EMO: Türkiyeyi Nükleer Faciaya Sürüklemeyin
Yazılı açıklamada, Türkiye'nin nükleer enerjiye ihtiyacı olmadığı; nükleer santral kurmak isteyenlerin, nükleer lobilerin daralan pazarlarına yer açmak istedikleri, atıklarına çöp deposu aradıkları belirtildi.
Sakarya'daki tren kazasına da atıfta bulunan EMO, "Bağımsız bilim ve denetim kurumlarının görüşünü almadan projelerin uygulamaya konmasının sakıncalarını gördük" dedi.
Türkiye Atom Enerjisi Kurumu'nun bağımsız ve denetleyici bir kurum olmadığını savundu.
"Türkiye, enerjisi ihtiyacını öz kaynaklarıyla karşılayabilir"
EMO, hükümetin nükleer enerji ihtiyacını vurgulayan, öz kaynakların enerji ihtiyacına yanıt vermeyeceği, dışa bağımlılığın artacağı, Türkiye'nin nükleer teknoloji yarışında yerini alması gerektiği, nükleer enerjinin temiz ve güvenlidir olduğu yolundaki argümanlarını yanıtladı.
Bu argümanların yanıltıcı olduğunu söyleyen EMO üyesi mühendisler, nükleer enerji kullanımına şu gerekçelerle karşı çıkıyor:
* EMO'nun tahminlerine göre Türkiye'nin enerji talebi 2005'de 145 milyar kwh, 2030'da ise 386 milyar kwh.
* Öz kaynaklar açısından potansiyelimiz ise; hidrolik, kömür, rüzgar, jeotermal, güneş ve diğer yenilenebilir kaynaklar dikkate alındığında, 482 ile 569 milyar kwh.'tir. Türkiye'ni enerji ihtiyacı öz kaynaklarıyla karşılanabilir.
* Doğalgaz ne kadar dışa bağımlılık yaratıyorsa nükleer enerji de aynı oranda bağımlılık yaratır. Hükümet de dışa bağımlılıktan vazgeçmeyi değil dışa bağımlılığı çeşitlendirmeyi hedefliyor.
Dünyada nükleer santraller kapatılıyor
* Nükleer santralleri Türkiye'nin yapıp satması iddiası gerçekçi değil. Eğer nükleer teknolojiye sahip olmakla nükleer başlıklı silahlara sahip olmak kastediliyorsa, bunun için de nükleer santrale gerek yoktur.
* Dünyada pek çok ülke nükleer enerjiyi terk ediyor. Almanya, İsveç, Belçika, İspanya, Hollanda gibi ülkeler tarih vererek ya santralleri kapatmış ya da ömrü dolanların yerine yenisi sipariş etmeyeceğini belirtmiştir. "En temiz ve güvenli enerji nükleer enerjidir" söylemi de bu şekilde yalanlanmaktadır.
* Nükleer enerjinin; sonlu, finansman-yatırım-işletim-söküm maliyetleri açısından en pahalı, küresel ısınmayı arttıran, ekolojik dengeyi bozan ve üretim güvenirliği-kaza-riski açısından da en tehlikeli enerji türü olduğu anlaşılmıştır. (ÖG/BB)