* Fotoğraf: Berk Özkan / AA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bayram namazı sonrasında gazetecilere Dolmabahçe mutabakatı, çözüm süreci ve koalisyon görüşmeleri hakkında açıklamalarda bulundu.
Erdoğan özetle şunları söyledi:
Koalisyon
“Başbakan şu an itibarıyla parlamentoda grubu olan Ak Parti dışındaki siyasi partileri ziyaret etti. Bu görüşmelerden sonra yetkili kurullarında değerlendirme yapacaklar ve bundan sonra ikinci bir tur hangi siyasi partilerle yapılacak bunu göreceğiz.
Kendilerinin bana ifade ettikleri şekilde STK’larla da görüşmeler değerlendirmeler yapacaklarını işin temelini sağlam bir üzerine oturtarak koalisyonu şartlarını zorlayacaklarını ifade ettiler.
Bu şartlar sonrasında koalisyon oluşmuyorsa kapısı çalınacak mercii milli iradedir. En isabetli yol o olacaktır.”
HDP
“Maalesef ülkemizin güneydoğusunda bayramı bayram gibi yaşayamıyoruz. Bölücü örgüt minibüsleri tarayabiliyor. Ne yazık ki ölüm haberleri alıyoruz. Bölgede barajı bombalamak suretiyle bölgenin bu önemli barajını yıkmak gibi bir gayret ile karşı karşıyayız.
Bu şartlar altında parlamentoda temsil kabiliyeti bulmuş olan uzantının kalkıp elinden geleni yapması gerekir. ‘Bizim organik bağımız yok.’ Olmayacak tabi ama inorganik bağının olduğunu görüyoruz tüm istihbari bilgilerle bunu biliyoruz.
Seçimlerde görülen bir gerçek var… Öyle yerler var ki diğer partilere sıfır oy çıkıyorsa bu düşündürücüdür. Yüzlerce oluyorsa bu düşündürücüdür. Demek ki buralarda kaleşlerle tehdit var. Bu gücü arkasına alarak siyaset yapmak isteyenler çok daha hassas olmak durumundadırlar. Eğer demokratik sistem için de bunu sürdürmek istiyorlarsa bunu düşünmeleri lazım.
Türk milleti bir noktaya kadar sabreder. Ama sabrın da bir sınırı var. Nihai kararını buna göre verir…”
Dolmabahçe mutabakatı
“Ben bu ifadeyi cımbızlamak durumundayım. Dolmabahçe mutabakatı ifadesini asla kabul etmiyorum. Ortada bir hükümet vardır diğer tarafta grubu olan bir siyasi parti vardır. Neyin mutabakatını nasıl yapıyorsunuz.
Ülkemizin geleceğine yönelik atılacak bir adımsa bunu yeri parlamentodur. Bu parlamentodan güçlü bir şekilde çıkınca onun bir değeri olur. Bölücü örgüte sırtını dayamış olanlarla bir mutabakat asla yapılamaz böyle bir şey düşünülemez.
Burada yan yana durup bir fotoğraf karesi içinde yer almak doğru bir şey değildir. Bizim silahları bırakın dememizle silahlar bırakılmaz yaklaşımı o ayrı bir konu.. Bunu adaya havale etmek o da apayrı bir konu.” (AS)