Fotoğraf: Anadolu Ajansı
Solunum Derneği TÜSAD, 6 Şubat’ta meydana gelen ve 10 ili etkileyen depremin ardından sahada görev alan ekiplerin ve sağlık çalışanlarının güvenliğinin mutlaka sağlanması gerektiği uyarısı yaptı.
Ekiplerin ve sağlık çalışanlarının daha çok insana yardımcı olabilmeleri için bunun önemini vurgulayan Doç. Dr. Ayşe Coşkun Beyan tarafından yapılan açıklamada, “Arama kurtarma ekiplerine koruyucu ekipmanlar sağlanmalı, mağdur sağlık çalışanları zorla çalıştırılmamalı, görevli personele uzun mesailer yaptırılmamalı” denildi.
Beyan, şu önerileri sıraladı:
- · Yıkım ve enkaz çalışmalarına müdahale edecek arama kurtarma ekibi çalışanları, en az FFP 2 toz maskesi, güvenlik gözlükleri veya koruyucu gözlükler ve yüz siperlikleri kullanılmalıdır. Koruyucu gözlük, için ANSI Standardı Z87.1'in gerekliliklerini karşılamalıdır. Sıçrama koruması tasarlandığında koruyucu gözlük “D3” ve toz koruması için D4 olmalıdır. Özellikle CO ve CO2 için normal maskeler ise yaramaz, gazlar ve buharlar için, belirli kirletici maddeye bağlı olarak uygun kartuşlu yeniden kullanılabilir bir solunum cihazı gereklidir.
- · Arama kurtarma ekibi çalışanları mutlaka eldiven ve ayakkabı kullanmalıdır. Eldiven için EN 388 olan kesilme ve delinme direnci en az 2 ve C olan eldiven kullanılmalıdır. Ayakkabılar için 20345 S ya da 20346 P serisi tercih edilmelidir. Tabandan çivi vb. batmaması, delinmemesi için sertleştirilmiş, ara taban işareti 3 mm küçük çivi için PS, 4,5 mm büyük çivi için PL’dir. Su geçirmezliğin WPA’dır. Merdiven çıkmaya uygun LG işareti içermelidir.
- · Arama kurtarma ekibi çalışanlarının uzun mesai yapmalarına izin verilmemelidir.
“Uzun mesailere izin verilmeli”
Sağlık çalışanlarının aynı zamanda bir depremzede olduğunun unutulmaması gerektiğini hatırlatan Beyan, evlerinin enkazları kalkmamışken göreve çağrılan bu ekiplerin koşullarıyla ilgiliyse şunları aktardı:
- · Sağlık çalışanları da depremi yaşadı, onların da yakınları göçük altında ya da hayatını kaybetti. Hiçbir suretle deprem bölgesinde çalışan sağlık çalışanları (doktorlar, hemşireler, yardımcı sağlık personelleri dahil) zorla göreve çağırılmamalıdır. Böyle bir yaklaşım sağlık çalışanlarının kaldıramayacağı psikososyal risk yaratarak istenmeyen çok ciddi sonuçlara neden olacaktır. Batıda pek çok meslektaşı sağlık çalışanlarını ikame etmek üzere hazırdır. Sağlık Bakanlığı bu konuda ivedi bir çalışma yaparak görevlendirmeler yapmalıdır. Bu konuda uzmanlık derneklerinden destek alınabilir.
- · 10 ildeki sağlık çalışanları istese bile çalışmasına müsaade edilmeyerek en az birkaç gün zorunlu idari izinle uzaklaştırılmalıdır. Travmanın akut döneminde öz değerlendirme yetisi azalmıştır.
- · Sağlık çalışanlarının uzun mesailer yapmalarına izin verilememelidir. Yorgunluk, uykusuzluk, yüksek psikososyal risk çalışanlarda tükenme ve biyopsikososyal sağlığın bozulmasına neden olacaktır. Kronik hastalığı olan sağlık çalışanları ağır ataklar yaşayabilir. Uzun vadede tedavi edilemez sağlık sorunlarına yol ortaya çıkacak ve performans kaybı yaşanacaktır.
- · Sağlık çalışanlarına kişisel koruyucu donanımlar sağlanmalıdır. Sağlık çalışanları maske, eldiven, gözlük ve önlük giymelidir.
- · Sağlık çalışanlarının tetanoz başta olmak üzere immunzasyonu ivedilikle sağlanmalıdır.
- · Teletıp gibi alternatif çözümler ile sahaya hızla hizmet sunulacak modeller teşvik edilmelidir.
TÜSAD Mesleki ve Çevresel Solunum Hastalıkları-İş Sağlığı Çalışma Grubu, açıklamasında sahada özellikle dikkat etmesi gereken konuları şöyle sıraladı:
- · Yardım amaçlı gelen erzaklarda bozulması muhtemel olanlar sahaya dağıtılmadan mutlaka kontrol edilmelidir. Son kullanma tarihi geçmiş ürünler kullanılmamalıdır.
- · Sahanın çok hızlı bir şekilde koordine edilmesi gereklidir. Bu konuda Halk Sağlığı uzmanlarının bilgi ve tecrübelerinden yararlanılmalıdır.
- · Önümüzdeki süreçte cesetlerle ilgili sorunlar yaşanmaya başlayacaktır. Aç kalan hayvanların bu cesetleri yemeye çalışabilir. Bu hem biyolojik hem psikososyal risk bakımından öncelikli başlıklardan biridir. Bu nedenle hayvanların doyurulması önemlidir. Yine hayvanların da beslenmesi aç kalan hayvanların insanları saldırmasının önüne geçecektir.
TÜSAD hakkında
Göğüs hastalıkları alanında ülkemizin ilk bilimsel meslek kuruluşu olarak 22 Haziran 1970 yılında İstanbul’da kurulan Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD), halen Türkiye genelindeki 5.000’e yakın üyesi ile “halkın akciğer sağlığını korumak” amacı doğrultusunda çalışmalarını sürdürüyor.
Toplumsal ve mesleki eğitimi, araştırmaları destekleyerek halk sağlığının korunmasına yönelik faaliyetler yürüten TÜSAD, “Tükenmeyen bir nefesle” sloganı ile 52 yıllık geçmişinde 44 ulusal kongre, sayısız bilimsel toplantı, sempozyum, iki dünya kongresi ile bilinçlendirme ve farkındalık projelerine imza attı.
(EMK)