AKP grup toplantısında partililere seslenen Başbakan Ahmet Davutoğlu, Cuma namazı için bir mesai düzenlemesi konusunda taslak hazırlandığını açıkladı. Öğrencilik yıllarında ve çalışma hayatında telaşla Cuma namazı kıldıklarını da anlatan Davutoğlu:
Cuma namazı
"Cuma günleri ile öğle tatilinin ibadet hürriyetini engellemeyecek şekilde kullanılabilmesi için Başbakanlık Genelgesi Taslağı hazırladık. İsteyen gidecek isteyen gitmeyecek; inancına göre. Cuma günleri bir bayram kutlaması günü şeklinde bütün Türkiye’de kardeşliğimize katkı sağlayacak bir ortam gerçekleşmiş olacak ama mesaiden de hiçbir kayıp yaşanmayacak.
Asgari ücret
3 ay içinde gerçekleştireceğimizi söylediğimiz vaatlerin yüzde 30'unu gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Milletimize verdiğimiz sözleri harfiyen yerine getiriyoruz. Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarını tamamladı. Biz onlar gibi nasıl olsa iktidara gelemiyoruz gibi bir düşünce ile hareket etmiyoruz. Biz söz verdik mi gereğini yapıyoruz. İşverenlerimizin rekabet gücünden olumsuz etkilenmemeleri için de gerekli tedbirleri alıyoruz.
Yeni Anayasa
“Türkiye'nin ortaya çıkan ihtiyaçlarını karşılamak için birçok değişiklik yaptık. Ama bütüncül bir değişiklikten uzaktı. Biz yamalı bohça gibi değil, bütünlüklü bir perspektifle hazırlanmış bir anayasa istiyoruz. Öyle bir anayasa istiyoruz ki, üstünde bir darbe gölgesi olmasın. Vatandaşın hak ve özgürlüklerini gözardı eden bir anlayış olmasın. “
Üç noktada anlaşma
“Üç noktada uzlaşıya vardık. Anayasa uzlaşma komisyonunda uzlaşmaya vardık. Yine bu görüşmelerden çıkan uzlaşma alanı iç tüzük değişikliği ile geçen dönem kurulan komisyonun çalışmalarına devam etmesi. Üçüncü olarak AB uyum sürecinde muhalefetin katkı vermesi.
Başkanlık sistemi
“140 yıllık meclis tecrübemiz var. Yapılan bütün çalışmalarda her zaman eksik olan husus sistemin iç işleyişinde. Hiç kimse parlamanter sistemin kusursuz işlediğini söyleyemez. Bugün parlamenter sistemi savunanların 27 Nisan günlerinde suskun kalmaları da her türlü eleştiriye açıktır. O gün ses çıkarsalardı bugün anlardık. Doğrudan parlamenter sistemi yok sayan bir vesayet anlayışı idi. Her zaman olduğu gibi o vesayet anlayışına da karşı durduk.
Türkiye için en doğru sistemin başkanlık sistemi olduğunu düşünüyoruz. Muhalefet partileri başkanlık sistemini tartışmadan en baştan reddediyor. Neden herkes eteğindeki taşı dökerek müzakere etmesin. Torunlarımızın rahat edeceği kalıcı bir sistem kurabilmeliyiz. Tabuları bir yana bırakarak konuşabilmeliyiz. Kimse hiçbir teklifi baştan reddetmesin. Bir sistemi otoriter yapan şey nasıl uygulandığıdır.
HDP
“HDP'den de randevu talep etmiştik. Meclis'te gurubu bulunan parti olmaları hasebiyle randevu talebini iletmiştik. Kendileri bu teklifimize aynı ciddiyetle yaklaşmadı. Biz HDP ile görüşmek istedik ama onlar kendileri ile görüşülebilecek nezaket düzeyinde olmadıklarını gösterdiler. Sanki biz hesap vermek için onların huzuruna gidiyormuşuz gibi gördüler. Onlar hesap sorma değil, hesap verme konumundalar. Teröre karşı tavır koyamadıkları için, her türlü ifadeleri ile nifak tohumları ektikleri için hesap verme makamındadırlar. Biz hesabı 1 Kasım öncesi millete verdik.”
Hendekler
“Türkiye'de öz yönetim yok. Milli irade var. Kürt vatandaşlarımızın hakkı, hukuku için asla gayri meşru uygulamalara müsaade etmeyiz. HDP bu hendek siyasetinin bedelini ödeyecek. Kazdığı hendeğe kendileri düşecek. Teröristlere bedeli olduğu gibi, HDP'ye de bir siyasi bedeli olacak. Diyarbakır'ın geleceğinin Moskova'dan değil, Ankara'dan şekilleneceğini görecekler. Niçin kendi çocuklarınız yok o hendekte? O çocukları okullar yerine hendeklere göndermenin bedelini ödeyecekler. Niye sizin oturduğunuz lüks sitelerin önünde yok o hendekler? Güya kurtarmak istediğini söylediğiniz kardeşlerimiz sizin gerçek yüzünüzü gördü.”
İran-Suudi Arabistan krizi
“Geçmişte diplomatları saldırıya uğramış bir ülke olarak saldırıları kınıyoruz. Bölgedeki bütün ülkelerin gerilimi düşürecek şekilde adım atmasını bekliyoruz. Türkiye olarak iki ülke arasındaki sorunların giderilmesi noktasında her türlü çabaya hazırız.” (HK)
* Fotoğraf: Mehmet Ali Özcan - Ankara / AA