Türkiye İşçi Partisi (TİP) Milletvekili adayı Ahmet Şık’ın sosyal medyaya düşen videosunda “Selahattin’i çıkar HDP’den ortada HDP kalmıyor” sözlerine yaklaşık 7 yıldır hapsedildiği Edirne Cezaevi’nden yanıt veren Halkların Demokratik Partisi eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Dikkatimizi asla dağıtmadan işimize bakalım. Halkımıza zafer sözümüz var” dedi.
Seçime 14 gün var. Kim ne derse desin, dikkatimizi asla dağıtmadan işimize bakalım.
— Selahattin Demirtaş (@hdpdemirtas) April 29, 2023
Halkımıza zafer sözümüz var, önce bunu yerine getirelim.
Ve Selahattin'den HDP'yi çıkarsan geriye pek bir şey kalmaz.
An serkeftin an serkeftin. pic.twitter.com/wnj0MS64rc
“An serkeftin an serkeftin’
Sosyal medya hesabından yayınlanan mesajda Demritaş şöyle dedi:
“Seçime 14 gün var. Kim ne derse desin, dikkatimizi asla dağıtmadan işimize bakalım. Halkımıza zafer sözümüz var, önce bunu yerine getirelim. Ve Selahattin'den HDP'yi çıkarsan geriye pek bir şey kalmaz. An serkeftin an serkeftin."
Ne olmuştu?
Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Ahmet Şık'ın bir seçmenle sohbeti sosyal medyada paylaşılmış, o video Twitter'da gündem olmuştu.
"O kadar sert ve sekter var ki HDP tabanında" diyen kişiye Ahmet Şık, "Hâlâ var. Bak Selahattin bugün canımıza okumuş. Güya aynı ittifaktayız. Yapan da Selahattin. Selahattin’i çıkar HDP’den ortada HDP kalmıyor" karşılığını vermişti.
Sohbet ettiği kişinin "Hasip Kaplan, Sırrı Süreyya Önder'e 'Sakın bir Türk'ü bu partinin başına geçirmeyin demiş. Böyle bir dinamik de var" sözleri üzerine Şık, "Maalesef var, ben de bundan rahatsızım zaten. Yeterince Türk faşist var, bir de Kürt faşistlerle uğraşamam" diye konuştu.
TİP: Görüşümüzü yansıtmıyor
TİP'in sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, Şık'ın sözlerinin partinin görüşlerini yansıtmadığı belirtilmişti.
Ahmet Şık da şu açıklamayı yapmıştı:
“Konuyu, olayı, olaydaki kişileri ve bağlamını açıklamaya çalışmadan, fikrimi, kastımı ve duygumu yansıtmayan bu sözler nedeniyle kırdığım tüm HDP’li dostlarımdan ve Kürt halkından, TİP’li yoldaşlarımdan içtenlikle özür diliyorum. Öncelikle 14 Mayıs’a dek ve sonrasındaki ortak mücadele geleceğimiz boyunca da yegane çabam, barış ve kardeşlik arzumuza zarar vermemek, ittifakımızda cisimleşen umutlara gölge düşürmemek olacak.”
(EMK)