Önceki gün Saraçhane alt geçidinde ellerinde telsiz olan ve sivil polis olduklarını söyleyen 4 kişinin kaçırdığı Gündüz, dün İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi'nde bir basın açıklaması yaparak, yaşadıklarını göz yaşları içinde anlattı, vücudundaki işkence izlerini gösterdi.
DEHAP Kadın Kolları Başkanı Sabahat Tuncer, DEHAP İl Başkanı Metin Toprak, İHD Genel Başkanı Yardımcısı Eren Keskin ve İHD İstanbul Şube başkanı Kiraz Biçici'nin yanı sıra toplantıya çeşitli kadın kuruluşlarından kadınlar da katıldı.
Polislerin yoğun işkencesine ve oral yolla tecavüzüne maruz kalan Gündüz, arkadan başına vurdukları ve gözlerini bağladıkları için polisleri göremediğini, kaçırılması sırasında polislere engel olmaya çalışan bir kişinin tanıklık yapması için çağrı yaptı. Gündüz polislerin kendisine DEHAP'ın Genel Af eylemlerine neden katıldığı sorduğunu ve kendisini tehdit ettiğini belirtti.
Polisler ibret olsun diye yapmış
Bianet'e bilgi veren DEHAP Kadın kolları Başkanı Sabahat Tuncer kadınların siyasetle uğraşmamaları için kadın kimliklerine yönelik daha önce de benzer saldırılar düzenlendiğini hatırlatarak, Gündüz'e yapılanların sistematik bir politikanın parçası olduğunu, polislerin Gündüz'e "Biz sizi sürekli izliyoruz. Seni diğerlerine ibret olsun diye dışarı bırakıyoruz" dediğini ifade etti.
Tuncer, "işkence ve tecavüzün, Gündüz'ün kaldırıldığı Haseki Hastanesi'nde belgelendiğini" vurgulayarak, Adli Tıp Kurumu raporunun belirleyici olacağını, olayı bu nedenle hemen kamuoyuna açıkladıklarını söyledi:
"Gülbahar yaşadıklarını etkisi, psikolojik durumunun çok kötü olması ve başına bir şey gelebileceği endişesiyle ilk başta yaşadıklarını açıklamak istemedi. Ancak DEHAP'lı kadınların da desteğiyle, olayı açıklamanın polislerin bulunması ve bu anlayışın ortaya çıkarılması için çok önemli olduğu konusunda Gülbahar'ı cesaretlendirdik. Yine de Gülbahar hala dışarı çıkmak istemiyor, yaşadıklarının etkisinde" dedi.
TCK'de tecavüz tanımı eksik
Av. Eren Keskin, Çarşamba günü olayın araştırılması için güvenlik güçleri hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını açıklayarak, Gündüz'ün gördüğü işkencenin tecavüz suçu kapsamına girmemesini kınadı.
Yeniden Özgür Gündem gazetesinin haberine göre Keskin, dünkü toplantıda "Gözaltına cinsel şiddete maruz kalan kadınlar çeşitli nedenlerden dolayı yaşadıkları olayları bize çok sonra anlatıyorlardı ve bu yüzden darp izleri de kayboluyordu. Gülbahar morluklar ve darp izleri kaybolmadan bize haber vermekle çok cesaretlice davrandı. Gözaltında cinsel işkence olayıyla çok karşılaşmıştık ama böyle bir süreçte bu kadar fütursuzca bir suçu işlemeleri dikkat çekici bir olay.
Oral bölgeden cinsel uzuv sokulması açık bir tecavüzdür. Türk Ceza Kanunu'nda vajinal tecavüz dışında hiçbir tecavüz olayı suç tanımında değerlendirilmiyor, bu olay belki hukuksal anlamda yeni bir düzenlemeyi de beraberinde getirecektir. Biz Avrupa Parlementosu'na da olayla ilgili bilgi verdik. Bakalım Türkiye bunun altından nasıl kalkacak?" diye konuştu.
Gündüz: Daha önce de tehdit etmişlerdi
Gülbahar Gündüz basın toplantısında yaşadıklarını şöyle anlattı:
Fatih Saraçhane'de polis olduklarını söyleyen sivil giyimli ve ellerinde telsiz bulunan 4 kişi tarafından zorla arabaya bindirildim. O sırada bir kişi polislere "Ne yapıyorsunuz, bırakın" diye bağırırken onlar da "Polis. Kes sesini" diye bağırdı. Daha sonra beni o beyaz otoyla kaçırdılar.
* Kafamı arabaya vurdukları için bayılmıştım, kendime geldiğimde iki kat yerin altında, tek ranzalı ve camı olmayan çok sıcak bir yerde sorguya çekiliyordum. Gözlerim bağlı bir şekilde türlü yollardan işkence yapıyorlardı. Başıma sert bir cisimle vururken sırtımı ve vücudumun çeşitli yerlerini de metal cisimlerle çizdiler. Darplar sonucunda her tarafım morluk içinde kaldı. Yüzümde sigara söndürdüler. Oral bölgeden cinsel uzuv sokulması suretiyle tecavüze maruz kaldım. 8 saatlik bu işkenceden sonra beni oradan çıkarıp arabaya bindirerek Gaziosmanpaşa TEM otoyolunda evimin yakınlarındaki yol kenarına attılar. Bana tecavüz eden polislerin yüzlerini net olarak göremedim ancak orta yaşlı olduklarını biliyorum.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nden önce de kaçırılarak gözaltına alındığını ve çalışma yapmaması için tehdit edildiğini hatırlatan Gündüz, gözaltında kendisini tehdit eden polislerin "DEHAP neden genel af kampanyasında kadınları ön plana çıkarıyor, neden öncülük yapıyorsunuz. Kadın olduğunuz için sokakta size dokunamayacağımızı mı sanıyorlar, gelsin de arkadaşlarınız sizi kurtarsın, bu da siz kadınlara bir örnek olsun" dediğini belirtti. (ÖG/NK)