HDP Grup Başkanvekili Meral Danış- Beştaş, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.
"Kamu düzenini tiyatro oyunu nasıl bozacak?"
Danış-Beştaş özetle şunları söyledi:
“Bêrû”nun yasaklanması: Bu iktidarın tek derdi tabi ki barolarla değil. Eğitimle, sanatla, kültürle çok büyük dertleri var. Dün skandal bir karar açıklandı. Gaziosmanpaşa kaymakamlığı Bêrû/Yüzsüz isimli Kürtçe tiyatroyu yasakladı. Niye yasaklandı biliyor musunuz? Kürtçe olduğu için aslında MKM grubu olan Teatra Jiyana Nû grubunun eseriydi. “Genel kamu düzenini bozacağını” iddia ettiler. Nasıl bozacak genel kamu düzenini Kürtçe bir tiyatro? Bunun arka planını sizlerle paylaşmak istiyorum. Neymiş. Bu akıl ve çağdışı bir uygulama ırkçı yasağa karşı dün kamuoyu oluştu ve sesler yükseldi.
"Kürtçe oyunun yasaklanması baştan sona cehalet, ırkçılık"
Bunun üzerine İstanbul Valisi Ali Yerlikaya şöyle bir açıklama yaptı: ‘‘Berû adlı tiyatro oyunun Kürtçe olduğu için PKK propagandası yaptığı için yasaklandığını” söyledi. Daha sonra da İçişleri Bakan yardımcısı İsmail Çataklı tarafından bir açıklama daha yapıldı; “Kürtçe tiyatro elbette serbesttir ama PKK propagandası içeren tiyatro Kürtçe de Türkçe de Arapça da olsa müsaade edilmez” dediler. Buna izin verenlerle ilgili ‘‘gerekli yasal işlemler başlatılmıştır’’ dedi. Neresinden tutayım bilmiyorum. Baştan sona cehalet, bilgisizlik, ırkçılık ve düşmanlık kokan bir tablo ile karşı karşıyayız.
“İstanbul Valisi özür dilemeli”
Eğer birazcık yüzleri varsa İstanbul Valisi ve İçişleri Bakan Yardımcısı özür dilemeli ve istifa etmelidirler. Onları istifaya çağırıyoruz. Bilmedikleri bir konuda konuşmasınlar. Bir susmayı öğrensinler her şeyden önce.
Bakın oyun nobel edebiyat ödüllü Dario Fo’nun ‘‘Yüzsüz’’ adlı bir oyunun Kürtçeye çevirisi. Oyun bir araba fabrikasının patron ve işçisinin kaza sonucu değişen yaşamlarına dair trajik bir mizah oyunu. Tüm karakterler İtalyan, oyun İtalya'da geçiyor. Vali ve Bakanlık tabi ki bilgi sahibi olmadan fikir sahibi. Her zaman olduğu gibi ve oyunun adına da aynen alıntılayarak büyük bir yüzsüzlük ve cehaletle şu ana kadar henüz özür dilemediler.
"Meslek odaları ile derdiniz nedir?”
Baro seçimleri: Baro genel kurullarının iptal edilmesi meselesi de bir iki haftadır gündemdeki yerini koruyor. Bugün AKP grup toplantısında sadece baroların değil bütün meslek örgütlerinin hedefe konulduğunu AKP Genel Başkanı Erdoğan bütün Türkiye’ye ve dünyaya ilan ediyor. Evet, çoklu adı altında kendilerine kurum oluşturuyorlar. Her konuda tekçilikten yana olan iktidar nedense meslek odalarını bölmeye çalışıyor. Çoklu baro sisteminde sizinle defalarca bunu buradan paylaşmıştık. Hakikaten Saray'ın binlerce odası var. Meslek odaları ile derdiniz nedir?
"Sivil toplumla büyük bir derdi var bu iktidarın"
AKP’den önce de meslek odaları vardı, AKP gittikten sonrada meslek odaları olacak. Sivil toplumla çok büyük bir derdi var bu iktidarın. Neden sivil toplum iktidarı denetleyen doğru sözü söyleyen sorunları aktaran ve aynı zamanda çözüm üretebilecek bir potansiyele sahip değiller. Tabipler Birliği de Barolar da KESK ve diğer tüm kurumlar da bu rollerini oynayanlar. Asıl rahatsız oldukları şey sivil toplumun demokratik mücadeledeki konumlarıdır. Demokrasi ile bağı olan ve mücadele eden, AKP ile bağı olmayan herkesle büyük bağı var. Meslekleri bitirdiniz şimdi meslek odalarına göz diktiniz.
Ama şunu unutmasınlar ne barolar itaat eden ne odalar itaat eder. Bu konuda baltayı kendi ayağına vuruyorsunuz.Ne olmuştu? Baro genel kurulları siyasi partilerin genel kurullarının yapıldığı bir dönemde İçişleri Bakanlığı'nın genelgesiyle baro genel kurulları iptal edildi.
“İktidar HDP’ye sistematik olarak saldırıyor”
HDP’ye operasyonlar: Partimize yönelik operasyonlar saldırılar, sistematik, akıl almaz ve her türlü mantığı zorlayan yöntemlerle devam ediyor.
Geçen hafta Kars Belediyesi eş başkanımız Şevin Alaca kayyım atandıktan sonra maalesef tutuklandı, bu haliyle 65 belediyemizden sadece 4’ü ilçe 2’si belde olmak üzere 6 belediyemiz aldı. Halk iradesi lafını ağızlarından düşürmeyenler halk iradesine en büyük darbeyi kayyımlarla vurmaya devam ediyorlar.
Evet bu saldırıları bizim mücadelemizin bel kemiği olan kadın mücadelesi, kadın özgürlüğüne de yönelik olduğunu söylemek isteriz. Şevin Alaca Kars’ta ne yapmıştı?
Bizzat ziyaret ettiğim için biliyorum, kadınların sorunlarına çözüm üretiyor, destek veriyor ve kadınları güçlendirmek adına Kars’ta ilk defa çok önemli çalışmalara imza atmıştı.
Şevin Alaca’nın tutuklanması sadece belediyenin gasp edilmesi değil kadın kazanımlarına, mücadelesine de büyük bir darbe olarak okuduğumuzu belirtmek isterim.
Kayyım ve tutuklama Kars’ta yaşayan tüm kadınlara hizmet ve politika üretmenin cezalandırılması olarak geri dönmüştür. Şevin Alaca Eş Başkanlıktan yargılandı, dışarıda “sözde eş başkanlık” diyenler gözaltındayken kendisine eş başkan olarak sorular yönelttiler, işte ikiyüzlülük her yerde. Bu sahte siyaset bu ceberut anlayış Türkiye halklarının ve hepimizin zamanını çalıyor.
"Ortak bir tutumla bu gidişe dur diyebiliriz"
Muhalefete çağrı: Muhalefete bu vesileyle açık çağrı yapıyoruz. Demokrasi ittifakı demek sandığa endeksli yaşamamız anlamına gelmiyor. Türkiye halklarının bugün en önemli sorunu ekonomidir, açlık, yoksulluk, işsizlik, geçim derdidir. İnsanlar yoksullukla mücadele ederken bunu gündemin başına almak zorundayız.
Gelin siyasi önyargılardan ideolojik farklılıklardan hepimiz sıyrılalım. Ne yapalım, bu iktidarın ekonomiyi yönetemediğini görüyoruz. Bir masa etrafında oturup bu gidişe dur diyebiliriz. (EMK)