Yorgun olduğu ancak mizahi yanını hep koruduğu gözlenen gazeteci, toplantıya, "Beş ay boyunca bodrum katında tutuldum. O yüzden size sadece bodrum katından söz edeceğim" diyerek başladı.
"Bodrumda zaman çok uzun geçer, ama anlatılması kısa sürer" diyen gazeteci, bir buçuk saat süren toplantıda kendisini dinlemeye gelen meslektaşlarına, ağır koşullarda tutulduğunu, başka bir rehine ile konuştuğu ve yatarken ses çıkardığı için dövüldüğünü söyledi.
"Hüseyin'le kaldığımı son günlerde öğrendim"
157 gün boyunca dört metre uzunluğunda ve iki metre genişliğinde bir mekanda gözleri ve elleri bağlı şekilde tutulduğunu açıklayan gazeteci, gündelik yaşantısının "tuvalete gidiş gelişleri" için attığı 24 adım ve kısıtlı şeyler konuşabilmek için 80 kelime ile sınırlı kaldığını bildirdi. Tebessümünü yitirmeyen Aubenas, "Her gün aç ve hastaydım" dedi.
Rehinken "Leyla" ismiyle çağrılan Aubenas, uzun süre rehberi Hanun ile aynı mekanda tutulduğundan bile haberi olmadığını söyledi. Gazeteci, "Serbest bırakılmamdan on gün önce, '5 ve 6 numaralı rehineler, bodrumdan çıksın' sözü üzerine hareket ettiğimde, benimle aynı yerde kalan ve 5 ay sesi çıkmayan kişinin Hüseyin olduğunu fark ettim" dedi.
Serbest bırakılması karşılığında bir fidye talebine ilişkin konuşmanın kulağına gelmediğini söyleyen Aubenas, "Bana, hiçbir zaman paradan söz edilmedi" dedi.
Irak'a dönüp dönmeyeceği sorulan gazeteci, "Oraya hemen dönmem" dedi. Aubenas, "Irak'a hangi koşullar altında gidildiğinin çok iyi değerlendirilmesi gereken bir konu" olduğunun altını çizen Aubenas, bir soru üzerine, "Bugün gitmem için görev verseler, gideceğimi sanmam. İleride belki, bilmiyorum, ama kesin bir yanıt veremiyorum şimdi" diye konuştu. (EÖ/TK)
(*) lemonde.fr sitesinde yer alan haberi Erol Önderoğlu kısaltarak Türkçeleştirdi.