Fotoğraf: AA
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Benim Başbakan, Cumhurbaşkanı olarak yaklaşık 19 yıllık yöneticilik hayatımda Amerika ile olan münasebetlerimde geldiğimiz nokta maalesef iyi bir nokta değil. Ben oğul Bush ile iyi çalıştım, sayın Obama ile iyi çalıştım, sayın Trump ile iyi çalıştım ama sayın Biden ile iyi başladık diyemem" dedi.
BM Genel Kurulu için gittiği New York'ta 20 Eylül'de açılan yeni Türkevi'nde basın toplantısı düzenleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD ile hasmane değil dostane ilişki sürdürme temennisinde olduklarını belirterek "Ama iki NATO ülkesi olarak şu andaki gidiş pek hayra alamet değil" ifadesini kullandı.
S-400/F35 tartışması
"Bizim için S-400 işi bitmiştir" diyen Erdoğan F-35 konusunda ise şunları söyledi:
"Biz F-35'leri aldık, 1 milyar 400 milyon dolar ödeme yaptık ve bu F-35'ler bize teslim edilmedi. Amerika önce bunu bir defa halletmeli. Bize S-400 konusunu bahane edip F-35'leri vermemek, her şeyden önce bir defa devletler arası ilişkilerde ne diplomasi noktasında ne de münasebetler noktasında bir kimlik ortaya koymaktır. Amerika'nın önce bunu bir defa düzeltmesi lazım."
Putin ile görüşme
Erdoğan, 29 Eylül'de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yapacağı görüşmeye ilişkin de bilgi verdi.
Heyetler arası görüşmenin olmayacağını yalnızca Putin'le ikili görüşme yapacaklarını belirten Erdoğan, "Bu tabii sadece İdlib'i içeren bir görüşme olmayacak. Suriye'de nereye geldiğimizi, bundan sonraki süreçte de nereye geleceğimizi kendileriyle konuşacağız. Kimseyi üçüncü bir şahıs olarak yanımıza almadan bu görüşmeyi yaparken orada tabii Türkiye-Rusya ilişkilerinde önemli bir karara da varacağız" dedi.
Türkiye ve Rusya'nın bölgede önemli iki ülke olduğuna savunan Erdoğan, şunları söyledi:
- Önemli iki ülke derken bir şeyi daha ifade etmem lazım; biz Rusya ile ilişkilerde şu ana kadar herhangi bir yanlış görmedik. Ticaret hacmine baktığımız zaman iyi bir konumdayız ve sürekli ilerleyen bir ticaret hacmi var. Suriye'deki gelişmeleri daha iyi bir konuma taşıma noktasında zaman zaman bazı sıkıntılar yaşamıyor değiliz. Ama bunu da attığımız adımlarla hemen telafi edebiliyoruz.
- Örneğin sayın Putin, Azerbaycan'da eğer devlet adamlığını tam manasıyla ortaya koymamış olsaydı, Azerbaycan'dan bu şekilde çıkılmazdı. Ama bunu ortaya isabetli kararlarla koyduğu için Azerbaycan'dan çok çok olumlu bir şekilde çıkma şansını yakaladık.
"Kürt sorunu yok, biz çoktan çözdük"
Erdoğan, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Kürt sorununu HDP ile çözebiliriz" açıklaması üzerinden süren "muhatap" tartışması ilgili soruyu ise şöyle yanıtladı:
- Hayırlı olsun. Bu konuyla eğer biz meşgul olursak yazık olur. Yani İmralı mıdır, değil midir, onların sorunu. Varsın onlar bu şekilde yola devam etsinler; yani HDP midir, şu mudur, bu mudur... Biz diyoruz ki bu ülkede şu anda Cumhur İttifakı bu işin tek çözüm noktasıdır ve Cumhur İttifakı olarak da biz bu çözümün mücadelesini sürdürüyoruz.
- Çünkü bizim şu anda kitabımızda birlik var, beraberlik var, kardeşlik var ve bununla da bu yolda devam ediyoruz. 'Yok Kürt sorununu çözmektir, yok şudur, yok budur...' Türkiye'de böyle bir sorun yok. Biz bu işi çoktan çözdük, aştık, bitirdik. Eğer birliğe, beraberliğe, kardeşliğe inananlar varsa buyursunlar hep beraber yola devam edelim.
Almanya seçimleri: Laschet ile münasebetlerimiz iyiydi
Erdoğan, Almanya'da pazar günü seçimlerin yapılacağı belirtilerek Başbakan Merkel'in Avrupa'da en uzun görev yapan liderlerden biri olduğunun söylenmesi üzerine, "Benim kadar olmadı..." karşılığını verdi.
Erdoğan,Merkel'le ilişkileri ve Almanya seçimlerin ilişkinse şunları söyledi:
- Şunu açık ve net söylemem lazım; bizim Merkel'le, Schröder'den sonra olumlu bir sürecimiz oldu ama Alman şansölyeleri içerisinde en başarılı yönetim tarzı Schröder'le oldu. Schröder'le bizim münasebetlerimiz gerçekten çok çok farklıydı.
- Tabii Schröder'den sonra Şansölye Merkel ile münasebetlerimizde de ilişkilerimiz fena değildi. Sık sık arar, sık sık ararım. O şekilde bu süreci işlettik, çalıştırdık. Tabii şu anda, yani Armin Laschet alır almaz bilemiyorum ama Armin Laschet ile de ikili münasebetlerimiz iyiydi.
- Temennim odur ki gerçekten gerek Almanya'da yaşayan Türk vatandaşları ile alakalı gerekse Türkiye-Almanya ilişkilerindeki bundan sonraki süreci zengin kılacak bir iktidar iş başına gelsin.
Sosyal medya düzenlemesi
Erdoğan, Sosyal medya düzenlemesiyle ilgili çalışmaların sürdüğünü, Meclisin açılmasıyla birlikte de TBMM'ye sunulacağını duyurdu:
"Böylece sosyal medya konusundaki atacağımız adımların ülkemiz için, milletimiz için hayırlı olmasını temenni ediyorum. Çünkü sosyal medyanın maalesef tahribatı çok açık ve net ortada. Bu tahribatın artık bitmesinden yanayım. Artık bu tahribatı bitirmenin vaktinin geldiğine inanıyorum."
"Ali Erbaş yalnız değildir"
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'a yönelik eleştirilere tepki gösteren Erdoğan şöyle dedi:
"CHP'nin cemaziyelevveli de hep bizim din adamlarımıza hakaretle geçmiştir. Şimdi de aynısını Diyanet İşleri Başkanı'mıza hakaretle yürütüyorlar. Ama şunu bilsinler ki Diyanet İşleri Başkanı'mız yalnız değildir. Diyanet İşleri Başkanı'mız CHP'nin bu kendini bilmez tiplerinin hiçbir zaman muhatabı da olmamıştır, olmayacaktır.
"Diyanet İşleri Başkanı'mızı bu noktada biz asla yalnız bırakmayız. O makam önemli bir makamdır. Dolayısıyla bu makama hakaret edenler, bu ülkede dinini, diyanetini bilenlere hakaret etmiş olurlar. Yeni ortaya çıkmış olan birisi daha var; o da böyle sallayıp sallayıp duruyor. Dur bakalım; daha parti olduğun bile değil. Ana muhalefetle beraber bir şeyler yapıyorlar." (KÖ)