Ekolojistler, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 6-8 Ekim 2014 Kobani olaylarına ilişkin yürüttüğü soruşturma kapsamında 25 Eylül Cuma günü gözaltına alınan ve 2 Ekim’de 17 kişi ile birlikte tutuklanan Prof. Dr. Beyza Üstün’ün serbest bırakılmasını istedi.
“Hepimize önder oldu”
Türkiye’nin bir çok noktasında ekoloji mücadelesi veren yaşam savunucularınca kurulan Ekoloji Birliği’nin yazılı açıklaması şöyle:
“Ekoloji mücadelesine hem akademik anlamda hem de aktivist olarak çok büyük emek vermiş olan Prof. Dr. Beyza Üstün’e yapılan bu uygulama kabul edilemez. Ülkemizde adaletin kalmadığını zaten biliyorduk ancak bu denli haksız gözaltı ve tutuklamalara artık sabrımız kalmamıştır. Mücadelemiz tüm baskılara karşın devam edecek.
“Bu uygulama, ekoloji mücadelesini kriminalize etmeye yöneliktir. Ekoloji mücadelesi terörize edilerek yaşam savunucularına göz dağı verilmeye çalışılıyor. “Suyun Ticarileştirilmesine Hayır Platformu” kurucularından olan Beyza Hocamız özellikle HES’lere karşı verilen mücadelede hepimize önder oldu.
“Kendisine ülkenin neresinde ihtiyaç duyulduysa oraya gitti. Kazdağları Köylerinde kadınlarla suyu konuştu, altın madenciliğinin sularımıza vereceği zararları anlattı. Munzur’da, Fatsa’da, Artvin’de, İstanbul’a, her yerde mücadele eden halk ve yaşam savunucuları ile birlikte idi.
“Ekolojik krizin kapitalist sistem ile bağını kurarak bizlere içinde bulunduğumuz kriz koşulların nedenlerini yalın ve bilimsel dili ile anlattı ve ışık tuttu. Ekolojik krizle baş etmenin tek yolunun da dayanışma ve örgütlenme olduğunu her zaman, bıkmadan, usanmadan anlattı.
‘Biz onu hep Beyza Hocamız olarak bildik’
“Öğrencilerine ve yaşam savunucularına sermayenin kendi krizinden çıkmak için enerji politikaları üzerinden doğayı kendi sermaye birikim içine çekmeye çalıştığını anlattı. “Kadının kendi bedeni ile olan ilişkisi aslında doğa ile olan ilişkisidir. Ekoloji, tüm canlıların yaşam ağıdır. Kadın bu ekolojik ağın süreçlerini bütünüyle yaşıyor.” diyerek ekoloji mücadelesinde her zaman en önde olan kadınlara omuz ve güç verdi.
“Milletvekili olarak siyasete de girdi ancak siyasi kimliği hiçbir zaman bilimden ve ekolojiden yana duruşunun önüne geçmedi. Biz onu hep Beyza Hocamız olarak bildik. Çoğumuzun hocası, yol göstericisi, omuzdaşı, yoldaşı olan Beyza Hocamız acilen serbest bırakılsın.”
Ne olmuştu? Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 6-8 Ekim 2014 Kobani olaylarına ilişkin yürüttüğü soruşturma kapsamında 25 Eylül Cuma günü 7 ilde HDP'nin eski MYK üyesi 24 kişi hakkında gözaltı kararı verdi. Savcılığın kararının ardından, Ayhan Bilgen, Alp Altınörs, Nazmi Gür, Altan Tan, Ayla Akat Aka, Emine Ayna, Sırrı Süreyya Önder, Bircan Yorulmaz, Gülfer Akkaya, Berfin Özgü Köse, Dilek Yağlı, Can Memiş, Günay Kubilay, Bülent Barmaksız, Zeki Çelik, Pervin Oduncu, İsmail Şengün, Ali Ürküt, Cihan Erdal, Emine Beyza Üstün gözaltına alındı. Yaklaşık yedi günlük gözaltının ardından mahkeme, 2 Ekim'de Altan Tan, Sırrı Süreyya Önder ve Gülfer Akkaya'nın adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasına, Ayhan Bilgen, Ayla Akat Ata, Alp Altınörs, Nazmi Gür, Emine Ayna, Bircan Yorulmaz , Berfin Özgü Köse, Dilek Yağlı, Can Memiş, Günay Kubilay, Bülent Barmaksız, Zeki Çelik, Pervin Oduncu, İsmail Şengün, Ali Ürküt, Cihan Erdal, Emine Beyza Üstün'ün tutuklanmasına karar verdi. |
(EMK)
*Görsel: Sosyal medya