Eğitim-Sen: Daha İyi Eğitim İçin
Bergama Eğitim, Bilim ve Kültür Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Baş Temsilcisi Hasan Uslu'nun okuduğu açıklamada, 2002 bütçesinde, kaynak olmadığı gerekçesiyle, eğitime, ve sağlığa ayrılan payların düşürüldüğünü, savunma harcamalarına, rantiyeye ve batık bankalara ise kaynakların aktarıldığı belirtildi.
Öğretmenler; norm kadro uygulamasından vazgeçilmesi, eğitime ayrılan payın artırılması, Mesleki ve Teknik Eğitim Merkezleri Yönetmenliğinin kaldırılması, eğitim çalışanlarının ücretlerinin yeniden düzenlenmesi, ek ders uygulamalarının kaldırılması ve sınıflardaki öğrenci sayısının 24 ile sınırlandırılmasını istediler.
Açıklamaya göre; bir öğrencinin devlete bir yıllık maliyeti 255.000.000 TL den "Eğitimde Fırsat Eşitliği" ilkesi gereğince en azından özel okullardaki maliyeti olan 2.500.000 TL ye çıkarılması gerekiyor.
Bütün okullara tek çatı
Uslu, "'Devleti küçültün' talimatı doğrultusunda da bütçeye yaptığı kısıtlamalar yetmiyormuş gibi Eğitim İş Kolunda da Norm Kadro ve 27.11.2001 tarih ve 2307 sayılı genelge ile ülkemizdeki bütün mesleki ve teknik orta öğrenim kurumlarını tek bir çatı altında birleştirmeye çalışmaktadır. Bu durum nedeni ile binlerce öğretmen Norm Kadro Fazlası durumuna düşecektir" dedi.
Açıklama şöyle:
Küreselleşme politikaları sonucunda Uluslar arası Para Fonu (IMF) aracılığıyla tüm dünya halklarına pervasızca dayatılan ekonomik-siyasi-kültürel politikalar özelleştirme adı altında işsizleştirme, sendikasızlaştırma ve yoksullaştırma olarak ortaya çıkmaktadır.
Ülkemizde de yaşanan ekonomik krizin nedeni bu politikalardır. 2002 yılı bütçesinde kaynak yok diyerek eğitime, yatırama ve sağlığa ayrılan paylar düşürülmüş, savunma ve güvenlik harcamaları artırılmıştır. Faize, rantiyeye, batık bankalara kaynak bularak yine fatura işçiye, köylüye, küçük esnafa, işsize ve kamu emekçilerine çıkarılmıştır.
Geçmişinde fiili-meşru, militan hat ve demokratik katılımcılıkla aldığı kararlar sonucunda 20 Aralıkları, 17-18 Haziranları, 4 Martları yaratan kamu emekçilerini; Grevli-Toplu sözleşmeli sendika yasası yerine Toplu Görüşmeli bir Kamu Görevlileri Sendika Yasası çıkararak, Kamu Emekçileri Mücadelesinin önünü kestiğini sananlar, IMF'den aldıkları direktifler doğrultusunda Mezarda Emeklilik, Zorunlu Emeklilik, Personel Rejimi ve Sözleşmeli Personel, Yerel Yönetimler Yasası, İhale Yasaları gibi halktan yana olmayan yasalar çıkararak "Devleti Küçültün" talimatı doğrultusunda da bütçede yaptığı kısıtlamalar yetmiyormuş gibi Eğitim İş Kolunda da Norm Kadro ve 21.11.2001 tarih ve 2307 sayılı genelge ile ülkemizdeki bütün mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarını tek bir çatı altında birleştirmeye çalışmaktadır.
Bu durum nedeni ile binlerce öğretmen Norm Kadro Fazlası duruma düşecektir. Norm Kadro Yönetmeliği ile köşeye sıkıştırılmaya çalışılan Eğitim Çalışanları şimdi de Eğitim Maliyetinin düşürülmesi gerekçesiyle bir kez daha zor duruma düşürülmek istenmektedir.
Bu bağlamda yeni düzenlenmekle olan Ücret Yönetmeliğiyle bütün öğretmenler haftalık 25 veya 30 saat maaş karşılığı derse girmeye zorlanacaktır. Önümüzdeki dönemde 50-60 bin eğitim çalışanını etkileyecek bu genelge ve yeni Ücret Yönetmeliği IMF'in reçeteleri sonucunda Eğitim Çalışanlarına ve Mesleki Eğitime çıkarılan faturadır.
Eğitim emekçilerinin eğitimin kalitesinin yükseltilmesi için, 15 milyon öğrencimizin Anayasada güvence altına alınan "Eğitimde Fırsat Eşitliği" ilkesi ve parasız eğitim için çözüm önerilerimiz vardır.
Bu itibarla;
Uygulamaya başlanmış olan Mesleki ve Teknik Eğitim Merkezleri Yönetmenliğinin kaldırılmasını,
Ülkemizde, bir öğrencinin devlete olan bir yıllık maliyeti 255.000.000 TL den "Eğitimde Fırsat Eşitliği" ilkesi gereğince en azından özel okullardaki maliyeti olan 2.500.000 TL ye çıkarılmasını,
Eğitim çalışanlarının kişi başına düşen yıllık milli gelirin en az üç katı ücret almasını,
Ek Ders Ücreti uygulamasının kaldırılarak, bir öğretmenin haftada gireceği ders saatinin verimliliği artıracak şekilde azaltılmasını ve aylık karşılığı girilecek ders saatlerinin esas alınmasını,
Bütçeden eğitime ayrılan payın artırılmasını,
Özel okullara uygulanan devlet teşviklerinin kaldırılarak bu teşviklerin devlet okullarına aktarılmasını,
Sınıflarda öğrenci mevcudunun 24 ile sınırlandırılmasını,
Ülke genelinde Döner Sermaye İşletmesi olan okullardaki saymanlıklar 1073'den 484'e indirilerek 589 sayman aniden görevlerinden olmuş ve tazminat kaybına uğramıştır. Döner sermaye işletmelerinde şu anda okullarda büyük aksamalar vardır. Uygulamanın derhal kaldırılmasına,
Eğitim ile ilgili çalışmaların her kademesinde Eğitim çalışanlarının örgütleri aracılığı ile karar sürecine katılmasını,
Kamu görevlileri sendika yasasındaki Toplu Görüşme maddesinin Toplu sözleşme şeklinde değiştirilmesi ve Grev hakkının tanınması,
IMF'in ve Dünya Bankası programlarından vazgeçilerek Halk İçin, Halktan Yana bütçe hazırlanarak çözülebilir. (NM)