Seçim çalışmaları kapsamında 27 Mart günü Dersim'de düzenlenen mitingde konuşma yapan BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş “Dersim'i değiştirmek, Dersim'i dönüştürmek, siyasi partilerin işi de haddi de değildir” dedi.
Demirtaş, Dersim’de belediyecilik hizmetlerinin BDP dönemiyle başladığını söyledi:
"Bazı mahallelerde günlük 2-3 saat ancak su akıyordu. Dersim'in her tarafı pınar kaynar. Dersim bir ada gibi suyun ortasında ama Dersimli Kerbela'da gibi susuzdu. Şimdi nihayet her mahallemizde 24 saat su akıyor, 3 mahallemize sadece toplu taşıma, ulaşım vardı, şimdi 8 mahallemizin tamamında toplu taşıma var, ulaşım var, tıkır tıkır işliyor. Dersim'in 9 noktasından atık sular, kanalizasyon suları Munzur'a pompalanıyordu, şimdi Dersim'in bütün atık suları temizlendikten, biyolojik arıtmadan geçtikten sonra tertemiz su olarak Munzur'a bırakılıyor. Katı atık tesisi bir yıl sonra hizmete giriyor. Sadece belediyenin bir parkı vardı, şimdi belediyenin yaptığı 12 park var."
"Dersim'i Dersimliler yönetecek, Dersim'le ilgili Dersimliler karar verecek" diyen Demirtaş, "Biz, 30 Mart seçimleriyle artık eski devlet yönetme düzenini, belediye yönetme düzenini de değiştireceğiz. Birileri bundan ürküyor, korkuyor ama yani halkın katıldığı, bütün karar alma mekanizmalarında kadınların, gençlerin, muhtarların, sivil toplum örgütlerinin daha güçlü olduğu bir belediye yönetimi inşa edeceğiz" şeklinde konuştu.
Seçim çalışmalarında Demirtaş’a eşlik eden Fatoş Güney, BDP ve HDP'nin seçim çalışmaları ile siyasi misyonuna ilişkin DİHA'ya konuştu. Öncelikle ilk kez Kürt coğrafyasına ve Dersim'e geldiği için büyük bir heyecan duyduğunu dile getiren Güney, Dersim gezisi için coşku ile koşarak geldiğini belirtti. Güney, Dersim mitingini ise "oldukça başarılı" olarak değerlendirdi.
Güney, "Gerçi bekliyorduk, çünkü BDP ve HDP geniş kitlelerin de umudu olmaya başladı. Sanıyorum seçimlerde de bunun sonucunu göreceğiz. Ben onlarla birlikteyim çünkü; özgürlük istiyorum, gerçek demokrasi istiyorum, insan haklarına saygı istiyorum. Dünyadaki tüm canlıların haklarına saygı istiyorum. Kardeşlik ve barış istiyorum. Ve bu ortamlarda bunu hissediyorum, bunun ifadesinin olduğunu düşünüyorum. O yüzden arkadaşlarım ile birlikteyim. Burada ki insanlarla birlikteyim" dedi.
'Yılmaz yaşasaydı bu coşku ile ilgili çok güzel bir film çekerdi'
Eşi Yılmaz Güney'in "Hayatta olsaydı sizinle birlikte olur muydu" sorusuna Güney, duygu dolu şu yanıtı verdi: "Eşim yaşamış olsaydı, mutlaka buradaki duygu atmosferi ile birlikte olurdu. Ve şöyle bir şey hissettim. Burada çok güzel bir film çekerdi. Özellikle Dersim ve civarında yaşanmış olan acıları, kayıpları anlatan çok çok güzel bir film yapardı diye hissettim, düşünüyorum. Türkiye halklarına şu mesajı vermek istiyorum, diyorum ki; temiz siyaset burada var. Her şey çok kirlendi. Gerçekten her şey çok ucuza satılıyor. Temiz siyasete inananlar bence bu ortamlara gelsinler, bu ortamlara artık oy versinler. Ve bir an önce bu başımızdaki cezalardan, belalardan kurtulalım."
Ferhat Tunç: Halk gidişattan rahatsız
Yine Demirtaş'a eşlik eden bir diğer sanatçı Ferhat Tunç da, şüphesiz bölgede yaşanan gelişme ve dolayısı ile halkın BDP nezdinde ortaya koyduğu duyarlılık ile yaklaşımın yeni dönem politikasını net bir şekilde ifade ettiğini vurguladı. Giderek HDP ve BDP'nin Türkiye'de demokratik muhalefetin yegane temsilcisi olduğunu çok iyi şekilde ortaya koyduğunu dile getiren Tunç, "Önümüzdeki sürecinde belki de, Türkiye'de gerçek bir ana muhalefetten söz edilecekse bu BDP ve HDP nezdinde gelişecek olan bir muhalefet olacağını vurgulamak istiyorum" dedi.
"Kimse boşuna ümitlenmesin"
Geçen dönem Dersimde Miletvekili adayı olan Ferhat Tunç, şunları söyledi " Dersim'le ilgili şunları söylemek istiyorum. Son bir haftadır Deresim'deyim, özellikle ilçelerde yapmış olduğumuz çalışmalarda halkımızın Dersim gerçeğini fazlasıyla dikkate aldığını gördüm. Dersimde 11 haziran 2011 seçim sonuçlarının yarattığı hayalkırıklığı ve mevcut gidişattan duyulan derin rahatsızlığı gördüm. 12 Haziran 2011 seçim sonuçlarına dönük olarak ortaya çıkan bu hoşnutsuzluğun Pazar günü tepkiye dönüşeceğini ve demokratik güçbirliğinin sandıklardan zaferle çıkacağına inanıyorum. Dersimliler buranın Dersim olduğu gerçeğini unutmadan ve tarihine kast eden bir zihniyetten hesap sormak adına oylarını kullanmalıdır. 30 Mart katilimiz olan bu zihniyetle hesaplaşmak adına bir fırsata dönüştürecektir. Çünkü tarihsel olarak Dersimliler nerde durması gerektiği bilincinde olan bir halktır. 12 Haziran sonuçlarına bakarak kimse boşuna ümitlenmesin. Dersimliler, yeniden böyle bir sonucun Dersim için büyük bir ayıp, büyük bir felaket olacağının farkındadır" dedi. (HK)