Fotoğraf: Mustafa Kamacı / AA
Haberin İngilizcesi için tıklayın
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı’nın ardından açıklamalarda bulundu.
Anadolu Ajansı’nın (AA) aktardığına göre Erdoğan konuşmasında özetle şunları dedi:
“Salgın büyük ölçüde kontrol altında”
"Ramazan ayı boyunca uyguladığımız kısmi ve tam kapanma tedbirleri sayesinde hamdolsun salgını yeniden büyük ölçüde kontrol altına aldık.
“Kademeli normalleşme takviminin ilk etabını oluşturan mayıs ayının kalan günleriyle ilgili uygulama esaslarını İçişleri Bakanlığının kamuoyuna duyurdu.
“Kabine toplantımızda 1 Haziran'dan itibaren başlayacak kademeli normalleşme takviminin ikinci etabını da ayrıntılı şekilde görüştük. Önümüzdeki günlerde, gelişmelere göre, bu konudaki uygulama esaslarını milletimizle paylaşacağız.
“Aşıya hız veriyoruz”
"Aşı faaliyetlerine tedarik programının elverdiği ölçüde hız veriyoruz. Öğretmenler başta olmak üzere riskli grupların tamamının bir an önce aşılanmasını sağlamaya çalışıyoruz.
“Unutmayınız, salgının üstesinden ancak hep birlikte hareket edersek gelebiliriz. Belirlenen tedbirler, hayata geçirilen uygulamalar, insanlarımıza eziyet olsun diye değil, bu sancılı, sıkıntılı, maliyetli dönemi bir an önce geride bırakmak için milletimizin önüne konmaktadır.
“En zorunu geride bıraktık”
“Salgının süresi uzadıkça tahammüllerin azaldığını, sabırların tükendiğini biliyoruz. İnşallah en zorunu geride bıraktık.
“Bundan sonra eskisi kadar kapsamlı ve kısıtlayıcı tedbirlere ihtiyaç olmayacağını ümit ediyoruz ama bir müddet daha dikkatli ve ihtiyatlı gitmek mecburiyetinde olduğumuzu da kabul etmek mecburiyetindeyiz.
"Salgın artıp vaka ve vefat sayıları yükseldiğinde 'niye tedbir almıyorsunuz' diye ortalığı velveleye verirken, tedbirler uygulanırken 'niye insanların hayatını bu kadar sınırlıyorsunuz' edasıyla ortaya çıkanlar olduğunu da görüyoruz.
“Bu zihniyetin yaptığı her şeyden önce, insanımızın sağlığına, canına, hayatına, geleceğine, salgınla mücadelede görev üstlenen herkese saygısızlıktır.
“Hiçbir sorumluluk üstlenmeyip, elini asla taşın altına koymayıp sadece klavye ve ekran silahşorluğuyla ortada gezenlerin asıl niyetlerinin ve hesaplarının farkındayız.
“Esnafa 2 grup halinde destek”
“Salgının başladığı günden bu yana toplamda 661 milyar liralık bir kaynağı insanımızın emrine vermiş olduk. Şimdi esnaflarımıza yönelik yeni bir destek programının müjdesini sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu ivme programıyla salgın tedbirleri sebebiyle işlerine ara vermek mecburiyetinde kalan esnaflarımıza iki grup halinde destek olmayı amaçlıyoruz.
“Birinci grupta kahvehane, kafe, çay bahçesi gibi yerler ile okul ve personel servisleri, düğün salonları, öğrenci yurtları, kantinler, kırtasiyeler, internet kafeler, hamamlar, lunaparklar gibi işletmeler yer almaktadır. Sayıları toplamda 235 bine ulaşan bu işletmelere bir defaya mahsus 5 bin liralık hibe ödemeleri yapacağız.
“Destek vereceğimiz ikinci grupta ise bakım, onarım, tamirat, kaporta işleriyle uğraşanlar, seyyar satıcılar, sıhhi tesisatçılar, hırdavatçılar, müzisyenler, oto yıkamacıları, kuru temizlemeciler, oyuncak, kozmetik ve hediyelik eşya satıcıları, camcılar, çilingirler, bakırcılar, kalaycılar, ayakkabıcılar, konfeksiyoncular, tuhafiyeciler, zücaciyeciler, kurs işletmecileri yer almaktadır. Bu gruba daha önceki destek ödemelerinden yararlanan lokantalar, pastaneler, dondurmacılar, terziler, berberler, taksici, minibüsçü ve otobüsçüler ile pazarcılar da dahildir. Toplamda 1 milyon 150 bini aşkın işletmemizi kapsayan vatandaşlarımıza bir defaya mahsus 3 bin lira hibe ödemesi vereceğiz.
“Böylece iki ayrı grup halinde 1 milyon 384 binden fazla esnaf ve sanatkarımıza 4 milyar 622 milyon liralık bir kaynağı karşılıksız olarak veriyoruz.
“Helal, helalleşme”
“Türkiye Cumhuriyeti tarihinde görülmemiş rakamlara ulaşan destek paketleriyle vatandaşların tamamının yanında yer aldık, almayı da sürdürüyoruz.
“Dünyadaki ve bölgedeki örnekleriyle mukayese edildiğinde Türkiye, hem vatandaşlarına hem iş dünyasına en ciddi ve etkin destekleri sağlayan ülke.
