Gazetemiz imtiyaz sahibi Kamuran Alagözoğlu, karardan sonra, "Bu olay; devletin en çok güvenilmesi gereken makamlarında, devlet adına görev yapan bu kişilerin görevlerini ve güçlerini ne kadar doğru yönde kullandıkları veya ne kadar kötüye kullandıklarının da göstergesidir " dedi.
Doğru kanıtlandı
Bolu eski Emniyet Müdürü Uğur Gür zamanında, Bolu Emniyet Müdürlüğü, Asliye Ceza Mahkemesinde; "yayın yoluyla polisi küçük düşürücü yalan haber, polise hakaret, halkın gözü önünde polisin kendi güvenliğini sağlayamayacak derecede aciz durumda olduğu imajı veren" haberler yapıldığı iddiası ile İmtiyaz Sahibi Alagözoğlu hakkında dava açmıştı.
21 Temmuz 2003 tarihli gazetemizde, "Karakolu da soyarlarsa şaşırmayın!" başlıklı manşet haberimiz ve Alagözoğlu'nun köşe yazısında "Soyuldu ama, 'Soyulmadım' diyor(!)" başlıklı yazılarından dolayı hakkımızda açılan davanın henüz ikinci duruşmasında şahitlerin dinlenmesinden sonra, haberlerin doğruluğu mahkeme huzurunda kanıtlanmış oldu.
Sindirme politikası boşa çıktı
Alagözoğlu, "13 yıllık yayın hayatımız boyunca, gelişmeleri doğru ve objektif şekilde okurlarımıza duyurmaya çalışıyoruz. Doğrular mutlaka birilerini rahatsız ediyor" dedi.
"Bu mahkemede de görüldüğü gibi, Devleti temsil eden insanların bu şekilde yalan beyanlarla, üzerimizde baskı oluşturarak, bizleri sindirmeye çalışma politikaları boşa çıktı. "
Aracımızı bile bağladılar
Hatırlanacağı üzere 2003 yılının yaz aylarında ilimizde meydana gelen hırsızlık olaylarının önüne geçilemediğini defalarca haber yapmıştık.
Yaşanan hırsızlık olaylarına her geçen gün yenileri eklenirken, vatandaşlarımız da büyük bir tedirginlik içerisine girmişlerdi.
Kamuoyundan gelen tepkilere, diğer basın kuruluşları gibi duymadım, görmedim ve bilmiyorum mantığıyla bakmayan Bolununsesi Gazetesi, "Asayiş Berkemal" başlıklarını atmak yerine, yaşanan hırsızlık olaylarını ulaşabildiği bilgiler doğrultusunda haber yapmış ve sorgulamıştı.
Yaptığımız haberlerden rahatsızlığını her fırsatta dile getiren eski Emniyet Müdürü Gür, aracımızı bağlatmaktan tutun da, asılsız iddialarla dava açmaya kadar devletin bütün imkanlarıyla üzerimizde baskı ve tehdit oluşturmaya çalışmıştı.
Karakol çevresi hırsızlıkları
Emniyet Müdürü Gür'ün verdiği talimatlar sonucunda, Güvenlik Şube Müdürü Ersan Dalman Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı'na bir yazı yazmış, yazılan yazıda "Yakında karakolu da soyarlarsa şaşırmayın!" manşetini ve gazetemiz İmtiyaz Sahibinin "Soyuldu ama, 'Soyulmadım' diyor(!)" başlıklı köşe yazısında, Yayın Yoluyla Polise Hakaret ve Yalan Haber Yapmak iddiasıyla hakkımızda dava açılması talep edilmişti.
Bahse konu nüshamızda Bahçelievler Karakolu'na en fazla uzaklığı 20 metre olan Şafak Büfenin hırsızlar tarafından soyulduğunu, karakola bu kadar yakın olan büfenin soyulmasının da polislerin görevini yeteri kadar iyi yapamadığını ortaya koyduğunu dile getirmiştik.
Aynı gece Bahçelievler Karakolu'na 50 metre mesafede bulunan Alem Büfe'nin kepenklerinin zorlandığı, yine aynı gece Beşkavaklar Mahallesi Kurtuluş Sitesi'nde bulunan Yeşil Market'e giren hırsızların, içeride bulunan sigara ve değerli eşyaları çaldıklarını ve Bahçelievler Karakolu'nun karşısında bulunan Gökdemirler'e ait Asya Tur Acenteliği'nin kapısının zorlandığını haber yapmıştık.
Soyulmadım deyince
Alagözoğlu da köşesinde "Soyuldu ama, 'soyulmadım' diyor(!)" başlıklı yazısında, polislerin, büfesi soyulan Ahmet Yerlikaya'nın elinden "Dükkanıma hırsız girmemiştir" şeklinde imzalı bir kağıt aldıklarını, böyle bir yazıya neden gerek duyduklarını, Yerlikaya'nın da, soyulduğu halde polislerden çekindiği için soyulduğunu inkar ettiğini kamuoyuna duyurmuştu. (NM)