Meclis AB Uyum Komisyonu'ndan Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) milletvekili Ali Rıza Alaboyun geçtiğimiz gün Dink'i arayarak 5 Nisan tarihindeki "özel gündemli" toplantılarına davet etti.
Dink'le birlikte gazeteci-yazar Etyen Mahçupyan, emekli büyükelçiler Gündüz Aktan ve Tacer Polat da komisyon oturumuna davet edildi.
"Daveti samimi bulmak istiyorum, çünkü ben samimiyim" diye konuşan Dink, komisyon toplantısının "Ermenileri de dinledik diye vitrine taşınacak bir yaklaşım değildir umarım" diyor.
Öteden beri "artık" sözcüğünü çok önemsediğini, kendisinin sık sık kullandığı bu sözcüğü Türk devletinin de kullanmasının zamanı geldiğini belirten Dink, "Bence eski yaklaşımları bırakıp 'artık' yeni yaklaşımlar sergilemek gerekiyor. Meclisin açılımının da bu yönde olduğunu düşünmek istiyorum" diye konuşuyor.
Bianet'e konuşan Hrant Dink, Uyum Komisyonu'nda dile getireceği görüşleri ise şöyle sıralıyor:
"Herşeyden önce 'tarihi tarihçilere bırakalım' anlayışıyla soruna çözüm bulmak mümkün değildir. Tarih anonimdir, sübjektiftir. Tarihi değil, tarihçiliği tarihçilere bırakmak gerekir. Ortak bir malzeme olan tarihten hepimiz sorumluyuz. Bu sorumluluktan kaçmamak, aksine tarihle yüzleşmek, ancak meseleyi burada da bırakmamak gerekir".
Tarihe 'vicdan'la bakmak...
Türkiye ile Ermenistan arasında gecikmeden ilişki kurulması gerektiğini kaydeden Dink'e göre, "Önce bir geçmişimizle yüzleşelim, sonra ilişkiye geçeriz" yaklaşımı doğru değil:
"Tarih, ancak kurulan bu ilişki içinde doğru bir zemine oturtularak konuşulabilir. Nitelik Ermeniler önce tarihi belgelerin tartışılması önerisine 'hayır' dedi. Bunu 'kaçtılar' diye yorumlamak doğru değil. Onlar önce insani bir ilişki kurmak istiyor. İnsani ilişkiler içinde, insana yakışır bir üslup ve ahlak anlayışı içinde karşılıklı konuşmayı, tartışmayı istiyorlar.
Tarih sadece belge, iddia ve ispatlardan oluşan bir kavram değildir. Bu böyle algılanırsa insan unutulur. İnsanı unutmaksa, vicdanı unutmak demektir. Tarih belge ister, tarihe bakmaksa 'vicdan'".
Komisyona Etyen Mahçupyan'la birlikte kendisinin çağrılmasını "anlamlı" bulan Dink, "Her ikimiz de Ermeni soykırımı konusunda Türk resmi tezlerinin karşısında duran söylemlerimizle tanınıyoruz. Komisyonun farklı görüşlere sahip kişileri dinlemeye açık olmasını, buna istekli olmasını önemsiyoruz" diyor. (AK/EÜ)