Fotoğraf: Diyarbakır Barosu Başkanı Eren açıklama yapıyor/MA
Diyarbakır Kent Koruma ve Dayanışma Platformu, Diyarbakır 5 Nol'u Cezaevi'nin "tarihi gerçekliğine bağlı bir biçimde, hakikat ve yüzleşme mekânı kimliğiyle, 'İnsan Hakları Müzesi'ne dönüştürül[mesini]" istedi.
Cezaevinin hükümet tarafından "Anı ve Etnoğrafya Müzesi"ne dönüştürüleceğini vurgulayan platform yapının insan hakları müzesine dönüştürülmesi ve sürece kentteki STK'ların da dahil edilmesini savundu.
Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti'nde yapılan basın açıklmasında hazırlanan ortak bildiriyi okuyan Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren, 4 Temmuz 1980'de açılan Diyarbakır 5 No'lu Askeri Cezaevi'nde 12 Eylül Askeri Darbesi sonrası Kürt halkının hafızından asla silinmeyecek ağır insan hakları ihlalleri yaşatıldığını belirtti.
"Diyarbakır 5 No'lu Askeri Cezaevi, ülkede hakikat ve yüzleşme mekanizmasının sağlanabilmesine aracılık edecek en önemli mekânlardan birisidir" diyen Eren, "Başta Kürtler olmak üzere, farklı düşünenlerin hapsedildiği bu cezaevi hak ihlallerinin gerçekleştirildiği canlı bir hafıza merkezidir. Dolayısıyla hakikati ifşa, yüzleşmeyi sağlama ve insan haklarına dayalı bir yönetim anlayışının inşası için bu hafızanın diri tutulması[nın] elzem" olduğunu söyledi.
Özel şirkete ihale
MA'nın haberine göre, Diyarbakır 5 No'lu Askeri Cezaevi'nde yaşananların zamanında farklı medya araçlarıyla dünya kamuoyu gündemine taşındığını hatırlatan Eren, platformun "Diyarbakır Cezaevi'nin, insanlık onuruna karşı işlenen suçların bir daha yaşanmaması için farkındalık oluşturacak bir insan hakları müzesine dönüştürülmesini amaçla[dığını]" aktardı.
Eren Diyarbakır Cezaevi'nin müzeye dönüştürülmesi fikrinin geçmişte iktidar yetkileri tarafından zaman zaman gündeme getirildiğini hatırlattı. "Bu kapsamda yakın zamanda cezaevinin 'Anı ve Etnografya Müzesi'ne dönüştürülmek üzere özel bir şirkete ihale edildiğini öğrenilmiş bulunmaktayız" dedi.
"İnsan hakları müzesi olsun"
Eren, "Sivil toplum, meslek ve iş örgütleri, Diyarbakır 5 No'lu Askeri Cezaevi'nin tarihi gerçekliğine bağlı bir biçimde, hakikat ve yüzleşme mekânı kimliğiyle, 'İnsan Hakları Müzesi'ne dönüştürülmesini talep [ettiklerini]" söyledi. "Bu amaçla proje aşamasına söz konusu döneme tanıklık edenlerin, mağdurların ve kentteki sivil toplum örgütlerinin dahil edilmesini ist[edi]."
(AEK)