Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), okullarındaki baskılara karşı bildiriler yayınlayan liseli öğrencilerin yanında olduğunu duyurdu.
Eğitim Sen Merkez Yürütme Kurulu konuyla ilgili “Baskılara karşı sesini yükselten liseli gençler yalnız değildir” başlıklı açıklama yayınladı. İstanbul Şubeleri de İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde eylemdeydi.
Sendika açıklamasında “Gençlerin bu önemli adımlarının sadece diğer eğitim kurumlarına değil, tüm ülkeye örnek olması gerektiğini düşünüyor, baskıya ve zorbalığa karşı sesini yükselten liseli gençlerin taleplerini hep birlikte sahip çıkmaya çağırıyoruz” denildi.
“Gençler söz sahibi olmak istediklerini gösterdi”
4 Haziran'da İstanbul Erkek Lisesi mezuniyet töreninde öğrencilerin bildiri yayınlamasının ardından geçen 12 günde 52 liseden öğrenciler bildiriler yayınladı. Yönetici ve öğretmenlerin görevden alınması, kadın öğrencilere dönük ayrımcılık, okuldaki yaşam alanlarının kısıtlılığı, idarenin etkinlikleri engellemesi, bilimsel eğitimden uzaklaşma, dini içerikli etkinlikler bildirilerde dile getiren ortak sorunlardan. Hemen hepsinde dayanışma vurgusu yer alıyor.
Eğitim Sen, öğrencilerin bildiriler ile demokratik tepkilerini gösterdiğini söyledi. Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Liseli gençler, eğitimin ve ülkenin geleceğinde söz sahibi olmak istediklerini gösterdi.
“MEB, yüksek puanlı ve başarı oranı yüksek olan bazı okulları atama sisteminin dışına çıkararak, bakanlığa ‘kendi seçtiği’ okulları ‘Proje Okulları’ ilan etme yetkisi verdi, bu okullara tamamı iktidar yandaşı olan okul müdürlerini atayarak siyasi anlamda biçimlendirmeye çalıştı.
“Siyasi atamayla gelen okul müdürlerinin giderek artan baskıcı ve laik eğitim karşıtı söylem ve uygulamaları öğrencilerin kitlesel tepkileri ile karşılandı ve söz konusu tepkiler kısa süre içinde diğer liselere de yayılarak yaygınlaştı.”
“Yalnız değiller”
“Israrla yasakçı uygulamalar üzerinden gençliği zapturapt altına almaya çalışan zorbalığa karşı sesini yükselten ve aydınlık geleceğimiz olan liseli gençler yalnız değildir.
“Farklı düşüncelere, inanç ve kimliklere yönelik baskıcı uygulamaların arttığı, fiili uygulamalarla zapturapt altına alınmak istenen, kışla gibi yönetilmeye çalışılan liselerde öğrencilerin, anti demokratik, ayrımcı ve baskıcı uygulamalara sırtını dönerek umutla ve dirençle başkaldırması önemli ve değerli bir adımdır. Okul yönetimlerinin öğrencileri anlamak yerine sindirmek için tehdit etmesi ve öğrenciler hakkında disiplin soruşturması açması, yaşadıkları korku ve tedirginliğin ne kadar büyük olduğunu gösteriyor.
“Yıllardır bir taraftan eğitim sistemini kendi dünya görüşlerine paralel bir şekilde dini kural ve referanslara göre biçimlendirip laik-bilimsel eğitim anlayışına meydan okurken, diğer taraftan disiplin adı altında anti demokratik uygulamalar ile öğrencileri sindirmeye ve hizaya getirmeye çalışan idarecilere ve iktidarın piyasacı ve gerici eğitim politikalarına tepki gösterilmesi doğaldır.” (BK)
* Fotoğraf: Twitter