Yıldız Teknik Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu'ndan ihraç edilen Öğr. Gör. Didar Zeynep Batumlu'nun Barış İçin Akademisyenler'in "Bu suça ortak olmayacağız" bildirisini imzalaması sebebiyle "Terör örgütü propagandası" iddiasıyla Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'nde 33. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı davadaki beyanını yayınlıyoruz.
Sayın Mahkeme Heyeti,
Bilindiği üzere, bugün burada bulunmamın sebebi Barış Bildirisi’ni imzalamış olmamdır. Bildiriye imza atmamın sebebi, o dönem bölgede sivil halkın maruz kalmış olduğu hak ihlâlleri ve özellikle beni derinden yaralayan çocuk ölümleridir.
Bu imzayı bir tür insani/ vicdani sorumluluk olarak gördüm. Çünkü çocukların öldüğü bir coğrafyada hiçbirimiz açısından mutlu bir gelecek tahayyülünün mümkün olabileceğine inanmıyorum.
Şu dünyada her şeyden çok sevdiğim ve tüm canlıların yaşam hakkına saygılı, vicdanlı bireyler olarak yetiştirmeye çalıştığım iki çocuğum var.
Olanları görmezden gelip, tüm bunlar yaşanmıyormuşçasına konforlu hayatıma devam etmeyi ne onlara açıklayabilirdim ne de kendime.
Hayatının her döneminde her türlü şiddete karşı durmuş ve yaşam hakkının kutsallığına inanan bir insan, bir kadın olarak, hiçbir şekilde şiddet içermeyen, bilâkis şiddetsizlik çağrısında bulunan ve ölümlerin durdurulmasını talep eden bu bildiriyi imzaladım. Yasalar tarafından koruma altına alınmış demokratik ifade özgürlüğümü kullandım.
Sonuç olarak, tarafıma isnat edilen suçlamaları katiyen reddeder, derhal beraatimi talep ederim. (DZB/TP)