Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş partisinin grup toplantısında Cizre’de yaşananlar, bugün Meclis’te AKP’li dört eski bakanın Yüce Divan’a sevk edilip edilmeyeceğine ilişkin oylama, HDP’nin yolsuzluk komisyonundan çekilmesi ve atanamayan öğretmenler hakkında konuştu.
Cizre’de yaşanan olayların arkasında Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) olduğunu dile getiren Demirtaş, dört eski bakan hakkında da “Yüce Divan’a gitmeleri için elimizden geleni yapacağız” dedi.
Demirtaş, atanamayan öğretmenlerin sorunlarını da dile getirdiği konuşmasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için “Duşakabinoğlu’nun yanından inen kravatlı kişi” benzetmesini kullandı ve öğretmenlerle ilgili verilen hiçbir sözün tutulmadığını ifade etti.
12 yaşında çocuğu öldüren fişek
“Hükümet sözcüsü ne diyor… ‘Cizre’yi eşkıyalardan temizlemek lazım.’ Bu söze katılıyorum. AKP olarak sizin bizzat örgütlediğiniz eşkıyalardan Cizre halkı elbette kurtulacak. Cizre normale dönecek. Bundan emin oldun.
“Bakın sizin eşkıyalarınızdan birinin attığı ve 12 yaşında bir çocuğu öldüren fişeklerden biri. Bunlardan binlerce atılıyor. Bu, 12 yaşındaki bir çocuğun ensesinden girip alnına kadar gelerek beynini parçalayarak katletmiştir. Biz işin normale dönmesi için çabalıyoruz.
“Katkı sağlamak istiyorsanız el ele sizin eşkıyalardan temizleyelim Cizre’yi. Sadece Cizre’yi mi? Tüm Türkiye’yi inşallah AKP eşkıyalarından temizleyeceğiz.”
“Tanıkları kendileri belirledi, tanıklar çekildi”
“Biz yolsuzluk komisyonundan çekildik. Doğru bir karardı. Halen arkasındayız. Çünkü komisyonun bu rezil kararı vereceğini daha ilk toplantıdan belliydi. Biz onları aklamak için değil komisyonun durumunu teşhir etmek için çekildik.
“Komisyonda dinlenecek tanıkları birlikte belirleyecektik. Bunu da ihlal ettiler. Tanıkları kendileri belirlediler. Ve öyle tanıklar belirlediler ki yasa gereği tanıklıktan çekilme hakkı var, onları tanık seçtiler.
“Onlar da gelip ‘Biz tanıklıktan çekiliyoruz’ dediler. Dolayısıyla ortada tanık kalmadı. Rıza Sarraf ve Ali Ağaoğlu’nun Ankara’ya davet edilerek dinlenmesi kararlaştırıldı. Ama AKP’liler İstanbul’a gittiler ve İstanbul’da bunları dinlediler. Tek bir muhalefet temsilcisi olmadan istedikleri soruları sordular, dinlediler. Komisyon onların yüzünü bile görmedi.
“Komisyon başkanı mahkemeye başvurarak basına gizlilik kararı aldırdı. Bunu da biz basından duyduk. En son eski bakan Erdoğan Bayraktar’ın dinlenmesi günü ve saati öylesine bir saate denk getirildi ki, yurt dışına uçuşuna iki saat kala meclise davet edildi. Toplantıya katılan bakan da “benim çok az zamanım var” dedi. Sadece kendileri soru sordu. Muhalefete söz vermeden Bakan’ı yurt dışına gönderdiler.
“Evet diyenler alın terinin arkasında olanlar”
“Bugün Genel Kurul’da bu bakanların Yüce Divan’a gitmesi için elimizden geleni yapacağız. Özellikle onurunu haysiyetini cüzdanına sıkıştırmamış AKP’li vekiller evet oyu vermelidir.
“Bugün parmak sayınıza güvenerek meseleyi örttünüz diyelim. Türkiye sizin bu yolsuzluk kapatma operasyonunuza inanacak mı?
“Hırsızlığa karşı olanlar bugün parlamentoya dikkatle baksın. ‘Evet’ diyenler sizin alın terinizin arkasında olanlardır. Biz bakanlar çaldı çırptı demiyoruz. Mahkemeye gitsinler yargılansınlar diyoruz. Bundan daha doğal bir şey olabilir mi?
“Duşakabinoğlu’nun yanından inen kravatlı kişi”
“En büyük sorunlardan biri de atanamayan öğretmenler. 2002’de ne denilmiş? Öğretmen adayları okulunu bitirdiği gün hazırlık yapıp hizmet aşkıyla görevine başlayacak. Kim demiş. İşte o Duşakabinoğlu’nun yanından inen kravatlı kişi.
“En son Antep’te bir öğretmen adayı ‘efendim atanamıyoruz’ deyince ‘Atama yapmak zorunda değiliz’ dedi. Bu tam bir neo-liberal kapitalist paraya tapan devlet yöneticisi anlayışıdır. O devlet onlara iş yaratmak zorundadır. Çalışmak isteyen herkese bu ülkede iş bulmak mümkündür. Ama onlar ucuz işçi bulmanın yollarını arıyorlar.
“Eğer biz emeğimizi ucuza satmazsak dışarıdaki işsizlerle bizi korkutmak istiyorlar. O yüzden sürekli bir işsiz ordusunun tutulması lazım. İşçi kadar işsiz de lazım bu sisteme. İşsizliğin bittiği bir sitemde onların sermaye çarkı dönmez.” (EKN)
* Fotoğraf: Aykut Ünlüpınar / AA