Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Ankara’daki bombalı saldırıyla ilgili savcı ile görüştüğünü, savcının kendilerine saldırganların IŞİD bağlantısının bulunduğunu söylediğini aktardı.
Ayrıca kendisine yönelik suikast iddiasıyla ilgili de “Evet doğrudur bize istihbarat geldi. Biz de devletin tüm makamlarıyla bu bilgiyi paylaştık. Tedbirimizi almaya çalışıyoruz ama bizden çok IŞİD’i koruyorlar” dedi.
İntihar bombacısının kimliği
“İki gün önce Ankara’da savcı ile görüştüğümüzde de aşağı yukarı bu bilgileri bize verdi. Bombanın da bombacının da Suruç’taki bombacı ile bağlantısı tespit edildiği ifade etmişti. IŞİD bağlantısının da olduğunu söylemişti. Ama biz kendilerinin açıklamasını bekledik.
Yoksa patlamadan bir gün sonra aşağı yukarı bu bilgiler ortaya çıkmıştı. Aranan kişinin canlı bomba olarak kendini bir yerde patlatacağı bilgisi var. İstihbaratı var aynı zamanda. Mitingle ilgili de çok sayıda istihbarat bilgisi vardı.
Devletin elinde yani bir canlı bombanın gelip orada eylem yapabileceğine dair bilgiler var. Dolayısıyla çok büyük bir devlet içinde işbirliği var. Sıradan bir zafiyet, sıradan bir ihmalden söz edemeyiz. İşbirliği yapılmış o nedenle bunun üstüne gidilmesi lazım ve bütün sorumlusu kimse hesabının sorulması lazım.”
“Devletin sorumluluğu var”
Selahattin Demirtaş, katliamda hayatını kaybeden İbrahim Atılgan ve oğlu 9 yaşındaki Veysel Deniz Atılgan’ın ailelerine taziye ziyaretlerinde bulunmak üzere gittiği Batman’ın Gercüş ilçesinde gazetecilere açıklamalarda bulundu.
“İnsani değerler etrafında birleşen bütün kardeşlerimizden Allah razı olsun. Kim olursa olsun. Çünkü bu tür acılar ve katliamlarda bizleri en azından insanlıkta birleştiremezse durum katliamdan daha vahimdir demektir. Çok şükür şu an her yerde insanlar bu acıları paylaşıyor.
Devlette normal bir kaza yaşanmış gibi yaklaşamaz. Bakın ilk dakikadan beri ısrarla altını çizerek belirtiyoruz. Devletin sorumluluğu var. Neye dayanarak söylüyoruz?”
“Biz devleti iyi tanıyoruz”
“Diyorlar ki neden ilk dakikadan beri ortada hiçbir şey yokken bunu ortaya atıyorsunuz. Çünkü biz devleti iyi tanıyoruz. Suruç’ta tanıdık, Diyarbakır’da tanıdık. Parti binalarımız yakılırken, bombalanırken tanıdık.
Şimdi hükümet ve devlet temsilcileri şunu iyi görmemişler. Aslında bizi öldürerek sizin altınızı oyuyorlar. Her gün bizi katlederek sizin içinizi oyuyorlar. Ve sizlerde devleti yönetenler olarak buna zemin hazırlıyorsunuz. Bizleri hedef göstererek buna zemin sunuyorsunuz. Bu barbarlarla yeterince mücadele etmeyerek buna zemin sunuyorsunuz. Devlet içerisinde bunlara destek olanlar, kaynaştıran üstünü örtenler hesabını sormayarak buna zemin sunuyor.”
“Güvenlik alınsaydı suçlamazdık”
Saldırganların devletten ve istihbarattan güç alarak eylemlerini gerçekleştirdiklerini söyleyen Demirtaş şöyle devam etti:
“Aksi taktirde göz göre göre isimleri bilinen canlı bombalar hakkında arama kaydı olan canlı bombalar elini kolunu sallayarak bu katliamları gerçekleştiremezdi. Maalesef bu durum budur. Keşke böyle olmasaydı. Keşke hükümet ve devlet elinden geleni yapmış olsaydı.
Azami düzeyde güvenlik alsaydı ve içimiz rahat olsaydı. Yine de böyle bir şey ortaya çıktığında bizler devleti suçlamaz, eleştirmezdik. Çünkü her türlü tedbiri aldıktan sonra yine bu tür şeyler olabilir. Biz başımıza gelen bu katliamda en azından ‘devlet sorumlu değil’ derdik. Ama durum öyle değil.”
“Elinizde liste varken…”
“AKP miting yapmadan önce miting alanında onlarca dedektörle güvenlik önlemi alınıyor. 10 sokak öteden güvenlik önlemi alınır. Alınsın tabi ki alınsın biz alınmasın demiyoruz.
Ama barış için Türkiye’nin 81 ilinden oraya vatandaşlar toplanırken ve saldırı yapılmadan önce devletin elinde bilgi varken başbakanın elinde canlı bomba listesi varken siz böyle bir mitingde en küçük bir güvenlik önlemi almazsanız birinci dereceden sorumlu sizsiniz.”
“Bizi tehdit ediyorsunuz”
Ama siz bizi hedef gösteren açıklamalar yapıyorsunuz. Bizi tehdit ediyorsunuz. Bizi vatan haini, terörist, bölücü, din düşmanı ilan ediyorsunuz. Böylece hedef gösteriyorsunuz.
Sonra da bu katliamlar yaşanınca sorumluyu yine bizi gösteriyorsunuz. Bombayı kendi kendilerine patlattı noktasına getiriliyor. Bu utanç vericidir.”
“IŞİD’i araç olarak kullanmayın”
“Bu ülkenin onurlu eşit özgür yurttaşlarıyız. Kendimizi öyle hissediyoruz. Siz dıştan bunları bize yakıştırıp dayatıyorsunuz.
İkincisi devlet içerisinde sizi teslim alan altınızı boşaltmaya çalışan güçlü odaklar var. Ve siz bunların üstüne gitmek yerine bunları kendi çıkarlarınız için kullanmaya devam ediyorsunuz. Bu yanlıştan da vazgeçmeniz lazım. Bunları üstüne gitmezseniz, vali olur istihbaratçı olur. Bakanına kadar gözden geçirmeniz lazım. Eğer samimiyseniz.
Üçüncüsü IŞİD’i kendinize elverişli bir araç olarak kullanmaktan vazgeçmeniz lazım. IŞİD insanın da İslam’ın da ülkemizin de en büyük düşmanıdır.”
“İç savaş çıksın istediler”
“Halk bu oyuna gelmedi. Çok şükür ki bu katliamı gerçekleştirenler arzu ettikleri şeyi başaramadılar. Çünkü halkımız her yerde bilinçlidir. İstediler ki o katliamda ortalık karışsın. Kürt-Türk birbirine girsin. İç savaş çıksın istediler.
Olmamasının nedeni insanlarımızın bilinçli olmasıdır. Çünkü bu katliamların amacını bilecek kadar politiktir insanlarımız.”
Abdullah Gül’den taziye
Demirtaş, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Ankara’daki saldırısı nedeniyle kendisini arayarak, başsağlığı dileklerinde bulunduğunu belirtti, “Bu üzerime bir vazifedir bende acılı ailelere ileteyim istedim. Allah kendisinden de razı olsun” dedi. (AS)