Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, partisinin haftalık grup toplantısında konuştu.
Sözlerine geçen hafta yürütülen faaliyetlerden söz ederek başlayan Erdoğan, konuşmasının büyük bölümünde Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yüklendi.
Erdoğan, bürokraside kendi adını kullanarak iş yapmaya çalışanlar olduğunu da belirterek, “Beyefendi böyle istiyor” sözü bürokratik oligarşinin yeni bir şifresi haline dönüşmüştür” dedi.
Erdoğan’ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
“Müflis tüccar eski defterleri karıştırırmış”
TIKLAYIN - Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın Ailesinin Yurtdışına Para Kaçırdığını İddia Etti
“(Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’ın ailesinden kişilerin yurtdışına para çıkardığı iddiaları üstüne) Kendisine ya iddialarını ispat etmesi ya da özür dilemesi çağrısını yaptım. Bununla da kalmadım, iddialarını ispat ederse benim siyaseti bırakacağımı ve cumhurbaşkanlığından ayrılacağımı, ispatlayamazsa da kendisinden siyaseti bırakmasını beklediğimi ifade ettim.
TIKLAYIN - CHP Meydan Okudu: Belgelerin Çıkışını Yarın İzleyeceksiniz
“Biraz sonra grup toplantısında güya belge açıklayacakmış. Geçmişte defalarca iddia ettiği yalan ve yanlışlığı bizimle ilgisi olmadığı ispatlanmış konuları ısıtıp ısıtıp yeniden gündeme getirecektir.
“Biliyorsunuz müflis tüccar eski defterleri karıştırırmış. Benim çağrım açık. Benim yurtdışına milyonlarca dolar paralar gönderdiğimi söylüyor. Belgesi var mı? Yok. Meselenin dünürlere kadar götürülmesi zaten saçmalığın dik alası.
“Ailece biz bu zat hakkında manevi tazminat davamızı 1,5 milyon olarak avukatlarım müracaatlarını yaptılar. Sonuna kadar bu işin takipçisiyiz.
“Adımı kullanıyorlar”
“Bugün sizlerle eskiden beri yaşanan ancak son zamanlarda giderek daha sık kulağıma gelmeye başlayan, beni de rahatsız eden bir hususu paylaşmak istiyorum.
“Bürokrasi başta olmak üzere pek çok yerde nerede işinin altından kalkamayan, nerede tembellik yapan, nerede sorumluluğunun yükünü taşıyamayan biri varsa hemen şu tarz ifadelerle sıyrılmaya çalışıyor. ‘Beyefendi böyle istiyor’ veya ‘Cumhurbaşkanımız böyle istiyor’.
“Bu yöntemin basit bürokratik işlemlerden, ömrümde hiç görmediğim tanışmadığım insanların tasfiyesine kadar her konuda kullanıldığı anlaşılıyor.
“Sosyal medyada benim adıma ahkam kesenlerle ilgili rahatsızlığımı belirtmiştim. Bir kez daha tekrarlıyorum. Tüm milletime de sesleniyorum, eğer ben birisine bir şey söyleyeceksem, bir konuda tavır koyacaksam, bir irade beyan edeceksem, kimseyi aracı kılmaya ihtiyacım yok. Bunu bizzat kendim yaparım.
“Bürokratik oligarşinin yeni şifresi”
“‘Beyefendi böyle istiyor’ sözü bürokratik oligarşinin yeni bir şifresi haline dönüşmüştür.
“Sorun çözme makamında oturduğu halde, kim olursa olsun, sürekli şikayet eden, suçu başkalarına atan, özellikle de bizi bahane ederek kendini kurtarmaya, temize çıkarmaya çalışan herkes benim gözümde başarısız kişidir.
“Bakan, bakanlığını tıkayacak; siyasetçi teşkilatı tıkayacak ondan sonra da suçu bizim üstümüze atacak. Yok öyle yağma, herkes görevini yapacak.
“Hiçbir teşkilatımızda şahsımın adı kullanarak kurallar kaideler dışında iş yapılmasına rıza gösteremem. Lütfen bizzat, ben bir bakanımı, bürokratı aramıyorsam babamın oğlu olsa kapıdan geri koysun.
“Adımı kullanarak sizlere kim geliyorsa, benden bir telefon almıyorsanız bana sorun ve bunun teyit etmiyorsam bu insanları lütfen gönderin. Bunu yapanlar açık söylüyorum, sahtekardır, dolandırıcıdır. Bunlara yol vermeyin.
“Hep iftira”
“Coğrafyamızda kol gezen, bölücülük faaliyetlerinin önüne geçmek zorundayız. Aksi takdirde ağıtların Arapça Kürtçe Türkçe yakıldığı zafer naralarının ise başka dillerde atıldığı bu çarpık düzenin sürmesi kaçınılmazdır.
“Türkiye olarak işte bu hassas dönemde biz ne kadar kucaklayıcı olmaya çalışıyorsak, ana muhalefet partisinin başındaki zat da o derece işi kusura bakmayın, söylemek zorundayım, müptezelliğe vuruyor.
“Çünkü genel başkanlık görevine geldiğinden bu yana yaptığı iş hep çamur at tutmasa da iz bırakır. Hep iftira.
“Ülkemize saldıran herkesle aynı safta”
“Hadi şahsımla ailemle ilgili meseleleri bir kenara bıraktım. Bu partinin ve başındaki zatın, ülkemize saldıran herkesle aynı safta yer alması gerçekten üzüntü vericidir.
“Biz PKK’nın üzerine gideriz, o ise ‘iyi çocuklar’ diyerek ‘piknik yapan vatandaşlar’ diyerek teröristlere sahip çıkar, onlarla beraber yola devam eder. Biz FETÖ’nun üzerine gideriz, işi Ankara’dan İstanbul’a yürümeye kadar getirdi, başımıza ‘FETÖperest’ kesilir.
“Karşımızda Rabia işaretini terör örgütü simgesi sanacak kadar yüreği nasırlaşmış, beyni sulanmış bir zat var. ABD ile Rusya ile Suriye ile ne bileyim dünyadaki 196 ülkenin herhangi birisiyle sorun yaşarız, bu zatı yine karşı tarafın borazanlığını yaparken görürüz." (EKN)
* Fotoğraf: Binnur Ege Gürün - Ankara / AA