Diyarbakır Barosu, Diyarbakır Valiliği’nin 07.10.2014 tarihli sokağa çıkma yasağının iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle Diyarbakır İdare Mahkemesi’nde dava açtı.
Davanın gerekçesi olarak valilik kararının anayasanın 2,13 ve 23. maddelerine aykırı olduğu belirtildi.
Nedenler
Dava dilekçesinde sokağa çıkma yasağına ilişkin işlemin iptal edilmesi gerekliliğinin dayandığı nedenler şu ifadelerle yer aldı.
* Anayasanın 2. maddesinde Türkiye Cumhuriyeti devletinin bir hukuk devleti olduğu, 13. maddesinde ise temel hak ve özgürlüklerin nasıl ve ne şekilde sınırlanacağı ayrıntılı şekilde düzenlenmiştir.
Anayasanın 13. maddesinde ''Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz'' hükmüne yer verilmiştir. Anayasanın 23. maddesinde ise bireylerin seyahat özgürlüğü güvenceye bağlanmıştır. Öte yandan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de birçok kararında özgürlüklerin genel nitelikli sınırlamasının demokratik bir toplumun gereklerine ve sözleşme hükümlerine aykırı olduğu belirtmiştir.
* Öte yandan 5442 İl İdaresi Kanununun 11/c maddesi idareye asayiş ve güvenliğin korunması için önlem alma yetkisi vermekle birlikte bireylerin özgürlüklerini tümüyle ortadan kaldıracak sokağa çıkma yasağı gibi genel nitelikli bir sınırlama yetkisi vermemiştir.
Diyarbakır 2 milyona yakın insanın yaşadığı Türkiye'nin büyükşehirlerinden biridir. İdare ortaya çıkan güvenlik sorunu karşısında gerekli hazırlık ve tedbirleri almak güvenlik hizmetini etkili şekilde yerine getirme yükümlülüğü altındadır. Bu yükümlülüğü yerine anayasanın açıkça vermediği bir yetkiye dayanarak temel hak ve özgürlükleri idari bir kararla ve ölçüsüz olarak genel nitelikli sınırlama yoluna gitmesi anayasanın 2,13, 23. maddelerine açıkça aykırıdır.
2 milyona yakın insanın günlük yaşamını etkileyen, temel ihtiyaçlarını temin etme amacıyla seyahatleri tümüyle sınırlayan açıkça hukuka aykırı işlemin uygulanması halinde telafisi imkansız zararlar doğuracağı, bu kararın anayasanın 13. maddesinde belirtilen kriterlere aykırı olduğu bu nedenle işlemin uygulanmakla etkisi tükenecek işlem özelliği de dikkate alınarak idarenin savunmasından önce yürütmenin derhal durdurulması gerekmektedir. (YY)
Dava dilekçesine buradan ulaşabilirsiniz.