TMMOB’a bağlı Peyzaj Mimarları Odası, yaşananların tesadüf olmadığı, ekolojik bir yıkım yaşandığı belirtildi.
Açıklamada, yaşanan selin tesadüf eseri değil, dere yataklarının yapılaşması, 3. Köprü ve 3. Havalimanı gibi mega projelerle yeşil alanların azaltılmasının sonucu olduğu belirtildi.
“Dere yatakları yapılaşmaya açılmış bir İstanbul`da, yaşananlara da takdir-i il"ahi mi diyeceğiz? Kestiğiniz her bir ağaçla beraber katlanılamaz sıcaklıkları yaşayan ülkemizde, gölgesini şimdilik sattığınız yeşil alanların fırtınayla yok oluşuna rüzgarın şiddetini mi bahane edeceğiz?
"Marmara Denizi`ni bir dolgu çöplüğüne dönüştürmüş dev projelerin suların altında kalmasına, drenaj sorunu olarak mı bakacağız? 3. Köprüyle yok edip, parçaladığınız peyzajı yaşam alanı seçmiş hayvanların, artık gözlemlenememesi, "bir yaşamdı, yaşandı ve bitti" cümlesiyle mi açıklanacak?
"3. Havalimanı için yok ettiğiniz sulak alanlar, kestiğiniz ağaçlar, yok ettiğiniz ormanlar, sadece içme suyumuzu, temiz havamızı değil, yaşamımızı da ardına alıp sürüklüyor. Mühendisliği ve mimarlığı, bir prosedür olarak gören gözlerin yönettiği bir ülkede, yaşadıklarımız tesadüf değildir. Yaşayacaklarımızın da habercisidir.”
"Dereler yer üstüne çıkartılmalı"
Açıklamada çözüm önerileri şöyle sıralandı:
* Üstü kapatılmış olan dereler yer üstüne çıkartılmalı, dere yatağı üzerindeki tüm yollar, binalar yıkılmalı, derelerin özgün kesitleri oluşturularak aktif / pasif rekreasyon alanlarına dönüştürülmeli.
* Mevcutta yer üstünde bulunan dere yataklarının, sevimli bir su yüzeyi veya bir pazarlama unsuru olarak görülmesinin önüne geçilmesi adına dereyi oluşturan havza bütününde koruma planları oluşturularak tüm yapılar yıkılmalı, derenin özgün kesiti korunmalı, aktif / pasif rekreasyon alanlarına dönüştürülmeli.
"Ormanları parçalayan projeler iptal edilmeli"
* Tüm ormanlar korunmalı, orman ekosistemlerini parçalayan projeler derhal iptal edilmeli, Peyzaj Onarım Planları hazırlanmalı.
* Tüm deniz dolguları yok edilmeli, kentleşme baskısı altında olan parklar, alternatif yapılaşma alanı olarak görülmemeli, mutlak koruma alanı ilan edilmeli.
* Kentsel yeşil altyapı oluşturulmalı, kent planları hazırlanarak ülke bütününde ekolojik altlıklarla çelişen alanların dönüşümü sağlanmalı, Peyzaj Şehirciliği (Landscape Urbanism) kavramı ülke bütününde birincil parametre olmalı.
"Ekolojik parametrelerle hareket edilmeli"
* Yer altı ve yerüstü kaynaklarının kullanımı konusunda ekolojik parametreler ışığında hareket edilmeli. Her dere yatağının bulunduğu alana HES yapılarak "sularımız boşuna mı aksın" cümlesindeki bilimdışılığa derhal el çektirilmeli.
* Ülkemizin yapısal biçimini belirleyen İmar Kanunu başta olmak üzere, ilgili tüm yönetmelikler feshedilerek ekolojik ve yere özgünlük bağlamında tekrar yazılması gerekiyor. (NV)