Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Trabzon'un Beşikdüzü ilçesinde halka hitap etti.
Erdoğan, konuşmasında Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) iktidarlarının eğitim sistemine verdiği önemi anlatırken “Şu anda öğrencilere burs veriyoruz. Parayı anneye veriyoruz. Babaya versek, gidecek onunla sigara içecek. Anne hiç olmazsa sigara içmez, parayı çocuğuna verir” ifadelerini kullandı.
Hürriyet'te yer alan habere göre, Erdoğan’ın konuşmasında konuya ilişkin şunları söyledi:
“Anne sigara içmez”
“Mevcut dersliklerin üstüne 270 bin derslik yaptık. Eğitimde en büyük desteği Milli Eğitime veriyoruz. Çünkü öğretmenlere ihtiyacımız var. Boş ders olmayacak dedik.
“Bizim sınıfımızda 170 öğrenci vardı. Biz öğrenci sayısını 30'a indireceğiz dedim. Tüm Türkiye'de 30'a inmiş vaziyette. 20'li sınıflar da var. Daha iyi olacak bunu da yeterli bulmuyoruz.
“Şu anda öğrencilere burs veriyoruz değil mi, anneye veriyoruz parayı. Babaya versek gidecek onunla sigara içecek. Dedik ki bunu anneye verelim. Anne hiç olmazsa sigara içmez, çocuğuna verir.”
“Yeni eğitim ve öğretimde burs ve krediler de artacak, lisansüstü doktora, onlar da artacak. Üniversitelerimizde kalite artacak. Bunlar için çok önemli adımlar atmamız lazım.
Yeni Şafak yazarı Hayrettin Karaman da 3 Ağustos tarihli yazısında sigara içmeyi kimseye özellikle de "Müslüman hanımlara yakıştıramadığını" belirterek şunları söylemişti: "Ben başını örten ama göstere göstere sigara içen bir bayan gördüğümde şöyle bir intibaa kapılıyorum: Sanki farklı olanlara şunu diyor: 'Siz benim başımı örttüğüme bakmayın, benden ümidinizi kesmeyin, sizinle paylaşacağım daha çok şeyim var'." Karaman yazısına gelen tepkiler üzerine yazısının yanlış anlaşıldığını savunarak, "kırdığı, üzdüğü" kişilerden helallik istemişti ancak bu yazısında da "aşırı makyaj", "Kadınlı erkekli toplantılardaki laubali, senli benli davranışlar", "Kılık kıyafette (özellikle dar pantolon ve diğer giysilerde) modaya uymak" ve "vücut çizgilerini apaçık ortaya koyan giysileri tercih etmek" gibi davranışların "yabancı değerler" olduğunu savunmuştu. |
Erdoğan, Gezi direnişi, sağlık hizmetleri ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu hakkında da konuştu:
“Gezi’nin arkasında emperyalistler vardı”
“Geziciler çıktı meydana, dolaştılar. Zannettiler ki, Gezicilerle biz Türkiye'yi bitiririz.
“Arkasında emperyalist güç vardı. 11-12 ağaç bir başka yere taşınıyor diye kıyamet koparıyorlardı.
“Halbuki biz iktidarımız dönemimizde 2.5 milyar ağaç diktik. Şu anda Anadolu'nun yollarında gördüğünüz fidanlar var ya, onları hep biz diktik.
“Yurtdışından gelen ilacı da ödüyoruz”
“Biz gelmeden önce Türkiye'de, sağlıkta hastayı bir yerden bir yere alıp gitmek ölümdü, ölüm.
“Hastalarda bazı sıkıntılar yaşıyorduk. Yurt dışından gelen ilaçlar falan… Sağlık Bakanlığı tarafından artık bunlar da ödeniyor. Kanuni gibi. Biz Trabzonlu Kanuni'nin torunuyuz.
“İlaç yurt dışından mı gelecek, onu biz devlet olarak öderiz. Böyle bir şey olduğu anda ilgilileri, yetkilileri arayın.
Kılıçdaroğlu’na: Yazıklar olsun
"Kılıçdaroğlu, sözde adalet yürüyüşü yapıyor. Çıkmış bir Alman dergisine beyanatta bulunuyor. Yazıklar olsun.
“Türkiye'de adalet, özgürlük yokmuş. Ankara'dan çıktın İstanbul'a kadar yürüdün senin güvenliğini kim aldı. O kadar vatandaşa zulmettin, güvenliğini kim aldı? Bu hükümet aldı ya.
“Hala sözde adalet derken, senin İzmir Büyükşehir Belediyende grevler var. Orada işçiler adalet arıyor, sen orayı bir hallet de ondan sonra adaleti konuşalım.
“Adalet, duygusal değildir. Adalet, hissi değildir. Adalet, yürek ister, yürek ve adalet sorumluluk ister. Biz bununla bu yoldayız.
“FETÖ'cüyü, PKK'yı, DEAŞ'ı korumak için sözde adalet yürüyüşü yapıyorsan yazıklar olsun sana. Hastayım diye yargı onları bıraktı, hasta olan yürüyor nasıl oluyor bu iş? Bunları iyi tanıyalım.” (EKN)
* Fotoğraf: Hakan Burak Altunöz - Trabzon / AA