ekonomik krizler gördü, kutuplaşmalar gördü. Ayrımcılık gördü, çeteler gördü, terör gördü. Birbirimizle dişe dişe rekabetçi olmaktan çıktık. Dünyadan hak ettiğimiz payı alamadık. Yani hepimizi birleştirmesi gereken asıl mesele şudur: Dünyayla rekabet etmek ve kazanmak ve hakkımız olanı almak. Türkü, Kürdü, Sünnisi, Alevisi, başı açığı, başı kapalısı, solcusu, sağcısı bu müşterekte birleşmeli. Daha iyi bir yaşam müşterekinde, hakkını alma müşterekinde buluşmalı. Ben bunun için Millet İttifakı'nın adayı seçildim. Ben onarıcı, telafi edici, birleştirici, kucaklayıcı liderlik yapıp asıl geleceğin yeni nesil liderlerine ortamı hazırlayacak kişiyim. Ben bundan sonra geleceklerin siyasi geleceği için taşları doğru döşeyecek kişiyim.
"Önemli sorunları ancak bireysel siyasi
emelleri olmayan bir lider çözebilir"
"Millet İttifakı olarak önce toplumu güçlendireceğiz, devleti toparlayacağız, açık yaraları kapatacağız, insanların yaşam sevincini geri vereceğiz. Dezavantajlı grupları dezavantajlı olmaktan çıkaracağız. Doğru yerlere yatırım yapılmasını sağlayacağız. Finansal ve demokratik istikrarı getireceğiz. Yani özetle ülkemizi rayına sokacağız ki, bizden sonraki liderler ayaklarını yere sağlam basıp, üzerinde güvenle yürünebilecek ve sağlıklı bir zemine sahip olsunlar.
Ve ben sonrasında torunlarımla ilgilenmek üzere emekli olacağım. Bu kadar basit. Çünkü benim çözmem gereken çok önemli sorunlar var. Bunu da ancak gelecekle ilgili bireysel siyasi emelleri olmayan bir lider yapabilir.
Evet birleşe birleşe kazanacağız. Sevgili vatandaşlarım ama dünyaya karşı kazanacağız. Asıl elli yıldır rekabet etmemiz gerekenlere karşı kazanacağız. Ve sonunda ülkemizin yönü oraya dönecek. Herkes müsterih olsun.
İyi akşamlar sevgili halkım."
(AEK)