Bu hayata kalma savaşında Saddamın uyguladığı strateji benzersiz. Konvansiyonel askeri strateji arazi savunmaya dayanır, ama Saddamın planı kendisini Bağdatta savunmak üzere ülkenin Kuzey ve Güneyini terk etmeyi öngörüyor.
Saddam Güneyde gördüğümüz direnme yuvalarını kurarak Amerikan ve İngiliz birliklerini Bağdata ulaşıncaya kadar yıpratmaya çalışıyor.
Bağdatı sürekli bombalama stratejisini izlediği takdirde Koalisyonun Saddamdan kurtulmayı başaracağı kanısındayım. Ama Bağdata birliklerini sokmaya çalışırlarsa bu kendileri için bir felaket olur.1991 ayaklanması Güneyin altyapısının yaklaşık yüzde 10unu yok etmişti. 2003te Bağdatın yıkımının ne düzeyde olacağını tahmin edebilirsiniz.
Savaşın ilk evresinde Güney Iraktaki ilerleme boyunca Amerikan ve İngiliz kuvvetleri, Saddamın 1991de Kuveytteki yenilgisi sırasında olduğu gibi sıradan Iraklıların rejime karşı ayaklanacaklarını umuyorlar. Ama en güçlü Şii muhalefet gruplarından Dava gibi ben de bunun tersini öneriyorum.
1991de Saddam rejimimin düştüğünü düşündüğümüz için ayaklanmıştık. Amerikalılar bize yardım edeceklerine söz verdiler ama sözlerinde durmadılar. Saddam, halkı ezmek için zırhlı birlikler gönderdiğinde Amerikan uçakları tepemizde uçuyordu ama halkımız katledilirken seyretmekle yetindiler.Irak halkı artık Amerikalılara güvenmiyor
Güneyde düzenli ordu hemen hemen hiçbir direniş göstermiyor. Ama Cumhuriyet Muhafızları yuvaları, Saddamın büyük oğlu Udayın komutası altındaki seçkin Fedai birlikleriyle takviye edilmiş olarak savaşıyorlar.
Amerikan ve İngiliz kuvvetleri Bağdata ilerlerken özellikle Güneyde ve Batıda Mutlak Zafer (Elfeth elmübayin) adı verilen başka özel Cumhuriyet Muhafızları birlikleriyle, Doğuda da 1991 güney ayaklanmasını bastırmakta Saddama destek veren İran muhalifi Halkın Mücahitleri birlikleriyle karşı karşıya gelecekler. Elimizdeki bilgilere göre Halkın Mücahitlerine 2003te verilen görev, başını kaldıran herkesi öldürerek Diclenin Doğu yakasında Saddamı savunmak.
Irak savunması Baas partisi milislerinin ve bir milyon kişiden oluşan halk milisi Kudüs Ordusunun kentlerde düzenli orduyu destekleyeceği şekilde yapılandırılmıştır. Düzenli ordu, seçkin Cumhuriyet Muhafızlarını, Cumhuriyet Muhafızları da Bağdat çevresinde Saddamı koruyan Özel Cumhuriyet Muhafızlarını destekliyor.
İngiliz ve Amerikan birlikleri Bağdata giremez. Bu bir cinayet olur. Stratejilerinin Saddam öldürülene, ya da rejim çökene kadar Bağdatı bombalamak olması gerekir.
Bu strateji başarılı olabilir. Amerikalılar Bağdatı kuşatırsa Iraklılar rejime karşı ayaklanabilir. Ama bu olmadıkça parmaklarını kıpırdatmazlar. Bu kez Amerikanın ciddi olduğunun, 12 yıl önce olduğu gibi kendilerini terk etmeyeceğinin kanıtını görmek istiyorlar.
Yakından tanıyanlar Bağdatın ilk bombalanışında rejimin ciddi sarsıntı geçirmekte olduğunun belirtilerini görmüşlerdi. Televizyonda Savunma Bakanı Sultan Ahmet Haşimin okuduğu ilk açıklamanın bir kağıt parçasına el yazısıyla karalanmış olduğunu gördük. Bu, en azından o anda ortada bir alt yapı kalmamış olduğunu gösteriyordu.
Bağdat kuşatıldığında Saddam müzakerelere başlanmasını isteyecektir. Bu reddedilince, korkarım kimyasal silahlar da dahil kitle imha silahlarına başvuracaktır. Saddam daima, Irakı elinden almak isteyeceklerin boş bir arazi miras alacakları tehdidinde buluna gelmiştir. Eğer kitle imha silahları kullanılır ve Amerika da benzer şekilde karşılık verirse bunun kurbanı ırak halkı olacaktır.
Bundan kaçınılmak isteniyorsa, bu savaş iki şeye bakar: Bir adam ve bir mermi. Saddam bir yakın adamınca vurulmadıkça bu savaş sürer gider. Irakta, silahlı kuvvetlerde de, Cumhuriyet Muhafızları arasında da Saddamı isteyen tek bir kişi bile yoktur. (EK)