“Tüm bu gayretlere rağmen, gönlü buruk kalan vatandaşlar varsa onlardan helallik istememiz, inanç ve kültürümüzün bir gereğidir.
"Hak nedir? Helal ve helalleşme bilmeyenler, elbette buradaki inceliği fark etmez. Bizim bu husustaki muhatabımız da zaten milletimizin kendisidir. Eğer işimizi doğru yapmışsak, takdirini milletimizden göreceğiz. Yanlışımız ve eksiğimiz olmuşsa da hesabını milletimize vereceğiz.
TIKLAYIN - '#HelalEtmiyorum' etiketi gündem oldu, siyasiler erken seçim çağrısı yaptı
“Proje aktörler”
"Eski Türkiye'nin hastalığı olan siyaset ve toplum mühendisliği yöntemlerini yeniden tedavüle sokma, merdiven altı siyasetini yeniden canlandırma gayretleri son günlerde artmıştır. Millete vadedecek hiçbir şeyi olmayanlar, ülkenin vaktini ve enerjisini kısır çekişmelere, suni gündemlere, proje aktörlere yönlendirme çabası içindedirler.
“Bu sinsi çırpınışların amacı, salgın sürecini geride bıraktığımızda, hiç olmadığımız kadar yakınlaştığımızı göreceğimiz büyük ve güçlü Türkiye'nin önünü kesmektir.
TIKLAYIN - Peker'den Soylu'ya: Sen benim jokerimdin
TIKLAYIN - Soylu'nun danışmanından Peker’e yanıt: Cami yaptırdık
TIKLAYIN - Soylu, Peker'in iddialarının araştırılmasını istedi
“Çetelerden medet umanlar...”
“(…) 19 yıl önce ülkenin yönetimini devraldığımızda, yaptığımız en önemli işlerden biri de geçmişte terör örgütleri ve ideolojik kavgalar yanında, suç örgütlerinin cirit attığı ülkenin her yerinde huzuru sağlamak oldu.
“Yürüttüğümüz kararlı mücadele sayesinde, suç örgütlerini ülkenin ve milletin başına musallat olmaktan tamamen çıkarttık.
"Demokrasi ve hukuk dışı her araçtan medet umanlar, şimdi yeni arayışlara yönelmişlerdir. Türkiye'yi vesayetin, darbecilerin, gözü doymaz ekonomik tetikçilerin, demokrasiyi hazmedememiş iç ve dış siyaset mühendislerinin her türünden, çetelerin pençesinden nasıl kurtardıysak, bu kirli senaryoyu da aynı şekilde bozacağız. En büyük üzüntümüz, ülkemizde hala çetelerden medet umacak kadar zavallılaşan, küçülen, haysiyet fukarası kişiliklerin olduğunu görmektir.
“PKK'yı ve onun destekçilerini bile samimi ve açık bir dille kınamaktan kaçınanların, çetelerle aynı yolda yürümeye başlamaları karşısında şu gerçeği tekrar hatırlatmak isterim. Terör örgütleri gibi suç çeteleri de zehirli bir yılan gibidir. Onlarla aynı çuvala girerseniz, daha sonra başınıza geleceklere rıza göstermiş olursunuz.
TIKLAYIN - Öztrak: Hani mafya bitmişti?
“Kudüs nöbeti”
“ABD Başkanı Joe Biden, İsrail'e silah satışına onay verdi… 850 bin silah onayı. Lafa geldiğinde silahsızlanma, şu, bu, vesaire bunları konuşuyorlar.
“Sayın Biden, sözde Ermeni soykırımında Ermenilerin yanında yer aldı. Şimdi de ciddi manada orantısız bir şekilde Gazze'ye saldıran ve yüz binlerce insanın şehadetine vesile olan bu olayda da ne yazık ki siz kanlı ellerinizle bir tarih yazıyorsunuz.
“Bunu söylemeye bizleri mecbur ettiniz. Çünkü biz bu konularda çok daha fazla duramayız, durmayacağız. Bugün de tekrar hatırlatıyorum, 84 milyon hep birlikte Kudüs nöbetimizi devam ettiriyoruz, devam ettireceğiz."
"(…) Ülkemizden Filistin'e yardım için giden bir uluslararası yardım organizasyonuna da uluslararası sularda saldıran İsrail, hukuk tanımazlığını burada bir kez daha göstermiştir.
TIKLAYIN - Erdoğan’dan İHH’ye de "One Minute"
“Çocuklar öldürülürken değil, uyurken sessiz kalınmalı”
“Kaç tane roket atmışlar? Attıkları roketlerle acaba yok olan nedir? Bir de bunu açıklayın ya ama siz orantısız güç kullanıyorsunuz ve siz savaş uçaklarınızla birlikte Gazze'ye bomba yağdırıyorsunuz. Acaba Gazze'nin savaş uçakları var mı? Yok. Sizde sayısızca. Onlarla vuruyorsunuz.
“Kiminle neyi aldatacaksınız? Ben şu anda Ankara'dan tüm dünyaya bunu seslenmek istiyorum, bunu hatırlatmak istiyorum, Filistinli çocukların bombalarla ölmesiyle ilgilenmeyenler, İsrailli çocukların füze seslerinden korkması karşısında dehşete kapılabilmektedir. Şu hale bak. Halbuki çocuklar öldürülürken değil, uyutulurken sessiz kalınmalıdır." (EKN)