Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan, eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, sosyal medyadan yazılı açıklama yaptı.
Demirtaş önce, “Erdoğan bize karşı neden bu kadar kindar, öfkeli ve düşmanca davranıyor? Detaylarıyla açıklayacağım, lütfen bekleyin” şeklinde bir duyuru yaptı.
Ardından da “Yedi yıldır bizi hukuk dışı şekilde bir hücrede tutmasına rağmen meydan meydan dolaşıp iftira, hakaret yağdırmaktan geri durmayan AKP Genel Başkanı bize neden bu kadar düşmanlık ediyor?” tweet’ine yazılı açıklamasını ekledi.
Demirtaş yazılı açıklamasında, 2015 yılındaki Çözüm Süreci’nde yapılan görüşmelere dair bazı detaylara yer verdi.
“Erdoğan’ın tek derdi ‘başkan’ olmaktı”
Açıklamada, “Erdoğan’ın derdi silahların bırakılması değil, seçim öncesinde bunun açıklanmasıydı sadece” dedi ve şöyle devam etti:
“Haziran’da seçim vardı ve Erdoğan’ın tek derdi ‘başkan’ olmaktı. Öcalan’dan ‘Silahları bıraktık’ açıklamasını seçim öncesi alıp bunu oya dönüştürmeyi ve 400 milletvekilliği kazanarak Anayasa’yı tek başına değiştirip ‘başkan’ olmak istiyordu. Bu olmayınca da Kürt sorunu yoktur demeye başladı, her detayını bildiği Dolmabahçe Mutabakatını inkar etti, kendisinin bizzat yer almasını istediği kişilerden de oluşan akil insanlar heyetini yok saydı.
Öcalan’ın ise daha önce üstünde uzlaşılan takvime göre hareket edilmesinde ısrarcıydı. ‘Seçimden önce bu açıklama yapılmayacaksa ve seçimde benim işime yaramayacaksa ben ne yapayım böyle Çözüm Sürecini’ diye düşünen Erdoğan, Çözüm Sürecini bitirip seçim kampanyasını başlattı. 5 Nisan’daki son görüşmenin ardından Öcalan ile tüm görüşmeleri askıya aldı. Biz ondan önceki üç hafta içinde tam 12 defa Erdoğan’la görüşmeye, onu ikna etmeye çalıştık. Bakanlarla, Hakan Fidan’la defalarca görüşüp onlara ‘Erdoğan’ı ya siz ikna edin ya da bizi görüştürün’ dedik ancak Erdoğan kararını vermişti. Yılların emeğini, barış umutlarını, her şeyi ‘başkan’ olmak için heba etmeyi göze almıştı ve oy yoksa barış da yok demişti.
İşte o günlerde ‘Madem öyle, biz de seni başkan yaptırmayacağız’ dedim. Bu sloganın değerli Osman Kavala ile uzaktan yakından ilgisi yok. Partimizin o dönemdeki resmi politikasının, ruhunun rafine edilmiş hali olarak bize aittir. Ve o ruhla seçimde barajı aşıp AKP’den Meclis çoğunluğunu aldık. Yani Erdoğan 400 isterken 300 vekilinin de altına düştü. Sonrası 7 Haziran 2015 ile 1 Kasım 2015 seçimleri arasında yaşanan dehşeti ve bugüne nasıl gelindiğini hep birlikte acı şekilde yaşadık, yaşıyoruz.
Yani Erdoğan’ın saray ve saltanat oyunlarına kanmayıp planlarını bozduğumuz için bize bu kadar düşmanca davranıyor. Vatansever veya milliyetçi olduğu için ya da barış istediği için değil.”
“Oyunuzu değişim için kullanın”
Demirtaş açıklamasını, şu çağrıyla sonlandırdı:
“Değerli kardeşlerim, merak etmeyin. Barışı, huzuru mutlaka sağlayacağız, birlikte bir arada, kardeşçe yaşayacağız. Buna bugüne kadar engel olan kişi Erdoğan’dır. 14 Mayıs’ta sandığa gidin ve bunca zulmü yaşatan, kendi sarayı ve koltuğu için ülkeyi yangın yerine çeviren bu şahsa hak ettiği demokrasi dersini verin. Oyunuzu değişim için kullanın. Mesele benim hapisten çıkıp çıkmamam değil, ben halkım için 100 yıl da kalırım hapiste ama Erdoğan’ın derdi Selo değil, koltuk. Yeterince açık değil mi?” (AS)