DİSK: İş Güvencesi Yasalaşsın
"İş güvencesi yasası sayesinde, işverenler, işçiler anayasal haklarını kullandılar ve sendikalaştılar diye keyfi bir biçimde işçi çıkaramayacak. İşverenleri bu konudaki haksız kampanyalarını sona erdirmeye, parlamentoyu sorumluluğunu yerine getirmeye davet ediyoruz."
ILO sözleşmesinin gereği, Ulusal Program'ın öncelikli hedefi
Çelebi, basın açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
* İş güvencesi yasası, yılar önce onaylanan Uluslar arası Çalışma Örgütü'nün (ILO) 158 sayılı sözleşmesinin de bir gereğidir.
* Avrupa Birliği'ne (AB) sunulan Ulusal Program'ın kısa vadeli önceliklerinden biri de iş güvencesi yasasıdır.
* İş Güvencesi Yasa Tasarısı, yıllardır tartışıldı, konu hakkında sayısız sempozyum ve panel düzenlendi. Sonunda işçi, işveren, hükümet temsilcilerinden oluşan 9 kişilik Bilim Kurulu tarafından bir yasa tasarısı hazırlandı.
* Başta Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) olmak üzere çeşitli işveren örgütleri ve medyadaki kimi yazarlar ısrarlı bir biçimde iş güvencesine muhalefet etmekte, bunu yaparken konuyu bilinçli bir biçimde çarpıtıyor.
Sınırsız istihdam güvencesi değil
* Gündemdeki iş güvencesi sınırsız bir istihdam güvencesi değildir.
* Yasa ile birlikte işverenler işçi çıkarma durumunda kaldıklarında bunun nedenini de belirteceklerdir. Bu nedenler arasında sendikalaşma bulunmamaktadır.
* Artık işverenler, işçiler anayasal haklarını kullandılar ve sendikalaştılar diye keyfi bir biçimde işçi çıkaramayacaklardır. Unutmamalıdır ki son 10-15 yılda sadece sendikalaşma nedeniyle işten çıkartılan işçilerin sayısı on binlerle ölçülmektedir. Bu çağdaş ve demokratik bir Türkiye tablosu değildir.
* İşverenleri bu konudaki haksız kampanyalarına son vermeye çağırıyoruz. Parlamentoyu da bir an önce sorumluluğunun gereğini yerine getirmeye davet ediyoruz.(BB)