Fotoğraf: Serra Akcan/csgorselarsiv.org
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Eğitim Sen (Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası), Türkiye'nin Cumhurbaşkanı kararıyla İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararına karşı dava açtı.
İstanbul Sözleşmesi'nin hukuka aykırı bir şekilde feshine ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin; Anayasaya aykırılığı itirazıyla birlikte yürütülmesinin durdurulması ve iptali talebi ile Danıştay'a dava açtıklarını duyuran Eğitim Sen şu açıklamayı yaptı:
"Kadınlara yönelik her türden şiddetin son bulmasını savunan Eğitim Sen, kadınla erkeğin sosyal rol ve davranışlarının sebebinin doğuştan gelen farklılıklar olmadığı bilinciyle toplumsal cinsiyet eşitliğinin, tüm iş yerlerinde ve eğitim alanında uygulanması amacıyla yoğun faaliyet yürütmüştür. Sendikamız, tüm eğitim seviyelerinde resmi müfredatın ve ders kitaplarının toplumsal cinsiyet eşitliğini gözetecek şekilde gözden geçirilip değiştirilmesi için birçok çalışma yürütmüş ve MEB'e önerilerini sunmuştur. Aksi uygulamaları teşhir etmiş ve takipçisi olmuştur.
"Bu nedenle, kadınları her türden şiddetten korumayı, şiddeti önlemeyi, ortadan kaldırmayı amaçlayan İstanbul Sözleşmesi'nin hukuka aykırı bir şekilde feshi, hem sendikal mücadeleyi hem de kadın mücadelesini geriye götürmeyi, şiddetin kurumsallaşarak devamını hedeflediğinden, sendikamız sözleşmenin feshine ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin; anayasaya aykırılığı itirazıyla birlikte yürütülmesinin durdurulması ve iptali talebi ile Danıştay'a dava açmıştır."
Ne olmuştu?
Türkiye, 20 Mart 2021'de Resmi Gazete'de yayımlanan ve AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın imzasını taşıyan kararla, tam adı "Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi" olan İstanbul Sözleşmesi'nden çekildi.
Dava dilekçelerinde, uluslararası sözleşmelerde kabul veya çekilme yetkisinin ancak TBMM'de olduğu, Cumhurbaşkanlığı kararı ile çekilmenin sözkonusu olamayacağı ifade edildi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada "Fesih kararının" nedeni olarak "Sözleşme'nin eşcinselliği meşrulaştırıyor olması" iddia edildi.
Kadınlar ve LGBTİ+ Hareketi, 20 Mart'tan beri Türkiye'nin birçok ilinde İstanbul Sözleşmesi'ni savunmaya devam ediyor.
(AÖ)