Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) önceki Eş Genel Başkanı, Edirne F Tipi Cezaevinde tutuklu bulunan Selahattin Demirtaş, bugün sosyal medya hesabından depreme dair açıklama yaptı.
Maraş'ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde 6 Şubat’ta meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerde 18991 kişi hayatını kaybetti, 75 bin 523 kişi yaralandı.
Demirtaş bugünkü açıklamasında, bu tablonun sorumlularına değindi:
“‘Bugün siyaset yapma günü değil’ diyenler ya yanılıyorlar ya da Saray’ın propaganda merkezinin kendilerine verdiği görevi yapıyorlar.
Deprem siyaset üstü değil, partiler üstü bir konudur. Kavramlar yanlış kullanılırsa yanlış sonuçlara ulaşılır.
Neden mi? Lütfen okuyun.
Demokrasinin iyice yerleştiği ülkelerde devlet ayrı bir şeydir, hükümet ayrı bir şeydir.
Hükümete kim gelirse gelsin devletin temel işleyişinde köklü değişiklikler olmaz, olamaz.
Örneğin Japonya’da deprem konusunda hükümeti siyasi baskı altına almak için uğraşmaya gerek yoktur. Hükümetin bir eksiği olursa yerden yere vurulmasının önünde bir engel de yoktur.
Zaten depremle mücadeleyi devletin tüm kurumları, sistemli şekilde kendiliğinden yaparlar.
Oysa Türkiye’de özellikle de tek adam sistemine geçildikten sonra devlet-hükümet-parti ayrımı tamamen kalktı. Ülkenin tüm kurumları bir tek kişiye bağlandı.
O tek kişi, iktidarını sürdürebilmek için seçimde kazanmaya mecbur olduğundan her adımını seçim hesabıyla atıyor.
Hele hele Erdoğan gibi siyasi çıkarcılığın ustası olmuş birinin deprem felaketine, üstelik de seçimler öncesinde, siyasi çıkarını düşünmeden yaklaştığını sanmak siyaseten aptallık değilse saflıktır.
Şu anda Erdoğan’ın yaptığı tek şey, partisinin ve kendisinin propagandasıdır.
Ama iktidar medyası, bu gerçeği örterek deprem felaketini Erdoğan’ın kişisel ve partisel kazanımına dönüştürmek için sürekli saldırarak, insanları linç ederek tüm eleştirileri susturmaya çalışıyorlar.
Maalesef ilk günden susanlar da oldu.
Biz particilik yapmıyoruz, oy hesabı yapmıyoruz. İktidarı siyasetle sıkıştırıp kardeşlerimizi kurtarmaya çalışıyoruz.
Çünkü devlet de odur, medya da odur, yargı da polis de asker de odur.
Yani tüm devlet kurumları ancak ve sadece Erdoğan’ın çıkarına göre hareket ederler.
Gönüllülerin yardım dağıtabilmek için deprem bölgesine gitmeleri, TSK’nin deprem bölgesinde görevlendirilmesi, Twitter erişim engelinin kaldırılması halkın siyasi baskısı sayesinde oldu.
Görüyorsunuz, büyük koordinasyon eksiği var ve bu da halkın siyasi baskısıyla çözülecek.
Yanlış olan şey bu ortamda siyaset yapmak değil, parti propagandası yapmaktır. Seçim hesabı yapmaktır.
Siyaset yapmak tam da bugün toplumun en önemli savunma aracıdır. Bunu almalarına izin vermeyin.
Direnmeye ve dayanışmaya devam edelim.” (AS)