Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, partisinin önümüzdeki hafta gerçekleştireceği 2. Olağan Kongresi öncesinde Ankara’da düzenlenen “Yarını Bugünden Kuruyoruz” başlıklı konferansta konuştu.
Konuşmasında, Kürt illerindeki ablukaya dikkati çeken Demirtaş, cenazelere yönelik tutuma tepki göstererek, “Bir cenazeye işkence yapılması konusunda farklı düşünülüyorsa ya biz insan değiliz ya onlar insan değil”, dedi.
Barış bildirisine imzasını koyan akademisyenlere yönelik baskılara da değinen Demirtaş, akademisyenlere yapılanlar için ‘aklım almıyor’ şeklinde yorumlar olduğunu söyledi ve “Nasıl aklınız almıyor? Cenazeyi sokakta bekleten, akademisyeni de hedef alır; ölüden hesap sormaya kalkan diriye de bunu yapar” diye konuştu.
IMC TV’de yer alan habere göre, Demirtaş’ın konuşmasından satır başları şöyle:
“Savaşı durduramadık”
“AKP rejimi, ısrarla tespit ve tarif konusunda bir çabaya girmemize gerek bırakmadan pratikleriyle kendilerini ortaya koyuyorlar.
“Savaşı durdurmak birinci önceliğimizdi. Ancak savaşı durduramadık.
“Fakat durduramadığımız savaşın içinde en azından ahlaki, evrensel genel değerlerin ihlal edilmemesi, ağır ihlallerin yaşanmaması için çağrılar yaptık. Baktık ki karşımızda bunu duyacak insan yüreği yok.
“Cenazeye işkence…”
“Günlerce sokakta bekletilen cenazeler, cenazelere yapılan işkenceler var. Bunlar bir savaş ve çözüm mevzusu değildir. Kürt sorunuyla alakalı bir mesele değildir.
“Her konuda farklı düşünebiliriz. Sorunların çözümü konusunda HDP ya da AKP hükümetinin fikri başkadır. Fakat bir cenazeye işkence yapılması konusunda farklı düşünülüyorsa ya biz insan değiliz ya onlar insan değil.
“Akademisyenlere yapılanlar için ‘aklım almıyor’ diyenler var. Nasıl almıyor? Cenazeye bile bunu yapan akademisyene ne yapmaz? Ölüden hesap sormaya kalkan, diriden hesap sormaz mı?
“TBB de 25 bölge meclisi önermişti”
“Türkiye (TBB) Barolar Birliği 25 bölge meclisi öneriyor. Bölge meclislerinin hepsinin özerk yetkileri olmasını söylüyor. O gün yayınladıklarında buna kimse bölücü, terörist, vatan haini demedi. Bizim önerimizden biraz daha ileri bir öneri.
“Kendilerine gerçekten teşekkür ediyorum. Kendi söyledikleri ve yazdıklarına da sahip çıkacak kadar cesaret ortaya koymalılar.
“İki öneri arasındaki fark nedir? Birini Kürtler önerdiği için bölücü, diğerini Türkler önerdiği için demokratik mi oluyor? Eğer öyleyse bölücü olan Kürtler değildir.
“Toplumsal sözleşmeyi nasıl yapacağız?”
“Rejimin demokratik dönüşümüne ihtiyaç var. Ancak cenazeler yerdeyken nasıl yeni bir toplumsal sözleşme yapılacak.
“Yeni anayasa ve toplumsal sözleşmeye evet ama oraya doğru giderken yoldaki engelleri ve mayınları da temizlemenin koşuları yaratılmadı. Bunu yaratmanın yolu da çözüm masasına yeniden dönülmesidir.
“Meclis Başkanı bize davet gönderdi. HDP Anayasa masasında özerklik önerdi diyelim. Ne olacak? Başsavcılık harekete geçtiğinde ne olacak? O başkanlığı dile getirecek ancak bizim fikirlerimizi savunma özgürlüğümüz yok. Bu durumda nasıl toplumsal sözleşme yapacağız.” (EKN)