"Derin devlet" normal devletin raydan çıkmış halidir". Böyle diyordu Demirel ve devam ediyordu:
"Çok itinayla söylüyorum, devlet yönetiminde zaaf belirirse, (kanunlar uygulanamadığı için huzur olmazsa) o zaman bu huzuru biz tesis edelim niyeti ile devletin içinden ve dışından talepler gelir... Bu bir devlet boşluğudur. Devlet boşluğu kabul etmez... Türkiye maalesef bunu yaşamıştır".
1977-79 yıllarında Türkiye'nin bu durumu yaşadığını anlatıp "kurtarıcılara" dikkat çektiği söyleşide, Demirel, bugüne ilişkin yorumlar da yapıyordu:
"2005'te bayrak yakma girişimi çok önemsediğim bir olay. Kan beynime sıçradı, yerimde duramadım... Böyle olaylara aman dikkat... Öyle bir infiale yol açar ki.. Ülke yönetilemez duruma geliverir. Hani, derin devlet konuşuyoruz ya... Böyle şeyler onların tümüne güç verir, cesaret verir... Olayı anında bastıracaksın. Tepkini anında vereceksin... Duruma anında hakim olacaksın... Yoksa..."
Demirel, Donat'a Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Yaşar Büyükanıt'ın "Türkiye'nin Irak politikası yok" şeklindeki sözlerini de hatırlatıyor.
Büyükanıt, bir kokteyl sırasında sorulara yanıt verirken, "PKK-Kongra Gel'in silahlı varlığının 1999'da Abdullah Öcalan'ın yakalandığı seviyeye çıktığı, buna karşın Türk ordusunun gerçekleştirilen reformlar nedeniyle gücünün azaldığı, Türkiye'ye 'sızmaların' Irak sınırından gerçekleştiğini" hatırlatmış, "Bu konuda bizimle konuşan olmadı" demişti.
Büyükanıt daha sonra ziyaret ettiği Kıbrıs'la ilgili izlenimlerini Milliyet'in Ankara temsilcisi Fikret Bila'ya anlatırken de, "Batı verdiği sözleri tutmadı. Kıbrıs'tan üzgün döndüm" demişti.
Bu sözleri şöyle yorumluyor Demirel: "Konuşmasın tamam da... Şunu unutmayacaksın. Konuşan bu ülkenin Kara Kuvvetleri Komutanı'dır... Bu tartışma başladığı zaman yönetimde zaaf var demektir... İki gündür söylüyorum sana, yönetimde zaaf, derin devlete cesaret verir."
Evren: "Doğrudur, derin devlet vardır"
Demirel'in arkasından, bugün de, 12 Eylül darbesini yapan Kenan Evren de Donat'a konuştu: "Derin devlet... Evet, var... Bir realite."
Evren Donat'a şunları söylüyor:
" Sene 1979-80. Polis polisliğini yapamıyor, mahkemeler işlemiyor. Sokak gayri meşru güçlerle dolmuş. Yurtta huzur ve güvenlik kalmamış... Önüne gelen cinayet işliyor. Ya yakalanamıyor, ya cezaevinden kaçıyor. Öyleyse ne olacak?
Devlet zaaf gösterirse, derin devlet müdahale eder. Etmiştir. Kimse 'Paşam müdahale etmeyin' demedi. Bilakis 'edin, el koyun' denildi".
Evren, artık kimsenin Türk Silahlı Kuvvetleri'nden bir müdahale beklememesi gerektiğini de söylüyor:
"Türkiye bunları atlattı. Büyük tecrübe sahibi oldu. Herkesin, yaşanan olaylardan ders çıkarması lazım. Herkes kurallara uysun. Ve artık hiç kimse Türk Silahlı Kuvvetleri'nden bir müdahale beklemesin. Orduyu kimse rahatsız etmesin".
Süleyman Demirel'in başbakanlığında "devletin devletliğini kaybettiğini farkettiğini" söyleyen Evren şöyle konuşuyor:
"Sayın Demirel de 1979'da siyasi zaafı gördü. Yönetimin zaaf sergilediği yerde derin devletin kendiliğinden devreye girmiş olduğunu anladı. Doğrudur. Derin Devlet vardır".(AK/EÜ)