*Fotoğraf: AA
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Yönetim Kurulu adına Batı Karadeniz’deki sellerle ilgili açıklama yayımladı.
11 Ağustos’ta başlayan şiddetli yağışın sele dönüşmesiyle 2 bine yakın yurttaşın tahliye edildiği Batı Karadeniz'de yaşanan sellerde Kastamonu'da 34, Sinop'ta altı, Bartın'da bir kişi olmak üzere bugün (14 Ağustos) itibarıyla toplam ölü sayısı 41’e yükseldi.
Çerkezoğlu’nun, 31 Temmuz’da Van’da, 11 Ağustos’tan beri ise Bartın, Sinop ve Kastamonu’daki sellerde ölenlerin yakınlarına başsağlığı dileğiyle başladığı açıklaması şöyle:
Devletin görevi önlem almak
“İklim krizinin yol açtığı seller ve yangınlar tüm dünyayı etkisi altına alırken, bağıra bağıra gelen bu kriz karşısında ülkemizde aklın ve bilimin doğrultusunda gerekli tedbirlerin alınmadığına yüreğimizi yakan felaketlerle tanık oluyoruz. Devletin görevi her felaketin ardından yurttaşlara IBAN numarası paylaşmak ve TOKİ konutları müjdesi vermek değildir. Devletin görevi, yaşanacağı konusunda defalarca uyarı yapılan bu felaketler yaşanmadan önce önlem almaktır.
TIKLAYIN- Cumhurbaşkanı imzasıyla yardım kampanyası başlatıldı
Rant politikaları
“Oysa ülkemizde, önlem almak bir yana doğanın dengesini altüst eden HES projeleri ve barajları, dere yataklarında yapılaşma, tüm doğayı betonlaştırma gibi ranta odaklı politikalara öncelik veriliyor.
“Sermayeye yeni rant alanları açmaya yönelik bu politikalar yetmezmiş gibi, ülkenin kısıtlı kaynakları daha fazla önlem almaya değil, daha fazla makam uçağına, aracına, saraylarına ayrılıyor. Bir ülkenin itibarının ülkeyi yönetenlerin lüks harcamaları ile değil, yurttaşlarını ve doğasını korumak ile kazanılacağı bir türlü anlaşılmıyor.
Kader değil, yönetenlerin tercihi
“Yaşanan felaketlerin büyük yıkımlara dönüşmesi kader ve fıtrat değil, ülkeyi yönetenlerin tercihlerinin sonucudur. Bu nedenle ülkemizi yönetenlere bir kez daha akla ve bilime kulak verme çağrısı yapıyor, yurttaşların yaşamını koruma sorumluluklarını hatırlatıyor, Anayasa'daki sosyal devlet ilkesinin gereği olarak felaketlerde zarar gören halkın yaralarını sarma görevinin de kendilerinde olduğunun altını çiziyoruz.”
(NÖ)